Merhaba Sevgili Okuyucular. Evet uzun bir zaman geçtiğini biliyorum ama sınavlarım ve bitirme tezim nedeniyle yazamadım. Bundan sonra aksatmadan bölümleri yayınlamaya başlayacağım.
İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz. :) :) :)
ÇOCUKLUK BU YA!
Rüzgar
Ağzıma bir parmak bal çalmak istedikleri futbol topuyla,henüz tanımadığım sokakları arşınlamaya başladım. Kaybolmasam bari.
"Bu babam deli midir nedir ya! Koca koca binalardan ev almak varken şu küçücük mahalleye taşındık. Neymiş askerlik arkadaşıyla yakın olmak istermiş. Pehh ne güzel eski evde sinema odam bile vardı. İnat değil mi bu eve de yaptırıcam,diyet yapmam diye tehdit ederim,hah işte öyle yaparım."
Ayağıma takılan gazoz şişesini tekmeleyerek ileri sürdüm. "Zaten o dümbük abimde en büyük odayı kaptı,rahat yerde çalışması gerekiyormuş.Dümbük biz sanki saz çalıyoruz. Hep onun başarısı görülüyor,Rüzgar zaten hep yaramazlık yapıyor."
Söylene söylene ne kadar yürüdüğümü farketmemiştim.Az ilerde duvarın üstünde oturan benim yaşlarımda iki oğlan bana deli görmüş gibi bakınca üzerlerine yürüdüm.
"Neye bakıyorsunuz siz,eşek mi oynuyor"
Yüzü çilli,saçları asker tıraşı kesilmiş olan duvardan atladı.
"Ohaaa elinde ki gerçek futpol topu mu" dedi.
Hııhh pis fakirler ne olacak,hemen de atladılar.
"He ya, daha önce görmedin mi?"
"Ne hava atıyon oğlum benim de var ama annem kavga çıkartıyorum diye vermiyor."
Bir anda karşımda ki çocuğu sevmeye başladım. Demek o da kavgacıydı benim gibi.Kırpık saçlı diğer çocukta atlayıp yanımıza geldi.
"Aşağı mahalleyle maça var mısın? Geçen günkü maçta bizi yendiler hırbolar" dedi.
Kavgacı çocuk hemen araya girdi.
"Oğlum o günkü top kötüydü. İpneler patlak top getirmişler bilerek ama şimdi yeni topumuz var." Dedi gevrek gevrek gülerek
Bana kendilerince laf çarpıtıyorlardı. Ehh maça her zaman vardım.
"Oğlum benim adım Rüzgar fırtına gibi estiririm ortalığı." dedim. Çilli çocuk elimi sertçe sıkıp
"Yaşa be! Bende Emre gömelim şunları"dedi sonra yanında ki arkadaşını göstererek
"Bu da Burak" dedi ve gülerek "Sakın koyuyum da tur at deme alınıyor" dedi.
Burak denen çocuk Emre'nin kafasına vurup
"Ne alıncam lan,çocukmuyuz" dedi.
Hepimiz gülmeye başladık. Emre kolunu omzuma atıp
"He ya on üç yaşında koca koca adamlarız"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar Gülü
RomantikOyun oynamak istiyordum ama yelloz Tuğçe beni aralarına almıyordu. Tabi kim ister benim kadar çirkin bir kızı. Tamam erkek gibi konuşan,dizleri top oynamaktan yara bere olmuş,gözleri pörtlek bir kız olabilirdim ama beni de oyuna alabilirlerdi. Zaten...