Güneş ve Çocukları

Kadın panter kesilince;Adam kaçtı.

Güneş yanağı barakmıyor.

Haluk:güneeş yeter yanak bırakmadın..!

Güneş halen bırakmıyor

Haluk:tamam yeter ısırıyor sun..

(Haluk birden yanağını çekti)

Haluk:oooff..! Güneş öpüyormusun ısırıyormusun,dövüyormusun, seviyormusun belli değil..!

Güneş:sen istedin.. Ne yapayım..

Haluk:sen benim istediğim için mi öpüyorsun..?o zaman bende istiyorum öyle bitane sadece bi tane..

Güneş: yo yo hayır..

Diyerek kanepe koltuğunda  haluku biraz ezerek kalktı..

Haluk:aaağ.. Güneş sen kaçıyormusun..!

Dedikten sonra halukta kalktı ayağa..

Güneş: haluk  bak..!sakın yaklaşma..!

Haluk: vaay güneş..  Derken kapı çaldı

Dündar: haluk açarmısınız kapıyı ,ben Dündar..!

Haluk: birazda geç kalsaydın olmuyordu değilmi..?

(Güneş anahtarı çıkartıp  kapıyı açar)

Dündar: o güneş hanım sizi tekrar görmek ne güzel..!

Güneş: aynı şeyi söyleyemeceğim.. Daha önce karşılamamızda  sizi unutmadım..!

Dündar: aaa siz halen ordamısınız ya, bu arada ben Dündar Haluk'un yakın arkadaşı..

Güneş: evet orayı pek çabuk unutucağımı sanmıyorum..  Şıracının şahidi bozacısı Dündar bey bu arada haluk beyi ilacı..

Dündar: aa bu arada sizi gördüm unuttum.. Haluk sen okulda kavgamı ettin..?

Haluk: ilacı ver ikinci kavgam senle olmadan..!

Haluk ilacı alır ,aldıktan sonra..

Dündar: haluk boynun yanağına aldığın darbeler ne..biz dört kişi seni zap edemezken.. Adam seni baya benzetmiş.. Oğlım senin elin armut mu topluyordu bu kadar dayak yemişsin..!

Haluk: ne dayağından bahsediyorsun..! Yanağımda mı kızarmış..!

Haluk o an güneşe dönüp  başını iki tarafına salayıp ; seni gidi gidi..!

Dündar: bildiğin benzetmiş seni..!

Haluk: yok benzetmek falan kavga çıkmadı. En azından adam dokunmadım şimdilik..!ayrıca boynum ve yanağım Güneş'ten oldu alerji yaptı..!

Dündar: güneş hanım nasıl adamı alerji yaptınız pes doğrusu sanki dövmüşsünüz..!

Haluk: Dündar...! O  güneş değil..! Gökteki..!

Dündar: AA çok pardon..!

Haluk: Dündar sen bizi yanlız bıraksana , kapıda bekle hemen geliyorum..!

Dündar: tamam, bu arada güneş hanım bir türlü  doğru bir yerde karşılaşamadık sizle ama hepsi bu Haluk'un suçu . Sizle tekrar görüşmek dileğiyle bu arada haluk beraber sizi ağırlamak isterim..!

Haluk: düüündaaar..!

Haluk Dündar çıktığında kapıyı kitledi..

Haluk: ne yani şimdi bir daha seni görmeceğim mi..?

Güneş: galiba bir daha görüşmeyeceğiz..!

Haluk: Sabah'ta öyle söyledin, beni birdaha öpmecektin.. Ama tekrar beni öptün..!

Güneş: haluk o an öyle gerekti.. Fazla uzatmadan vedalaşalım artık..!

Haluk: veda mı..? Hayat bu ne çıkacağı belli olmaz..!

(Güneş haluka sarılır öyle kalırlar)

Haluk güneşin boynuna sert öpücük bırakacak yanağının öcünü alacak..

Haluk: güneş ben sabah ki gibi öpücük  alacam senden..!

Güneş: yok hayır..!

Güneş haluktan kolları arasından ayrılır duvara dayandı..!

Güneş: haluk sakıın çok acıtıyorsun  bak kötü olur ona göre..!

(Haluk güneşi duvarda belini tutar.)

Haluk: şıışt.. Yavaş öpcem ..!

Haluk yanağına küçük bir tane bırakır ve sonra boyna  o öpücüğü kondurmaya  geldi" haluk acımayacak gibiydi"

(Haluk öpüyordu)

güneş tam canının acısından bağıracaktiki haluk  eliyle ağzını kapattı.

Haluk baya bırakmıyordu. Güneş'te acısına dayanamadı haluk ayağına tüm gücüyle tekmeyi vurdu..!

Haluk bıraktı  ve tek ayakla zıplıyordu..!

Haluk:aaağ aağ  ne yapsam seni zap edemiyorum..!

(Güneş te boynunu tutuyor)

Güneş: aağ..! Öldürseydin..! Kuduz köpek gibi bırakmıyor.. Acıtmaktan zevk alıyor.. Köpek haluk..!

Haluk: inatçı keçim..sen hangi ara panter kesildin..!

Güneş: sen köpek kesilince..!

Haluk: oo  baya kızdırdım seni..!şu an hiç iyi bakmıyorsun bana. Parçalayacak gibi bakıyorsun sevgilim .. Ben kaçayım şu an .tekrar görüşecez..!

Güneş: evet kaç yoksa seni gördüğüm yerde parçalacam hayvan.. Birdaha karşılaşmamak için dua et  sen görürsün o zaman parçalamak..!