VS-Kamufle

BÖLÜM 3- *KOREOGRAFİ

BÖLÜM ŞARKISI: Kolpa-Kafam Senden Bile Güzel

Motorumu park edip kafamdaki kaskı çıkardım. Etrafta biraz göz gezdirdikten sonra önüme dönüp elimdeki kaskı motorun üzerine bıraktım. Derin bir nefes alıp vermenin ardından motordan indim ve üzerimi düzeltip kapıya doğru ilerledim. Ev güzele benziyordu. Beyazdı ve büyük bir bahçesi vardı. Sanırım zenginlerdi. Kapıya vardığımda zile bastım ve açılmasını bekledim. Bir dakika dolmadan kapı açıldı.

"Hoşgeldin Savaş, gelsene"

Benim 'hoşbuldum' dememe bile izin vermeden önümden çekilip beni içeri davet etti. Yüzüme ufak bir tebessüm koydum ve içeri girdim. Koridorda birkaç adım attıktan sonra durdum ve Selin'e döndüm tekrardan. Gülümseyerek yanıma geldi ve koluma girdi.

"Gel hadi"

Soldaki ilk kapıdan içeri girdi. Burası salondu. İçeride bir kadın vardı ve bu da annesi olmalıydı.

"Kim gelmiş kızım?"

Annesi bize dönmeden Selin'e seslendiğinde, Selin kolumdan çıktı ve annesinin yanına ilerledi.

"Savaş geldi anne. Takım kaptanı olan hani"

"Sen değil miydin o?"

"Ben kızlarda anne, Savaş erkeklerde"

Annesi arkasına döndü ve gülümseyerek bana baktı.

"Hoşgeldin oğlum"

"Hoşbuldum..."

"Güneş"

Selin araya girip toparladığında gülümseyerek devam ettim.

"Hoşbuldum Güneş Hanım"

Selin yanıma geldi ve merdivenleri işaret etti.

"Hadi"

Güneş Hanım'a tekrardan gülümseyip merdivenleri çıkmaya başladım.

"Geç kaldım!!"

"Ya bağırmasana salak!!"

Merdiveni çıkmayı bırakmıştık.

"Sus Selin!"

"Sen sus Nazlı!"

Tabi ya! Bu diğer takımın kaptanı olan kızdı! Nazlı! Koşarak merdivenlere doğru yöneldi. Aynı anda da sırtına çantasını takmaya çalışıyordu. Hızla merdivenleri inerken ayağı birden boşluğa gitti ve tam düşecekken ani bir refleksle onu tuttum.

"Dikkat et"

Şaşkınca bana bakarken, onu doğrulttum ve yavaşça bıraktım.

"Sağol"

"Sen nereye?"

"Sanane Selin!"

"Sevgilinin yanına mı?"

"Ya sabır! O benim sevgilim falan değil!"

Nazlı merdivenleri aynı hızla indi ve gözden kayboldu.

"Hı hı! Eminim öyledir!"

Arkasından bağırdıktan sonra tekrar bana döndü.

"Üzgünüm"

Bir anda değişip gülümsemeye başladı. Saçını düzelttikten sonra eliyle yukarıyı gösterdi. Ardından merdivenleri çıkmaya devam ettik.