Sahne 16: Laf-ı Güzaf

16.2K 1.1K 110
                                    

Merhabalar! Ben geldim, azıcık gecikmiş geldim ama geldim...

Bayram vardı malumunuz ondan ekleyemedim bölüm, lakin biter bitmez büyük bir fedakarlık yaparak bugün denize gitmedim ve oturdum bölüm yazdım. Kıymetimi bilir misiniz lütfen? -_-

Kısa oldu ve kontrol etme fırsatım olmadı, hatalar varsa affola şimdiden.

Yorum yapmadan gitmeyin olur mu? Darılırım vallahi!

Haydi, iyi okumalar...

Haydi, iyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sahne 16

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Sahne 16

Laf-ı Güzaf

Bir varmış, bir yokmuş... Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken ülkelerden birinde işsiz, sapsız, evde kalmış kız kurusu olan bir prenses varmış. Talihsizliğinden yüzü hiç gülmez, kederinden için için hep ağlarmış. Bir gün elinde yaldızlı sopası olan talih kuşu, bu prenses kızımızın başına sıçıvermiş ve o gün prenses kızımızın talihi fırıldak gibi dönmüş.

Talihinin adı Prens Ali Ömer Erez'miş.

Sarayının yolunda gezinirken, tanışmış prensiyle. Prensi buna hemen aşık olmuş ve adeta bir Romeo gibi evlenme teklifi etmiş. Sonra evlenmişler. Kırk gün kırk gece dillere destan bir düğün yapmışlar ve balayı dönüşünde prensesin babası Kral Ömür Soylu'yu sarayında ziyaret etmeye karar vermişler. Prenses kızımız, Kraliçe II.Meral Soylu'nun yaptığı akşam yemeğine yetişmeyi de çok arzuluyormuş. Bu sebeple prensin beyaz atıyla az gitmişler, uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler... Lakin bir türlü saraya varıp musakkayı yiyememişler. Onlar erememiş muradına bizde çıkamıyoruz kerevetine...

Gördünüz mü? Masallar hep mutlu sonla bitmiyor. Eğer Kral Ömür Soylu'nun sarayı İstanbul'da ise, mutlu sona ulaşmak İstanbul'da köprü trafiğinin olmaması kadar imkânsız oluyor.

Bu neyin masalı diyebilirsiniz, hakkınızdır. Bu, bizim İstanbul Trafiğinde Cinnet Geçirmemize Ramak Kala adlı masalımız. Sonu kötü biten masal olması sebebiyle edebiyat dünyasında yeni bir çığır açacak değerde. Belki abarttığımı düşünüyorsunuzdur ama abartmıyorum. İstanbullu değilseniz, anlayamazsınız.

YALANCI DAMAT(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin