Onun Gölgesinde

9.Bölüm

Geç oldu ama umarım beğenirsiniz :-D iyi okumalar :-D

Dolunayı uyarmalıyım. Hemen önüme dönerek eceye

"Kızım arenle arsel aynı mekandalar!"

Dedim telaşla. Ece anlamayan gözlerle bana baktı ve

"Nolmuş bu çok nor- eyvah!!"

Dedi. Benim akılsız arkadaşımın jetonu daha yeni düşmüştü. Ece gözlerini kocaman açarak,

"Ya kavga çıkarırlarsa?!"

"Bende bundan korkuyorum"

Diyerek ecenin sorusunu cevapladım. Tam kalkıp gidecekken,

"Nereye?"

"Dolunayla konuşmaya gideceğim, o belki arseli burdan çıkarır"

Deyince kafasını 'tamam' anlamında salladı. Masadan kalkıp dolunaylara doğru yürümeye başladım. Dolunay beni görünce 'ne var' der gibi bakınca gülümsemeye çalıştım. Yanlarına vardığımda,

"Eee napıyosunuz bakalım?"

Dedim. İkiside bana uzaylı görmüş masum köylü gibi bakıyordu. Bakışlarına daha fazla dayanamadım ve,

"Ne var ya!!"

Dedim. Arsel lafa atılarak.

"Sen bizim yanımıza gelirmiydin ya!"

Dedi şaşkınlıkla. Sonuçta yanlarına neden geldiğimi merak ediyorlardı. Haklılardı da, çünkü işim düşmediği sürece onlarla fazla takılmazdım. Arsele dönerek,

"Ben senin yanına gelmedim. Dolunayın yanına geldim"

Deyince. Arsel sırıtmayı bırakıp gözlerini devirdi. Dolunaya baktığımda gülmemek için kendini zor tutuyordu. Arselle atışmam hoşuna gitmişti herhalde hanımefendinin. Ben kavga çıkmasın diye uğraşiyim o gülsün. Bana baktığında kaşlarını çattı ve beni kolumdan tutup başka masaya çekerken arsele eliyle 'bir dakika' işareti yapıp tekrar bana döndü. Masaya vardığımızda.

"Ne yapıyosun sen?"

"Dur hemen çirkefleşme bişey söylicem herhalde!"

"İyi tamam. Çabuk söyle arselin yanına gitmem lazım"

"Bencede dön ve onu burdan çıkar"

Dediğimde kolumu tutup,

"Ne oluyo güneş! Benide bildiğin şeyle bilgilendirme şerefine nail olursan, çok sevinirim"

Diye bana çıkışınca dolunayı fazla zorladığımı anladım ve bir çırpıda

"Aren burada!"

Dedim ve kafamla arenin olduğu yeri işaret ettim. Kolumu bırakarak gösterdiğim yere baktı. Areni görünce, şaşkınlıkla bana döndü,

"Onun ne işi var burda!"

"Ne biliyim ben, arkama bi döndüm burda"

"Ne yapıcaz şimdi?"

"Nasıl 'napıcaz' Sevgilini onun olduğu yerden uzak tut"dedim

"Nasıl olucakmış, o dans pistine yakın yerde oturuyo dans etmeye kalkınca birbirlerini görecekler"dedi

"Dansa kalkmayın o zaman"

Dedim. Aslında şuan saçma birşey söylemiştim, çünkü dolunay çok güzel dans ediyordu ve dans etmeyide çok seviyordu. Hatta dans yarışmalarından dört tane birincilik, bi tane de ikincilik madalysı vardı.