Bu kadar karanlığın içinde nefes almak imkansız hale gelmeye başladı,düşmem sandığım uçurumun dibinde olduğumu anladığımda gidişinin ardından tam dört kez güneş doğmuş ve batmıştı.
Düşmekten korktuğum uçurum aslında bendim ve korkumu artık benimsemiş ona sığınmış ve en dipte hayatta kalmak için elimden geleni yapmıştım,çünkü biliyordum ki onun olduğu her dip bana gökyüzü kadar özgür denizler kadar sonsuz hissettirecekdi.
Hangi ara bu kadar değişmiş,bu kadar hissizleşmiştim,bu yeni ben kimdim?
Ellerimdeki bu kan izleri geçmişime mi aitti,kendini öldürmek ve yeniden doğmak bu kadar acıtırmıydı bi insanın kalbini?
Gözlerine tekrar bakabilmek için kaç kat daha dibe batmam gerek?Ne kadar yüksekden düşmeli,daha kaç kez kendi katilim olmalıyım?
''Bu uçurum artık benim çıkmazım ve de tek kurtuluşumdu.''