1 Hafta sonra
Aklımda bizimkileri barıştırmak için bir fikir vardı. Ama bu fikri nasıl uygulayacağımı bilmiyordum. Ben barıştırmayı düşünürken işler hiçte iyiye gitmiyordu. Günlerdir kimse konuşmuyordu. Tuğba'lar bu duruma içten içe seviniyordu bundan emindim. Aradaki soğukluk Süm'ün esprileri kadardı. Üzülüyordum....
Yine bir ders başlangıcı herkes birbirine kovboyların kapıştığı sahne anındaki bakışlarla bakıyordu. Ben ise herkese..
Tarih hocasının sınıfa girmesiyle dersin tarih olduğu yeni aklıma dank etmişti. Hoca sınıfın sessizliginden mi yoksa gergin havadan mıdır bilinmez bugün ders islemeyecegini ancak konuşup sohbet edeceklerini söyledi. Benim içimdeki pollyanna bile yorulmuş uyumak isterken bu kadın sohbet edecekti. Üzdü....
Sohbet konusu nasıl olduysa müdürün adaletsizliğine kadar gelmişti. Haklılardı. Sınıf kayırmaları çok sinir bozucuydu. Tarih öğretmeni ise konuşulan konunun kontrolünden çıkmasına engel olamamıştı. Ne yaptı ne etti yine konuyu değiştirdi. Ve konu arkadaşlığa getirdi. Tabi bu kolay olmadı. Buraya gelene kadar sınıfta gruplara değindi ve bu bütün sınıfın enerjisini bir anda yükseltti. "...Yani demek istediğim neden aranızda bir uzaklık niye tam değilsiniz..."
"Hayır biz tamız" bunu söyleyenin bizden biri olmasını isterdim ama Sıla'ydı.
"Hayır tam değilsiniz tam olsaydınız sınıfınız bir bütün olurdu sizinki değil"
"Yo biz tamız öyleki müdür bile üç yıldır bizim sınıfı dağıtmadı." Özgür haklı bir kızgınlıkla konuşuyordu. Hoca bir süre sessiz kaldıktan sonra "Size bütünlüğünüzle mutluluklar" diyerek konuyu kapattı.O nasıl bir atardır yareppim... Sınıfı serbest bıraktı ama bizim önümüze gelip "Siz ne düşünüyorsunuz tam mısınız?" Diye sordu. Tabi Tuğba'lar dediğinden dönmeyecek tipler bizden destek almaya çalışıyor pis kadın... Hiç biri cevap verememişti. Ben cesaretimi topladım ve "Hayır" dedim. E yani doğruydu. İçlerinden bana kızdıkları biliyordum ama umrumda değildi. Özgür "Herkesin arasında olabilecek bir sorun biz aramızda halledicez" diyerek geçiştirdi ama hocayı memnun edememişti. Ders bittikten sonra Ece hocanın yanına gittim ve bizimkileri barıştırmak için yardım istedim. "Barıştırmak için bir yol bulmalıyız!" "Bie yolu var aslında dışarıdan gelen bir şeye karşı birbirlerini savunuyorlar ama bunu nasıl kullanıcağımı bilmiyorum."
"Bu yüzden ben sana yardım edeceğim."
"Teşekkür ederim... Ben şimdi gidiyim O zaman.. "
"Tamam yarın sabah ilk teneffüs kantinde buluşuruz."
"Tamam... Çok teşekkürler "
Sınıfa döndüm ve edebiyat öğretmeni derse girdi ve dersten başlayıp üniversite hayatına bağladı. Sıkıntı şuydu. Bizim üniversite hayatından bahsetmiyordu. Şimdi ise lisedeki başarısından bahsediyor sanırım benim ve sınıfın yarısının içi uyuyor geri kalanı ise normal bir şekilde uyuyor. Ama bu uyku süreci daha fazla sürmedi teneffüs zili ile haftanın üçüncü günüde bitmiş oldu şimdi eve gidip sevgilime kavuşmak istiyordum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİÇBİRİ'leri
Non-FictionBen MELİSA sizlere hayat hikayemi anlatmayı çok isterdim ama bu hikaye benim değil bizim grubun hikayesi... Bizim grup Şakacı ciddi eğlenceli soğuk esprili veya ne dersen de ondan SELİM...o Şakacıdır ama ciddi olmasını da bilir. ÖZGÜR o bizim göz...