TANITIM

8 2 1
                                    

Bir kehanet ve 2 insan. Kehanetlerin her zaman doğru olmadığı bilinir. Tabi bunları gerçek kehanetleri bilenler hariç. Kahinler yüz yıllar boyu yaşamış bir ırktır. En son nerede oldukları bilinmiyor. En son 1456 yıllarında savaş sırasında onlarca kahinin katledildikleri biliniyor. Yaşayan hâla daha varmı bilinmiyor...


Aşk kehanetlerinden olan ''infiniti amoris'' bağı asla bozulamaz. Ne bir cadı gelse nede bir kahin gelse bu bağı bozamaz. Bozmaya çalışanların ise durumları vahim olur.Birbirine bağlanmış iki aşık çekim ile birlikte birbirlerine rastlarlar. Bunun bedeli sadece bu değildir. Birbirlerine yemin etmeleri lazımdır. Eğer yemini etmezlerse Tanrılar onu cezalandıracaktır. Ve sonsuza kadar boşlukta hapsolurlarmış.

Yemin ile birlikte bir ''birleşme mührü'' çıkar. Bunlar vücütlarının her yerinde olabilir ama genellikle kollarda olur. Gel gelelim Elen ve Anios'un efsanesine;

Elen yaşamına çok güzel bir kız olarak başlamış. Güzelliği tanrıları kıskandıracak kadar mükemmelmiş. Kızıl saçları herkesi hayran bırakan bir cinstenmiş.Elen zengin bir ailenin çocuğuymuş. Anios ise çalışkan,esmer bir erkek çocuğuymuş.Ailesi ise fakirmiş. Anios ailesini için herşeyi yapmaya razıymış. Elen'da öyle. Onlar için ölümü bile göze alırmış. Ama ailesi bolluktan öyle şımarmış ki çocuğunu bile unutmuş. Babası annesini aldatıyor,annesi ise hiçbir şey demeden paranın tadını çıkarıyormuş. Elen'da bu duruma o kadar üzülmüş o kadar üzülmüş ki kendini intihar edesi gelmiş. Bir gün evden kaçmış. Bir zamanlar gittiği ama artık gitmediği gölün yanına gelmiş. Ne zaman mutlu olsa Amor gölüne gelirmiş. Berrak su ruhuna huzur ve sevgiyi aşılarmış.Anios ise sırf ailesinin karnının doyması için gecenin yarılarında hayvanları avlarmış.

Yine gecenin yarısıymış.Çocuk,Feronia ormanlarında dolaşır,Amor gölüne gider ordaki kayalıklara oturur ve göle taş atarmış. Anios orda oturan kızıl saçlı kızı görünce bunun Brontes'in kızının olduğu tanımış.Onun yanına yaklaşmış. Kız ise gölden Anios'un yansımasını görüp arkasına dönmüş. Çocuk,kızın yanına oturunca birbirlerine olan enerji kuvveti kıyameti getirtecek cinstenmiş. Kız, oğlana korkar gözle bakınca çocuk hiç bilmediği o aşkına bakarken gözlerindeki parıltı büyülenmiş gibiymiş. O anda gökten bir ışık belirmiş.Bütün hayvanlardan ses yokmuş.Sanki yuvalarına saklanmış onları dinliyor gibi bir sessizlik varmış. O zaman yere inen tanrı Moiralar'mış. Elen buraya yaklaşan tanrıyı görünce korksada içinden bir ses korkmamasını söylüyormuş. Çünkü Anios'u gördüğünde bütün dertleri ve korkuları gitmiş. İlk görüşte aşkmış bu. Yada öyle inanmak istemiş.Moiralar birbirlerine bağlı olduklarını söylemiş.Yemin etmeleri lazımmış.Eğer yemin etmezlerse tanrılar onu cezalandırır ve boşluğa tıkarmış. Elen ve Anios razı gelmiş. Anios,Elen'e birşey olmasından korkmuş. Sanki ona zarar gelecekmiş gibi hissetsede kendi kuruntusu olsuğunu tekrarlamış zihninden. Yeminleri hazır olduklarına ritüele başlamışlar. Sadece ikisi beraber, bu cümleleri üç kere söylemeleri gerekiyormuş.
"Luro ego dilexi te. Non dimittam te expetam.Amor autem in memet maneat semper.Sanum et infirmum ibi esse promitto." Elen ve Anios ellerini bir araya koyup bağdaş kurarak tanrının dediklerini üç kere tekrarlamışlar. Mühür kollarında acı bırakarak yavaş yavaş çıkmaya başlamış. Kalbin içerisinde bir sonsuzluk işareti onları tamamlamaya yetmiş. Ve aşkları daim olmuş.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kehanetin OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin