Multimedya : Uygar
Not: lütfen diğer kitabımı da okuyun eğer bu hoşunuza gitmezse diğeri gidicektir diye düşünüyorum aynı başlıyo ama konusu çok farklı ve o bir seri
Hayatım da aynı bu ağaçları geçtiğimiz kadar hızlı geçti gitti elimden.
Şimdiyse sonuma kilometrelerce yaklaşıyorum. Ve ben sonuma yaklaştıkça hayallerim tek tek elimden gidiyor.
Beni hiç sevmeyen saçma sapan ailemin zoruyla bu gün müstakbel eşimle tanışmaya gidiyorum. Keşki onların soy adını taşımasaydım. Evet ben Bulut okullarının,holdinglerinin,hotel ve otellerin tek varisiyim. Ailem beni hiç sevmedi çünkü onların ikinci bir çocuk yapma şanslarını ellerinden aldım. Ben doğduktan kısa bir süre sonra annemin yumurtalıklarını almak zorunda kaldılar ve bu yüzden tek varis ben oluyorum. Ayrıca hiç bir zaman onların istediği gibi biri olmadım. Her zaman başıma buyruk inatçı ve karalı bi insan oldum. Hiç bir zaman emir alıp bunun doğrultusunda bir şey yapmadım. Şu ana dek..."Arya hadi çıkar şu lanet kulaklıkların geldik"
Derin bir nefes verip arabadan indim. İkisi de karşımda olumsuz bakışlarıyla beni süzüyolardı. Ne var manasında bir bakış attım ve Sedef (annem) gözlerini devirdi ve başladı.
" Sana o çirkin ve anlamsız kıyafetlerinden kurtul dedim. Tüm dolabını değiştirmen için milyonları verdim ve özellikle bu gece için çok güzel bi şeyler al dedim ve sen ne aldın dar siyah bir pantolon ve kolsuz dantel you yeşil bi büstiyer. İyiki dediğim yapıp topuklu ayakkabı alabilmişsin. Sana gösterişli güzel bir kadın ol dedim sensen ahhh!! Daha fazla sana bakamıcam o sevimsiz suradına gülümsemeni yerleştir de vari dikkatlerini çekebil"İşte bu benim ailem benim çok "sevgi dolu" ailem. Evleri kocamandı. Zenginler hepsi gösterişe bayılıyordu. Girişteki merdivenlere yürürken tekrar düşündüm. Ne kadar adi olduklarını. Evleneceğim kişiyi. O da eminim ki gösteriş meraklısı şımarık zengin çocuklarındandır. Aman ne harika!
Ve kapı açılır.
"Hoşgeldiniz efendim. Böyle buyrun"
Ceketimi çıkarıp hizmetçiye verdikten sonra boy aynasında kendime baktım. Aslında hiç ye kötü durmuyordum. Saçlarımı da düzleşirmişim ve çok hoş bi makyaj yapmıştım. Bence güzel görünüyodum. Ama bu umrumda bile değildi.Gösterişli bir salona girdik. Duvarlarda pahalı tablolar be etrafta milyonlar değerindeki vazolar biblolar vb. bi sürü şey vardı. Hemen tam ortadaki tabimi de gösterişli olan yemek masasına geçmiştik.
Savaş Bey yani ev sahibi bana bakarak gülümsedi ve konuşmaya başladı.
"Hoşgeldiniz küçük hanım siz Arya olmalısınız. Bulut ailesinin gizemli kızı. Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. Oğlum da birazdan aşağıya inecektir" dedi ve elimi sıktı ayrıca evet ben gizemli kız. Ben de Savaş beyin elini sıktım ve gülümsedim. Çoktan şirket ve geleceği ile ilgili konuşmaya başlamışlardı. Evet evleneceğim aile de en az bizim kadar zengindi Keskin ailesi. Ailem onları onlar da bizi kendilerine düşman olarak görüyordu. Bütün sosyete alemindeki şirketler bizle yada onlarla ortaklık kurmak için kendilerini satmaya hazır bekliyorlar. Ama şimdiye kadar kimse onlarla ortaklık kuramadı. Ve şimdi bu iki düşman marka anca birleşerek daha fazla para kazanıp birbirini batırma ihtimalin çok aza düşürecekti. Aslında çok ciddi bi durum onlara göre tabi."Hoşgeldiniz kusura bakmayın işim yukarda biraz uzadı"
Bu ses beni bütün düşüncelerimden kopardı ve kafam o yöne çevrildi. Merdivenlerden inmiş bize doğru yürüyen bir Keskin. Ama sanki bunu gözüm bir yerlerden tanıyor. Uzun boylu saçları dağınık kahve rengi kumral tenli ve kahverengi gözlü. Oldukça yakışıklıydı. Tam yanımda durdu. Herkesle tokalaştı bende hala oturmuş ona bakıyordum. Bana döndüğünde oturduğumu fark edip ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evcilik Oyunu (#Wattys2016)
Teen FictionTehditle başlayan yalan hayatların oyunu... "Ben sana inanmıştım! Güvenmiştim Arya yoksa Lara mı demeliyim. Hangisi gerçek adın Ada söylesene hangisi!? Ben sana içimi açtım seninle kendimi paylaştım Jess bu kadar kolay mıydı! Nasıl gözlerimin için...