19. Bölüm: Yardımına İhtiyacım Var

206 18 2
                                    


Uyuyalı ne kadar olmuştu bilmiyordum. Bildiğim tek şey çok uyumadığımdı.. Ha birde annemin başımın tepesinde dikilmiş durup, o tiz sesiyle beni uyandırmaya çalışmasıydı. Bilmem kaçıncı rüyanın kaçıncı bölümünde uyanıp, gözlerimi aralamayı başarmıştım. Gerçi bu annemin sesiyle pekde zor olmamıştı.

"Kahvaltı masasında seni bekliyor olucam.. O tembel popunu kaldır ve beni çok bekletme.. Ayrıca konuşacaklarımız var" diyerek arkasını döndüğü gibi odadan çıktı. Sabahın kaçıydı bilmiyorum ama dışardaki kuş seslerine bakılırsa sabahın erken saatleriydi. Yatağımdan doğrularak bir kaç saniye kıpırdamadan durup kendime gelmeye çalıştım.. Ne olursa olsun kendimi kötü bir güne hazırlamam gerekiyordu. Bugününde güzel geçmeyeceği her halinden belli oluyordu zaten.
Kendimi yataktan aşağı atarak yere çullanmama izin verdim. Düşüşüm sessiz ve acısız olmuştu. Biraz da öylece yerde uzandıktan sonra kafamı bir kaç kere yere hafifçe vurup "lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun." diyerek büyük bir hızla ayağa kalktım..
Yeni bir güne "merhaba" diyerek yüzüme yalancı bir gülümseme yerleştirerek lavobaya doğru yürüdüm..

Odamı toplamış üstümü giyinmiş, cici kız edasıyla merdivenlerden aşağıya doğru indim. Tabi yüzümde ki badana yapmış derecede olduğum fondeteni saymazsak ayıp olur.. Göz altlarımın şişkinliğini kapatmak için bayağı zaman harcamıştım. Bahsetmezsem haksızlık yapmış olurdum..
Tabi sıfır kol sarı bluz ve minik petrol mavisi pileli bir etek giymeminin nedeni ne bilmiyordum.. Sanırım bu abartı makyajı açıklığımla kapatmak istemiştim. Hiç yoktan bu tarz bir kıyafetle fazla sırıtmamış bir makyaj oluyordu, yani en azından ben öyle düşünüyordum..

Aşağıya indiğimde, annemi masada gazetesi elinde bir halde buldum. Sanırım inat edip beni beklemiş, kahvaltı yapmamakta direnmişti. Ses vermeden masaya yaklaşarak, sandalyeyi geri çektim ve sessizliğimi koruyarak yavaşça yerimi aldım..
"Afiyet olsun" diyerek çatalımı elime aldım.

"Çok şıksın, bir yere mi gidiyorsun yine?" dedi annem. Ne diyeceğimi bilemedim. Aslına bakarsanız bir yere gideceğim yoktu. Daha doğrusu gidebileceğim bir yer yoktu ama bu şekil hazırlanmamın nedenini nasıl açıklayabileceğimi kara kara düşünmeye başlamışken annem tekrardan:

"Nereye gideceğini söylemeyecek misin?"

"Şeyy.. Ark.. Arkadaşıma"

"Hakan'a sanırım." dedi. Hakan.. Adı batasıca.. Tabiyaa Hakan. Garson Hakan..

"Evet anne. Hakan'la buluşucam.

"İyi bakalım. Ama akşam 5'te evde olmalısın"

"Neden?"

"Dükkan için birini ayarladık. Bütün sorumluluğu devredebileceğim biri.. Bugün seninde tanışmanı istiyorum."

"Böyle bir şeye gerek yok bence."

"Böyle bir şeye gerek var Beyza! Bu senin geleceğin, her şeyin. Bana bir şey olursa, bunlarla senin uğraşman gerekecek. Artık baban yok ve be.."

"Babamın olmadığını biliyorum.. Bunu hatırlatıp durma anne!" diyerek masadan hızlıca kalkıp sandalyenin yere düşmesine sebep oldum. Sinirli bir şekilde anneme bakarak arkamı döndüğüm gibi dış kapıya doğru yöneldim.

