"Tamam ayol geldim!" Diye laf yetiştiriken Ezgi, canım Özge'm odada kusuyordu. Dün yediği bir şeyin dokunduğunu söylese de yüzü de düşüktü. Kesin sevgilisiydi mesele ama sustum.
Hakkatten o kıza nasıl kıyar bir insan? Ela gözleri ağlayınca çimen yeşili oluyordu. Ve sürekli Nutella bunalımına girip çıkıyordu.
"Kızım ne bekliyosun ağaç gibi gelsene!" Diye çıkıştı Ezgi. "Ha geldim ya yani geliyorum ahanda yanındayım." Dedim dalgınca.
'Bu kızı tanımıyorum' bakışı attıktan sonra ilerlemeye başladı.
"Senin hiç sevgilin olmadı mı?" Dedi sakince. Başımı olumsuz anlamda sallayarak "Hayır. Erkeklerden anlamam." Dedim
Düşünürmüş gibi yapıp dudağını büzdü. Saçlarını bir pırasa misali dümdüz yapmıştı, okul eteğine uyan laci küçük bir kurdela takmıştı.
"Sana birini ayarlıycam!" Dedi kararlılıkla. "Hayır hayır sıçarım ağzına!" Desem de karar alınmıştı. Ben bugün bekarlığa veda diyordum.
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
İlk ders matematikti. En sevdiğim ders olduğu ve hocasının da kas sayısı bir 'pi sayısı' misali olduğu için güzelce dersi dinledim. Okuldan şıp diye bi kız bulamamıştım ama teneffüste yanıma saçını iki taraftan çocuklar gibi bağlamış ve neon pembe iki kurdela takmış bir kız geldi."Selam tatlım!" Dedi neşeyle. "Selam!" Diye cevap vermeye çalıştım onun neşesine yetişmeye çalışaraktan. Çenesinde bir gamzesi vardı ve hava katmıştı kıza sankim.
"Yenisin galiba. Ben Beste!" Dedi elini uzatarak. "Bade bende. Yeniyim doğrudur." Dedim sırıtarak.
"Çok çabuk alışmışsın bakıyorum. Nedense dışardan uzun süredir burda gibi gözküyorsun." Dedi koluma tatlı bi çimdik atarak.
"Gerçekten de yeni misin? 8. sınıfta mı seni görmedim?" Ciddi ciddi sordu. Onun gibi olmaya çalışarak "Hayır ben yeni geldim" dedim ciddi ciddi. "Oh bee." Dedi rahatlamışçasına. İlk önce gülümsedim. Somurtunca
kahkaha attım. Boğazını temizleyip ciddileşti. Sonra yanıma iyice sokulup karşıdaki kas yığını çocuğu gösterdi. Hatırladım da bu beni 'bu da benim napıcan' diye dün çekiştiren kusmuk beyinliydi."Bak Bade, yakın değiliz ama kanka olabileceğimiz için ben sana bir sır vericem." Dedi fısıldayarak. Heyecanlanıp bende dibine sokuldum ve onun gibi fısıldayarak "Dinliyorum. Sır çok iyi saklarım." Dedim sıcacık bir şekilde."Güzel. Şurdaki kas yığını yakışıklı taş bebeği görüyor musun?" Dedi. Sonra cevabımı beklemeden devam etti. "O çocuğa aşığım." Dedi. Mavi gözlerimi pörtleterek dediklerini anlamaya çalıştım.
"İnsan neden imkansıza aşık olur ki?" Demek istedim ama o gözlerle bana o kadar umutlu bakıyordu ki...
Sonra o dediği kas yığını çocuk yine bir kavgadaydı. Yine beni kolumdan tuttu ve noldu? Yaygarayı yine bastım. Ama bu sefer susmam için beni öpecekti. Tam da dudağını dudağıma değdirecekti ki güçlü kollarından kurtulmaktan vazgeçip burnuna kafa attım.
"İlk öpücüğümü sana vereceğimi sanıyorsan," deyip 'nah' çektim. Ve aynı hırsla "Bidaha olursa bu sefer acımam ha!" Derken çocuk burnunu hala ovuyordu.
Tam kolumdan tutacaktı ki geri çekilip "Sik-tir git!" Diye bağırdım. Ve koşarak Beste'nin yanına gittim.
"Beste özür dilerim ben," lafımı kesip "Ben alıştım tatlım. Hep olduğu yerde oluyorum ama kavgada öne çıkardığı kızlardan hiçbiri ben olmadım. Bi tanesini kavgayı bırakıp yatağa attığı bile var alıştım." Dedi sakin ama buruk çıkan sesiyle. Sonra da buruk bir gülümseme fırladı ağzından.
Bu günlük de böyleydi işte. Naparsın...
------------------------------------ Kısa bi bölüm oldu ama bi günde üç bölüm yayınlamak nedir yahu!
Bu arada karakterleri vereyim
Bade:Barbara Palvin
Aras:Francisco Lachowski
Siz şimdi Aras'ı bilmiyoruz hayvan gibi şi yapıyon diyorsunuz ama ileriki bölümlerde o ortaya çıkacak.
Lütfen vote verin arkadaşlar bu arada. Yükselmemiz için sizin de desteğiniz gerekiyor. Şimdiden tüm voteler için çok teşekkür ederim...❤️❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şapşirik Kızın Günlüğü #Wattsy2016
ChickLitŞaşkın miyim neyim? Amaaan boşver zaten herkes salak sen şapşal ol nolcak! Ay ben ilk şaşkın demiştim dimi. Üüüff işler oldu yine spagetti makarna...