'' Jin lütfen rahat dururmusun ? Bak şimdi biri gelecek.''
Jin mutfakta yemek yapan Kazuya'ya arkasından sarıldı ve beline doladığı kolları ile zayıf bedeni kendi vücuduna sürterken Kazuya küfürler savurmaya başlamıştı. Jin ona kulak asmıyor ve daha da ileri giderek burnunu boynuna sürtüp garip sesler çıkartarak daha çok tahrik ediyordu.
Ama aslında en çok tahrik olanın kendisi olduğunu alt taraflarında hissettiği acı ile anlamıştı ve bir an önce çaresine bakmak istiyordu.
'' Kazuya hadi bırak şu yemek işini de benimle ilgilen artık sen buraya bu obur veletleri doyurmaya mı geldin ? '' diyerek kaşlarını çatıp surat asmıştı.
Kazuya onun kızınca daha seksi olan yüzüne bakarak gülümsedi ve cevap verdi.
'' Ama biliyorsun onlar doğru dürüst yemek yapmayı bile bilmiyor Jin. Ne yani açlıktan ölsünler mi çocuklar. ''
Jin huysuzca mırıldandı .
'' Ne yani ben mi açlıktan öleyim .''
'' Yapıyorum işte izin versen .''
Jin muzurca sırıtıp kaşlarını kaldırarak aşağı taraflarında hareketlenen bölgesini gösterdi.
'' Benim açlığım burda Kazuya . Onların ki bekleyebilir ama ben beklersem neler olur biliyorsun .''
Kazuya derin bir iç çekerek ofladı ve çaresizce başını salladı. Ellerini yıkayıp kurulayarak arkasını döndü.
'' Saat kaç ? ''
Jin hemen saatini kontrol edip cevapladı.
'' 9:00 niye sordun ? ''
'' Peki biz şu an nerdeyiz ? ''
Jin anlamamış halde sorarcasına baktı.
'' Yayındayız şapşal. Tüm Asya'nın gözleri önünde sevişmemizi beklemiyorsun herhalde değil mi ? ''
Jin önce şansına bir küfür savurdu. Daha sonra aklına dahiyane bir fikir gelmişcesine söyledi.
'' Arabanın arka koltuğu ?'' dedi ve gülümsedi.
O anda kafasına yediği tepsi ile yerinde sendeledi bir an ve daha sonra yer adeta ayaklarının altından kayarken duyduğu tek ses Kazuya'nın sesiydi.
'' JinJin . Kendine gel nolur . Senin kafan kalındır ama nasıl bir tepsi ile bu kadar çabuk yıkılabilirsin ki? Lütfen ... '' diyerek ağlamaya başlaması ile Jin bir gözünü kısarak açtı ve hınzır şekilde gülümseyerek konuştu.
Jin'in sesiyle irkilen Kazuya geri çekilirken onun haince gülen suratını görünce öfkeden deliye döndü. Küçük elleriyle geniş göğüse vurmaya çalışırken bir yandan da sövüyordu.
Kazuya'nın ellerini tutarak bedenine hapseden Jin ise hızla Kazuya'yı kendine çekerek öpmeye başladı. Başta direnmeye çalışan Kazuya sonunda dayanamayıp kendini sevdiği adama ve onun dolgun dudaklarına teslim etti. Tutkulu bir şekilde öpüşürlerken mutfak kapısının açılması ile yerlerinden sıçrayıp ayağa kalkan ikili gelen kişiye baktı.
Kai onları bu halde görmeyi beklemediği için yaşadığı şaşkınlığı bir süre belli ettikten sonra genzini temizleyerek konuşmaya başladı.
''Şey afedersiniz. Kazuya yalnız sanıyordum .''
Jin hemen kıskandığını açıkca belli ederek sordu.
'' Yalnız olsa ne olacaktı ki ?''
'' Jiinn .''
''Ne var . Duymuyormusun veledin dediğini yalnız sanıyormuş. Bu çocuğun ünü beni bile aşmış Kazuya ne dememi bekliyorsun ?'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Çıkmazı (Akame,İnfinite,Exo)
FanficYaoi bir fictir rahatsız olanlar okumasın ...