Merhaba arkadaşlar, nasılsınız?
Uzun sayılacak bir aradan sonra, bölüm yayınlayabildim. Beklettiğim için kusura bakmayın.
Yazım ve imla hatalarım var ise kusura bakmayın, lütfen. İyi okumalar :)
Mültimedya: Yusuf Ali Akyürek.
Hareket etmeyi bıraksam bile titriyordum. Korkuyordum, çünkü şuan filmlerde bir şey olmaz kafası ile katilin ayağına giden o aptal kızlar gibi hissediyordum.Ama ben bir şey olur diyordum. Hissediyorum. Şuan bağırsam bile sesim çıkmazdı. Beni bahçe duvarı ile bir ağacın arasına çekti. Halen arkamda ağzımı kapatmış bir şekilde duruyordu. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, eminim sesini o bile duyabilirdi. Bir kaç saniye orada aynı şekilde durduk. Neden böyle bir konumda olduğumuzu anlamaya çalışırken, sessizce atılan adım sesleri doldu kulaklarıma. Nefes alışverişlerim yavaşladı, dikkatim bizim dışımızdaki şeylere yöneldi.
İçgüdü ile gözlerim evin köşesini taradı karanlıkta. Ve bir kaç saniye sonra bir parlaklık çarptı gözüme. Bu bir silahtı. İçimde hissettiğim acıyla, nefesim boğazımda takıldı. Annem şuan evde olabilirdi. Annem zarar görebilirdi. Vücudumun her zerresinde hissettiğim titreme daha da arttı. Belimdeki kolun sahibi de bunu hissetmiş olmalı ki, kolu daha da sıkı sardı belimi.
Silahlı adamın arkasından bir tane daha silahlı adam çıktı. Ve en son elinde silah olan bir kadın çıktı. Hepsi simsiyah giyinmiş ve karanlıkta belli olmuyorlardı. Yüzleri dikkatli bakıldığında hafif bir şekilde belli oluyordu. Bakışlarımı kadının yüzünde gezdirdim ve onun yüz hatlarını beynime kazımaya çalıştım. Tehlikeyi hissediyordum bu kadında.
Yavaş adımlar ile önümüzden geçip gitmiştiler. Sadece beş on adım ötemizden geçip gittiler hemde. Ölümle burun buruna gelmiş gibi hissediyordum. Belki de beni görselerdi, ölecektim bile. Bir iki dakika öyle bekledikten sonra, bir arabanın sesi bozdu sokağımın sessizliğini.
Karnımın üzerinden belime doğru sarılmış el önce gevşedi, ardından ise tamamen yok oldu. Adamın nefesi kulaklarımdan boynuma doğru hareket halindeydi. Ve bu benim daha tehlikeden kurtulamadığım anlamına geliyordu.
''Burada sessizce bekle, ben yanına gelmeden hareket etme. Benim dışımdaki birisi seni fark ederse kaç.'' dedi tanımadığım ses. Tam elini de ağzımdan çekip karanlığa karışacaktı ki, elleri dudaklarımın üstünde durakladı. '' Ya da çığlık atarak kaç. ''
Adam arkamdan çekilip yüzünü bana doğru hiç dönmeden önüme geçti. Ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyordum. Korkuyordum. Ama arkasından gitmek istiyordum. Az önce ölüme bu kadar yakınken, bu adam sayesinde kurtulmuştum. Titremem bir türlü durmasa da, onun arkasından da gidememiştim. Sanki adım atsam, pelte gibi yığılıp kalacaktım. Sadece izledim.
Her adımında sarsılan ve güçlü duran omuzlarını izledim.
Karanlığa uyum sağlayışını izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATRAN KARASI☯
TeenfikceGökyüzüne aşık fakat yeryüzüne mahkum olan, küçük bir kız çocuğu büyütüyorum içimde. Kendimin anlatılacak pek bir özelliği yok. Ama içimdeki küçük kızın, bavul dolusu cümleleri var.~ Şimdi oku beni sevda bildiğim. Sesim kulaklarında çınlasın, gözün...