Kedi Bakıcısı(M)✔

.†.21.†.

Suho evinde tamamen tek başına otururken kapının çalışı yoğun düşünceleri böldü. Aklı Xiumin, Chanyeol, Kris ve Baekhun dörtlüsü arasında geziniyordu.

"Neden buradasın?" felaket tellalı Siwon gelmişti.

"Çünkü vicdanım sızlıyor."

"O şeyden sende var mıydı?" kaşlarını çattı.

"Buraya iki sebepten ötürü geldim. İlki Kris'in durumu ağır, ve diğeri.." biraz duraksayıp cebinden kağıt çıkardı. "Chanyeol'ün adresi, bunu benim verdiğimi söylemeyeceğine söz verirsen veririm."

"Ciddi misin?" şaşkınlıktan inanası gelmiyordu "Hemen ver. Her şeye söz!" kağıdı aldı.

"Chanyeol'ü almak için planlar yapma, onu sadece görebilirsin. Chanyeol'ün sahibinin babası dünya zenginleri listesinde... onu görmen bile şans olur."

"Bana ne yapacağımı söyleme."

"Sadece birilerini kızdırıp başını belaya sokma." ufak bir selam verip merdivenlerden indi.

Suho internetten adresi aradı. Uzaktı, hem de çok. Seul'ün ormanlık kısmındaydı, yani gerçekten uzak.

"Hemen yola çıkmalıyım!"

-

Üç saatini harcamıştı, parası yetmeyeceği için yürüyerek ulaşabilmişti ancak.

"Burası özel mülk." Baekhyun'un korumalarına benzeyen bir adam Suho'yu durdurup geri çevirmek istedi.

"Şey... buranın genç oğluyla görüşmek istiyorum, adı Kim Jongin. Doğru yer mi?"

"Hayır yanlış. Git şimdi."

"Elimde adres var." kağıdı gösterdi "Önemli bir konu hakkında konuşacağım."

"Kimsin sen?" adam Suho'nun karşısında duvar gibi duruyordu. "Her önüne gelen giremez."

"Bu evde bir kedi-çocuk var değil mi? Chanyeol? Onu görmem gerek. Lütfen haber verin, çok önemli." buradan izinsiz geçmeyi başaramazdı, adım başı koruma ve kamera vardı.

"Evde değiller."

"Hadi ama... onlarla konuşmadan gitmem."

"Zorla mı atmalıyım seni?" biraz tersleyince etrafta duran diğer korumalar da dikkatlerini onlara verdi.

"Peki, neredeler? Zararlı bir halim var mı?" kollarını yana açtı.

"Hafif piskopata benziyorsun." uzun zamandır kesmediği saçları ve yüzüne yapışmış agresif mimikleri düşününce korumaya hak verdi.

Olabildiğince normal gülümsedi "Çok şakacısın, nerede olduklarını söyler misin?"

"Yemeye gittiler."

"Ne zaman dönecekler?" sabırsızca sordu.

"Bunu bilmiyorum. Küçük bey kafasına estiği zaman tatile çıkar, belki de günler sonra gelir."

"Peki Chanyeol'da hep yanında mı olur? Şu an o da mı onunla?"

"Neden bu kadar ilgilisin?"

"Ben kedi bakıcısıyım." küçük bir ayrıntı; kovulmuş.

"Bir bakıcı istediklerinden haberim yok." ufak bir telefon görüşmesi yaptı. Suho biraz yalan söyleyerek Chanyeol'ü kedi-çocuk gribi için kontrol etme iznini kopardı.

"Yarım saat sonra eve gelecekler."

"Harika." heyecandan yerinde duramıyor, elleri terleyip titriyordu. Bir yıla yakın bir süre Chanyeol'ü görmemişti, şu anki yaşını hesaplamak istese bile heyecandan düşünemiyordu.