Müdürüne Aşık Olmak.

Bölüm 1 - Tanışma

Büyük hayallerine ulaşmak için girdiği iş yerinde müdürüne aşık olan bir genç kızın hikayesi bu.

İş bulmam gerekiyordu. Amerika'daki hayatıma geri dönmek için, hayalimdeki hayatı tekrar yaşamak için iş bulup, para biriktirmem gerekiyordu. Aileme geçen yıl yaptığım masraf yüzünden bu yıl tekrar o parayı isteyemezdim onlardan.

Ailem İzmir'de yaşıyor. Ben İstanbul'da okuyorum. Ne iş olsa yapacak durumdaydım. Çünkü Amerika'ydı olmak istediğim yer. Orasıydı yaşamak istediğim yer, oydu istediğim hayat.

Bu amaçlarla iş aramaya başladım ve okul gazetesinde bulduğum ilanla bir pizzacıya iş başvurusuna gidecektim. İşte hikayem tam olarak burada başladı. Onunla tanışmam, ondan nefret etmem, ona aşık olmam.. Hepsi burada başlıyor.

***

Evet dün gördüğüm ilandan sonra bugün hemen görüşmeye gidiyorum. Her iş olsa yapacak durumdayım. Zaten her zaman garson olma gibi bir istek vardı içimde. Hem çalışan hem okuyan öğrencilerden olmak istemişimdir. İşte şimdi fırsat.

Güzel bir pizzacı dükkanı. Küçük ama adı var. Sevilen bilinen bir yer. Dükkandan içeri girdiğimde ilk önce müşteri zannedildim tabi ki.

X: Hoşgeldiniz buyrun.

C: Merhaba ben iş görüşmesi için gelmiştim. Kiminle görüşebilirim?

X: Tekrar hoşgeldiniz. Müdürümüz Kerem Bey sizinle ilgilenecek. Buyrun oturun lütfen.

C: Peki, teşekkürler.

Oturdum ve beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra yeşil gözlü, 1,85 boylarında tıfıl bir çocuk geldi. Elini uzattı ve karşıma oturdu:

K: Merhaba hayatım ben Kerem. Hoşgeldiniz. (Hayatım?)

C: Merhaba hoşbuldum. İş görüşmesi için gelmiştim.

K: Güzel. Şu an için sadece garson arıyorum. Daha önceden garsonluk deneyimin var mı?

C: Hayır yok. Ama kendime güveniyorum. Bir amacım var onun için elimden geleni yaparım bu işe ihtiyacım var.

K: Ne için çalışmak istiyorsun?

C: Yurtdışı planlarım var. O yüzden para biriktirmem gerekiyor.

Çok değişik bir çocuk. Gözlerimin içine baka baka konuşuyor çevresindeki herkese hayatım birtanem diye hitap ediyor. Bir de delikanlıyım ben kafalarında takılan bir çocuk belli. Hiç haz etmem. Kesinlikle sık sık tartışırım. Eminim hiç sevmeyeceğiz birbirimizi.

Bir anda baktı gözlerime ve gülümseyerek:

K: Yarın başlaman mümkün mü?

C: Halletmem gereken birkaç işim var ama iki gün sonra başlayabilirim size de uygunsa?

K: Tamam hayatım. Hayırlı olsun.

Deyip elimi sıktı. Teşekkür edip çıktım dükkandan ve yakın arkadaşım Eda'yı arayıp olanları anlattım. Tabi benimle birlikte o da sevindi.

Yurda gidip en çok sevdiğim şeyi yaptım. Yatağıma yattım. Anında. Ve müdürüm Kerem Bey'i düşünmeye başladım. Çok tuhaftı gerçekten. Bir anda herkesi azarlayabiliyor hemen arkasından hayatım deyip gülümseyerek olayı o anda çözebiliyordu. Şeytan tüyü vardı. Belli. Bunları sadece bir kez görmekle anlamıştım. Neyse ki uzun vadeli bir iş olmayacak benim için. En fazla 3 ay çalışıp ayrılacaktım. Yani gelip geçici bir iş istediği kadar değişik olsun, sinir bozucu olsun 3 ay sonra adını bile hatırlamayacağım.

İki gün sonra görüşürüz Kerem Bey.