Sosyalizm Nasıl Bir Sistemdir ?

2.8K 67 11
                                    

İçinde yaşadığımız kapitalist sistem, toplumun büyük çoğunluğunu açlığa ve sefalete sürüklüyor. İnsanlar geleceğe umutla bakamıyorlar. Açlık, yoksulluk, işsizlik çığ gibi büyüyor. Yaşam, toplumun büyük kesimi için çekilmez oluyor.

Artık emeklilik hayal oldu. Emeklilik yaşı 65’e çıkarıldı. İş güvencesi kalmadı.  Devlet memurları da “sözleşmeli personel” statüsüne alınıyor. Çalışan insanlar bir ay sonrasına güvenerek hesap yapamıyorlar. Çünkü her an işsiz kalma tehdidi altında çalışıyorlar.

Gençliğin ufku karartıldı. Hiçbir genç, “ben ilerde şu mesleği seçeceğim ve şu işi yapacağım” diyemiyor. Milyonlarca insanın katıldığı sınavı kazanmak ve şansına hangi bölüm çıkarsa orada okumak, görülebilen ilk hedef oluyor. Okul bitince de işsizlik kapıda bekliyor!.. Genel toplum açısından işsizlik, açlık ve yoksulluk, intihar ettiriyor, çöpten ekmek toplatıyor. Eğitimin, sağlığın durumu herkesin gözü önünde. “Paran kadar sağlık, paran kadar eğitim” devri yaşanıyor. Böyle güvencesiz, yarınsız yaşamak fazla mümkün değildir. İnsanlara daral geliyor. Hırsızlığın, gaspın, cinayetlerin, fuhuşun ve uyuşturucunun hızla yayılması anlaşılır oluyor. Kapitalizm insanlığa bunlardan başka bir şey vermiyor.

Peki, bu durum kader midir? Yapacak bir şey yok mudur?

Elbette var.Bir başka sistem kurup yaşamak mümkündür. Bu sistem, sosyalizmdir. Ancak ‘sosyalizm’ denilince ne anlıyoruz? Körün, bir noktasına dokunarak oradan fili tarif etmesi gibi, herkesin kendi gördüğü yerden tarif ettiği bir sosyalizm mi var? Bizler nasıl bir sosyalizm anlayışı için mücadele edeceğiz?

Sosyalist düşünceler tarih boyunca insanların hep düşü olagelmiştir. Kimsenin kimseyi ezip sömürmediği; dostça, kardeşçe, barış içinde bir arada yaşama fikri insanların toplu olarak yaşamaya başladıkları dönemden beri sürüp gelmiştir. Ancak bu işin nasıl mümkün olabileceği çözümlenip, bilimsel olarak ortaya konuluncaya kadar (Marksizm’in ortaya çıkışına kadar) hep ütopya olarak kalmıştır. Daha 17. Yüzyılda İngiltere’de Robert OWEN ve bir grup arkadaşı (OWENCİLER), bir çiftlik kurarak orada komün halinde yaşamaya kalkmışlar. Ancak çok iyi niyetlerle çıkılan bu yol, ortak fona konan paraların çabucak bitmesiyle hayatın gerçekliğine çarpıp dağılmıştır. Yine yüzlerce yıl önce, bu günkü Peru Devletinin bulunduğu topraklar üzerinde Cizvit papazlarınca bir komün devleti kurulmuş ve 2-3 ay kadar yaşadıktan sonra o da yıkılmıştır. Ayrıca, Thomas MORE, Campanella gibi isimler tarafından bu fikirleri taşıyan kitaplar yazılmıştır. Ancak hiç biri bilimsel bir çözümlemeye dayanmadığı için yaşama geçme şansı olmamıştır.

Peki, bilimsel sosyalizm nedir?

Sosyalizmi, bir “hayal ülkesi” olarak değil de, ekonomi biliminin yasaları ışığında  toplumsal üretim ve paylaşım sürecini irdeleyerek, bilimsel bir sistem olarak ortaya koyan insan,  Karl Marks’tır. Marks, sosyalizm fikrine bizzat kapitalist sistemi irdeleyerek, eleştirerek varmıştır. İzlediği bilimsel yöntem, O’nu sosyalizm fikrine götürmüştür. Öncelikle Marks, kapitalist üretim devresini incelemiştir. Kapitalist üretim devresi, ekonomide şöyle tanımlanmaktadır: Sermaye +  ham madde + iş gücü + üretim araçları(makine, teçhizat, araç gereç vb.) bir araya getirilip üretim yapılır. Sonra üretilen metalar pazara götürülüp satılır ve tekrar paraya çevrilir.  İşte tüm bu sürece, üretim devresi denir. Bu üretim devresi tamamlanmadığı sürece kapitalist kar gerçekleşemez. Bu yüzden, kapitalizm için bu üretim ve pazarlama işininaksamadan sürmesi gerekir. Marks bu devreyi incelerken bir gerçeği bulmuştur. İlk ortaya konan sermayenin, üretimi yapılan mallar pazara götürülüp satıldıktan sonraartarak döndüğünü görmüştür. Elde edilen paradan ham maddelere, iş gücüne ve makine-teçhizatın yıpranma payı olan amortisman giderlerine ödenen miktar çıkarıldığında, geride artı bir para kaldığını saptamıştır. “Bu fazlalık nereden gelmektedir?” diye sorgulamaya başlamış ve vardığı sonuç şöyle olmuştur: Üretim devresine giren unsurlardan biri, üretim sonunda, başlangıçta kendisine ödenen miktardan daha fazla bir değeri üretime katmaktadır. Bu hangisidir? Sermaye olamaz. O, para olarak işlevini görmüştür ve matematik artı-eksi kabul etmez. Ham maddenin ise tamamı üretim girdisi olarak hesaplanmıştır. Üretim araçları da yıpranma payı olarak hesapta yerini almıştır. O zaman geriye tek bir unsur kalmaktadır: İŞ GÜCÜ!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 25, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sosyalizm Nasıl Bir Sistemdir ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin