Multimedyada:denizin bara giderken ki kıyafeti AMA uzun kollu ve boğazlı ve ceketli düşünün.
Gözlerim yağan yağmurların cama vurmasıyla açıldı,sıçramıştım çok şiddetli yağıyordu daha dün hava normaldi,ağustos ayındaydık bizim üniversite eylül ayında açılacaktı,cok az kalmıştı zaten harika bi tatil yaptım diyemem okula kayıt ettirdim kendimi sonra yurda ve sonra burdayım işte ondan öncede evlatlık alındığım annecik Babacığın yanında kalıyordum,mutlumuydum değildim babacık sürekli eve geç geliyordu,beni almadan önce çok kontrolden geçmişler devlet iyi bakabilmeleri için şart koşmuş onlara,evet her dediğimi yaptılar istediğim şeyler neydiki,sadece yiyecek ihtiyacımı karşılıyorlardı Ha bide okul aydatı,benim istediğim ilgiydi sonra bidaha evlatlık aldılar o bebekti erkekdi o,ona daha fazla ilgi gösteriyorlardı üstünde titriyorlardı resmen,cok zeki bir insandı oda çok çalışkandı bende öyleydim ama hiç bir zaman gözlerine girememiştim...
Komidindeki telefonumu alıp saate baktım;08.00 idi.Telefonu tekrar komidine bırakıp doğruldum ve ayağa kalktım odadaki herkes daha uyuyordu tabi bu saatte herkes uyur.Dolabımdan kısa şortum ile üzerine salaş askılı t-shirt ümü aldım,iç kıyafetlerimide alıp şampuanım ile duş jelimi ve havlumu aldım.Direk banyoya gidip kapıyı kilitledim suyu ayarlarken üzerimdekileri çıkarıyordum,su istediğim hale gelince direk duşa kabine girdim ve kapısını kapattım,gerçekten ılık su beni rahatlatıyordu elime şampuanımı döküp saçımda köpürtmeye başladım durulayıp elime duş jelimi aldım,cidden kokusu benim başımı döndürüyordu çok güzeldi direk süründüm ve durulandım, duşa kabinin kapısını açıp havlumla kurulandım ve üzerimi giyindim.Saçımı kurutmayı sevmiyordum zaten çok uzundu tarayıp salık bıraktım.Kapının kilidini açtığımda sinirli suratlarla karşılaştım hepsi bana öyle bir bakıyordu ki,kaç saattir burdaydım ben.
"Çıkayım ben"gülperi ordan;
"Deniz naptın duşa kabinin deliğine mi düştün"
"Ya fazla kaptırmışım suya kendimi"
Hep bir ağızdan konuşmaya başladılar ben aradan çekildiğimde önce ben gircem altıma yapim heryer koksunmu yani gibi cümleler kuruyorlardı.Salak bunlar ya cidden salaklar karnım acıkmıştı dışarda yemek istiyordum.Nilüfer hanımın odasına doğru yürüdüm ve kapısını çaldım içerden"gel"sesi gelince girdim.
"Nilüfer hanım dışarıya çıkabilirmiyim"
"Niye " nedensiz bişi yapamıcakmıyız biz.
