"Aşka uyanmak bir gencin en acı dolu deneyimidir"
Zorla evlendirilen bir çiftten aşık olmaları bekleniyor... Ancak onlar önce aşkı öğrenmeli.
Derin her duyguyu aşkla bağdaştırırken,
Poyraz aşkın ona uğramayacak kadar yüce olduğunu düşünüyor.
Ancak...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ahhh!" Ve Pelin'in acı çığlığı...
***
Derin gün boyu oradan oraya koşturmuş, Pelin ise belinin ağrısıyla ayağa dahi kalkamamıştı. Bu durumda günü tamamlamış, ertesi gün ise erkenden kalkmışlardı; 08.30.
"Bu saate kadar uyuduğumuza inanamıyorum! Nasıl hazırlanacağız?" Pelin annesinin getirdiği pantolon ve gömleği giyerken bir yandan da aynada kendisine bakıyordu.
"Kahvaltı yapmayacağız ne de olsa. Hemen hazırlanırız."
Derin pantolonunu giyerken söylendiğinde, kafasına gelen yastıkla dengesini kaybedip düştü.
"Kaynananın yanına böyle mi gideceksin!" Rüya Hanım olaya müdahale edip, kızıyla olan benzerliklerini göstermişti.
"Pelin giyiyor!"
"Onun değil senin kaynanan. Git etek giy, gel!" Rüya Hanım'ın otoriter bir sesle söylediği cümlelere karşın Derin yüzünü asarak dolabın önüne geçti. Kıyafetleriyle melül melül bakışırken Rüya Hanım onu itmiş, dolabın karşısına geçmişti. "Pelin sen şunun saçlarını yap hemen."
Ana-kız Derin'i avuçları arasına almış dilediklerince oynuyorlardı onunla. Tabii Derin'de hiçbir şekilde karşı çıkamıyordu. Çıksa da bir şey olmazdı zaten, iki kişiye karşı tekti.
Rüya Hanım dolaptan; minik çiçeklerden oluşan, beyaz, pileli bir etek ve beyaz bir askılı çıkararak Derin'in üstüne fırlattı. "Allah'tan birkaç güzel kıyafetin var!"
"Onları da ben aldım anne. Yoksa üretim hatası gibi dolaşacak." İki taraftan da Derin'i sıkıştırıp onu bezdirme çabaları içindeydi bayanlar. Neyse ki kısıtlı vakitlerinden dolayı fazla hakaret edememiş, hızla onu hazırlamışlardı.
"Bu sıcakta saçlarım açık nasıl gezeceğim ben!" Derin homurdanarak ellerini saçına attığında Pelin onun eline vurmuştu. "O saçları jilet gibi yapana kadar canım çıktı benim!"
Derin'in telefonun zil sesi duyulduğunda, şükretmiş ve telefonu cevaplamıştı.
"Buyurun Beren Hanım."
"Biz dün verdiğin adrese geldik canım. Sizi bekliyoruz." Akşamki telefon konuşmasının ardından Derin'in diğer eve geldiğini kavramasıyla adresi mesaj atmıştı.
"Hemen geliyoruz."
Derin telefonu kapatır kapatmaz Pelin ve Rüya Hanım'a seslenerek kapıya koşmuş, beyaz-kırmızı yürüyüş ayakkabılarını giymişti.
Yanına gelen arkadaşı ve Rüya Hanım ile dışarı çıktıklarında birde asansör beklemek zorunda kalmışlardı.
Asansör gelene kadar Derin kırmızı tote çantasının içerisindekileri kontrol etmiş, eksik bir şey olup-olmadığına bakmıştı.