"5'te evde ol" diye arkamdan seslenen annemin yanına dönerek:

"Nerde buluşmamız gerekirse oraya gelirim"

"Bizim dükkanın ordaki öyküm restorantına gel.. Kapıdayken ara ben seni kapıdan alırım..

"Peki! Yalnız olmıcam." diyerek tekrardan arkamı dönüp gidecekken:

"Kiminle geleceksin? Tanıyor muyum?" dedi. Arkamı dönmeksizin:

"Tanışırsın" diyerek, başka bir şey daha söylemesine engel olmak için, kendimi çabucak evden dışarı attım..

Kendimi evden dışarı atmıştım atmasına ama ne diye anneme böyle bir şey söylemiştim diye de kendime kızmadan edemiyordum. Ya Hakan benimle gelmeyi kabul etmezse ona ne diyebilirdim ki şimdi. Ah aptal kafam ahh!

Düşünceler içerisinde kendimi çoktan kafenin önünde bulmuştum bile. Sıra içeri girip Hakan'la konuşmaya gelmişti. Tabi Hakan'ları karıştırmamak lazım, garson Hakan'dan bahsediyorum bu arada.. O aşağılık herifi affettiğimi düşünmenizi asla istemem.

Korkar gözlerle içeriye bakarak Hakan'ı görmeyi umut ederken, büyük bir ses ile yanıma yaklaşmakta olan motora doğru baktım. Evet korkmuştum bunu saklıyamazdım ama üzerinize deli gibi gelen bir motor görseydiniz eminim ki sizde korkardınız. Kendimi toparlayarak bir iki adım geriledim. Herif motoruyla yanıma yaklaşmış, kafasında kaskı ile bana doğru bakıyordu

"Bu yaptığınız doğru değil beyfendi! Haberiniz olsun!" diye seslice öfkelendiğimi belirtmek istedim. Beni anlamış olmalıydı ki özür dileyeceğini düşündüğüm bir edayla motorundan inip, yanıma yaklaşarak kaskını yavaşça başından çıkardı

"Aman Allah'ım.. Hakan.. Sensin.." diyerek aptalca boynuna atladım. Heralde kendimi fazlasıyla rezil etmiş bulunmaktaydım ama bunun şuan da farkında bile değildim. Boynundan geri çekilerek bir iki adım geriledim

"Bende seninle konuşmaya gelmiştim. Yani konuşabilir miyiz?"

"Tabi ama beni görmek seni bu kadar sevindireceğini bilseydim hergün karşına çıkardım, keşke söyleseydin" diyerek çapraz gülüşüyle karnımda bir kıpırdatmalar oluşturmuştu..

"Hakaan! Lütfen. Şuan bu espirilerin sırası değil. Yardımına ihtiyacım var" arkasında duran motoru işaret ederek "bu biraz garsona fazla kaçmıyor mu ayrıca?" diyerek şaşkınlığımı saklamaksızın sordum.

"Baba yadigarı desem yemezsin herhalde."

"Evet canım yemem." diyerek tersledim.

"Boşuna çalışmıyoruz demekki, hayallerimiz var bizimde."

"Vay be! Şaşırtıyorsun beni.. Galiba senden öğreneceğim çok şey var ama sen önce benden bir şeyler öğren.. Yardımına ihtiyacım var!"

Voteleyip yorum yapan, hatalarımı söyleyen arkadaşlarıma merhaba..
Hikayemi okuyupta votelemeyen, beğenip beğenmediğini söylemeyen arkadaşlarım sizlerede merhaba.. Okumanız bile yeterli, okuyorsanız zaten beğenmişsinizdir diye düşünüyorum.

Uzun bir süre yeni bölüm yazamadım. Ülkemiz büyük bir tehlike atlattı.. Rabbime bin şükür ki atlattı diyebiliyoruz.. Bundan ötürü yeni bölüm üzerinde fazla durmadım. Yeni bölüm bekleyen arkadaşlarım olmadığını düşününce de üzerinde fazla duramadım açıkcası. Son olarak hikayemi okuyupta bana instagramdan ulaşmak isteyen arkadaşlarım olursa @mujdeninkitapaski olarak hemen bulabilirsiniz.. Teşekkürler... :)

SON GÜVENİN SONU (TaMaMLAnDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin