Haluk: tamam dedi: ikisi birlikte sınıfta çıktılar.
(Ikisi koridorda yan yana yürüyorlardı, öğretmen odasına geçmek için)
Ve o sırada güneşin telefonu çalar;arayan kızlar idi, haluktan izin ister, haluka toplantı girecekleri odayı gösterir..!
Güneş: siz geçin odaya benim görüşmem bitsin geleceğim..!
Haluk:tamam.Sorun değil.
(Haluk koridorun başındaki toplantı odasına geçmeden telefonu eline alır)
Haluk: ilacı getirilmesi için kimi arayım şöförde olmaz..!dündar arayım..!
Haluk:Dündar sana işim düştü..!
Dündar: o haluk bey kendinize gelmişsiniz. Bu iyi olmanız neye borçluyuz..!
Haluk: şu an seni hiç çekemeyecem..! İlacım evde kalmış halen almadım evimde getirirmisin..!
Dündar: nasıl sen şimdiye kadar ilacını almadın mı..? Ve halen sakinsin..!
Haluk: biraz daha uzatırsan sakin kalamayacam..!
Dündar:tamam sen sinirlenme dostum..!emrine amadeyim..!
Haluk: birazdan telefonda adresi yollarım, ancak şunu bil güneşin olduğu okuldayım; ve burda kimse beni haluk Mertoğlu olduğumu bilmiyor..
Dündar: neee..! Nasıl yani güneş temi senin haluk Mertoğlu olduğunu bilmiyor..!
Haluk:evet oda bilmiyor...ve Mertoğlu larında çalışan müdür zannediyorlar ve sana rica etmiyorum, emr ediyorum buraya gelince çaktırma..!
Dündar: dostum sen merak etme, yanlız akşam her şeyi en baştan anlatmanı istiyorum..! Bu hikaye baya kızışmış bakıyorum ve akşamı iple çekiyorum..!
Haluk: tamam, zaten size danışmam gereken bir konu var.. Acele et ilacı getir..!
Dündar:tamam hade kapatıyorum yarım saat olmadan orda olurum..!
Haluk: bekliyorum..!
Haluk telefonu kapatır, odaya ya doğru yürür, kapının yanına gelince kapı zaten açıktı..!
Haluk içerde baktı herkes konuşmaya dalmış..! Haluk sesizce köşeye oturdu konuşulanları dinlemeye başladı..!
Bayan olan ressim hocası: bu müdür varya çok yakışıklıymış,karizmatikliği en az haluk Mertoğlu kadar varmış..!
(Haluk köşede sessizce tebessüm etti; aman güneş duymasın bunu. Dedindi içinden)
Bayan hocalar: o haluk Mertoğlu lumu o adamın yanına kimse su dökemez,adamın peşinden kadınlar eksik olmuyormuş..!
(Birden beden hocası konuşulanlara atladı)
Beden hocası: arkadaşlar daha siz haluk Mertoğlu yu tanımıyorsunuz, hemen hayran kesiliyorsunuz..!o adam kadar kadın düşkünü adam yok, evliyken bile karısını aldatan bir adam..! A adam dedim pardon şerefsizi yok..!
Ve Güneş'te içeriye girer konuşulanlara pir dikkat kesilir)
Beden hocası devam eder, konuşmaya..
Beden hocası: evet o adam tam Şerefsiz..! Tek yaptığı parasıyla kadınları etrafındaki insanları gözleri şahşahlandırmak..! Karısını aldatan bir adam, babasında kalan zenginliği sadece devam ettiren affedersiniz zengin piçi..!
(Haluk baya sinirleri gerildi, nerdeyse patlayacak..!ve dayanmaz artık cevap verir)
Haluk:siz kim oluyorsunuzda hangi hakla bu sözleri kullanıyorsun..!
Beden hocası: size ne oluyor..! Ayrıca ne söyleceğimi size mi sorcam..!
Haluk:evet sorcan..!
Beden hocası: öylemi ozaman sorayım..! Söylediklerimin neresi yalan..!
Haluk: siz olayları kendi açınızda bakan zavallı birisin..!
Beden hocası: öylemi..! Siz kimsiniz..?
Haluk:ben haluk Mertoğlunun vekili olarak burda yardım vereceği okula ziyaret eden Mertoğlu vekili haluk ve birazdan o ağzınızda çıkan küfürleri varya..! O ağzınız kıracak adamım..!
Beden hocası: ooo Mertoğlu vekili haluk beye bakın siz aaaa ama önce adamın boynuna bakın..! Patronundan sizde eksik kalmıyorsunuz, kadınlar boynunuzu morartması ve yakasında bırakılan öpücüğü görmeyen sen ..! Ve o yüzünüzde ben morartmayım ama benimki öpücükler izi bırakmaz yara bere bırakır..!
(Haluk freni patlamış kamyon gibi bakalım nasıl duracak)
Haluk:hadsizliğini gösteriyim sana..! Seni mahfedecem..! Gel bakayım kim adam kim şerefsiz.!
(Haluk beden hocasının üzerine gider)
Aynen de o şekil beden hocasıda)
(Odadaki hocalar bir yandan haluku tutar bir yandanda beden hocası)
Güneş gözünün önünde olanların şokunda birden sarsıntıyı atar yüzünde ve direk haluka yanına gelir..!
(Hocalar haluk zap etmeye çalışıyordu)
(Güneş Haluk'un kolundan tuttu)Güneş: haluk bey..! Lütfen sakin olurmusun lütfen..! Benim için..!
Güneş Haluk'u etrafında tutanları bırakmasını istedi. Haluku kolundan tutup diğer boş olan öğretmenlerin dinlenmesi için olan odaya zorda olsa götürdü..!kapıyı kitleyip anahtarı cebine attı ikisi odada tekti..
Haluk: güneş..! Bırak..! Gideyim şerefsizi mahfedeyim..!
Güneş:haluk sakin ol..! Sende biliyorsun ben seni bırakmam ve sende hiç birşeyi yapmayacaksın..!
Haluk: buna sen karar veremessin..! Ben o adamı mahfedecem..! Bitirecem..!
Güneş: hayır..! Müsaade etmiyorum..!
Haluk: o anahtarı ver..!
Güneş: hayır..!
(Haluk güneşin üzerine gider; güneş kapını önünde duruyordu)
Haluk: sana o..! Anahtarı ver..! Dedim..!
Haluk sinirden kontrölünü tamamen kaybediyordu..! Birde elini yumruk yaparak; güneşi yanı başına tüm gücüyle kapıya vurdu..!
(Haluk tamamen kontroli kaybetti)
Haluk: ver.. Çekil önümden..!
Güneş: öyle mi..? Al bakalım..!
Güneş Haluk'un boynundan tutar, dudaklarına dudaklarını kondurur..!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Çocukları
RomanceKADIN VE ADAM'ı Anlatan bir hikaye. Kadın ve Adam'ın Hikayesi, okumanıza değer bir hikaye . Okuyunca göreceksiniz. (DEĞERLİ OKUYUCULARIM BU HİKAYEYİ YAZARKEN TAMAMEN EN İYİSİNİ YAZMAYA ÖZELLİKLE ÖZEN GÖSTERDIM ÇÜNKÜ SIZLER EN İYİSİNİ HAK EDİYORSUN...