"Dışarda temiz havada kahvaltı yapmak istiyorum"
"Tamam çıkabilirsin"
"Teşekkür ederim"diyip odasından çıktım odama gidip çantamı ve telefonumu aldım birde siyah optik gözlüklerimi aldım,evet gözlük kullanmaya 7 yaşında başlamıştım o zaman ilk aldığım da eda ve umut dalga geçmişlerdi ikisinide çok seviyordum ama sadece edayı 12 yaşına gelene kadar gördüm zaman geçirdim umut ise 17 yaşına gelene kadar ikiside evlatlık alınmıştı,umut zengin bir aileye gitmiş dersleri ikisinin de güzeldi edanın biraz güzeldi ama umutun gayet iyiydi eda ise normal seviyede bir aileye gitmişlerdi ben ise burdaki kız yurduna gelmeden önce bir ailedeydim.Düşüncelerimden gülperinin sesi ile ayrıldım;
"Nereye gidiyorsun"
"Kahvaltımı dışarıda yapacağım"
"Aaa ben de geleyim"tek kalmak istiyordum
"Sen şey yap şeyi yap işte"
"İstemiyormusun"
"Gülperi biraz yanlız kalmaya ihtiyacım var lütfen"
"Tamam tamam sen git ozaman"işte gülperiyi buyüzden seviyordum,çok anlayışlı bir insandı,hemen kapıdan çıkıp merdivenlerden aşşa inmeye başladım yurdun kapısına geldiğimde dışarı biraz esiyor tamam biraz değil baya esiyordu bir üstümdekilere baktım bide rüzgarın şiddetine bu şekilde asla çıkamazdım,tekrar merdivenlere yöneldim iki iki çıkmaya başladım odanın kapısını açtığımda,herkes yatıyordu tekrar geri uyumuşlar heralde hemen dolabımın kilidini açıp siyah Jean ve üzerine siyah uzun kollu basic bi t-shirt aldım tabi birde siyah deri ceketimi alıp banyoya gittim,hemen üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp aldıklarımı giyindim.Saçıma baktığımda çok kabarmıştı saçlarımın doğal hali aslında hafif dalgalıydı ama çok fazla kabarıktı hemen bir at kuyruğu yapıp ceketimi giydim ve ses çıkarmadan geri kapıdan çıkıp merdivenlerden inmeye başladım,koridorlarda hiç ses yoktu yurdun kapısına geldiğimde hemen açtım,rüzgar sanki bana bişi anlatmak istercesine esiyordu beni kendine çekiyordu resmen,hemen kapıdan çıktım ve yürümeye başladım,acaba düşündüğüm şey saçmamıydı bu soğukta dışarıda kahvaltı yapmak,düşüncelerimden tok bir erkek sesi gelmesiyle ilkildim;
"Merhaba"cidden çok dalgın yürüyordum irkildiğimi görünce;
"Korkuttum sanırım"
Kafamı'hayır'anlamında salladım oda kemikli suratına tebessüm katıp;
"Çok soğuk dışarısı istersen bırakayım gideceğin yere"bu numarayı yutucak kadar salak değildim önce güzelce yaklaşıp sonra neyse,hemen bir adım geri atılıp;
"Gerek yok,iyiyim böyle"dememle anında rakamı dönüp yürümeye başladım,arkamdan gelen sesle duraksadım;
"Yanlış anladın,yapmam düşündüğün gibi bir şeyi"hiç arkamı dönmeden yürümeye devam ettim ve çantamdan telefonum ile kulaklığımı taktım bu sayede seslense bile duyamazdım,kulağıma takip en sevdiğim(pera sevdiğim kadın)dinlemeye başladım aslında genelde Korece dinlerdim,ayrı bi ilgim vardı az buçukda biliyordum dizileri filmleri şarkıları hoşuma gidiyordu,öğrenmek istedim başardım da zaten dil konusunda şansım açıktı,3 dil biliyordum;ingilizce Korece italyanca,hepside öğrenmeyi çok istediğim dillerdi,düşüncelerim şarkının bitip yerine(btob ınsane)şarkısı çıkmasıyla ilkildim ve yan tarafımda bir cafe olduğunu gördüm,daha fazla üşümemek için içeri girdim içerde en köşede güzel sıcak gözüken bir masaya oturdum,hemen elime menüyü alıp bir kahvaltı tabağı söylemek isterdim 25 tl idi tabakta ise;salam,kaşar peynir,reçel,zeytin,domates vardı benim hayatta karnım doymaz ve hayatta bu parayı vermiyeceğim,gelen ince kısa boylu bayana;
"Ben domatesli tost ile çay alayım"dedim oda kafasıyla onaylayıp hemen gitti ben bu ikisine 9 tl verip karnımı doğuruyordum,telefon ile uğraşırken karşı sandalyeye birisi oturdu telefonumdan kafamı kaldırıp baktığımda yolda gördüğüm çocuk duruyordu;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ GÖZLERİN
ChickLitYaşam,kelimesinin anlamını tam olarak bilmiyorum hayatıma bakılacak olunursa yaşam yer alıyormu onu bile bilmiyorum ki. NİYE BU KADAR ÇOK ŞEY BİLMİYORUM? Hizsizleştim,yorgunlaştım,beni bu hayata bağlayacak hiç bişi kalmadı... EVET,ARKADAŞLAR...