Plalist:Wye - Oak Plains
Milky Chance-Flashed Junk Mind
Bazı hikayeler vardır, bitmesi gereken...Biri bitsin ki yeni bir hikaye başlasın diye...
Bu noktada benim hikayemin başladığını biliyordum...
Uğur ile evde tek başımızaydık. Ve şu aramızda geçen ilginç olaydan dolayı yüzüne bakamıyordum bile. Onun çokta umrunda olduğu söylenemezdi ama olsun ben yine de utanıyordum. Zaten gününün çoğunu elindeki telefonda geçiriyordu. Biri ile konuştuğu açık ve net ortadaydı. Umurumda değildi diyemem. Çünkü gerçekten merak ediyordum. Uğurdan hoşlandığımı düşünerek onu öpmüştüm ve bana karşılık vermişti. Ama günler sonra idrak ettiğim bir şey vardı...Onu öpüşüm anlattıklarından sonra olan kızgınlığımdı. Rüzgar'a ölesiye kızmış ve onu deliler gibi kıskanmıştım. Uğur durduk yere imkansız olduğumuzu söyleyip duruyor beni umutsuzluğa sürüklüyordu. Şu zamana kadar tek bir kıza aşık olduğunu söyledi. Rüzgar için o kızdan öncesi de sonrası da yokmuş... Bana aptal olduğumu dile getirirken araya Duru'nun adı karıştı. Kendini her ne kadar arkaplanda bırakmaya çalışsa da içişi Duruyaydı o gece. İçin,için yanıyordu kıza. Aşıktı resmen. O gece ikimizde unutmak istediklerimiz adına birleştirdik hislerimizi ve duygularımızı... Dudaklarımız bir noktada buluştu. Çok uzun sürmedi bu. Gelen ses ile irkilip geri adım attığımda yarım yamalak hatırladığım Rüzgar'ın suratı belirdi önümde. İlk başta hayal olarak algıladım fakat sonrasında Uğur'un hızlı hareketlerle yanına ulaştığını görerek tamamen gerçek olduğunu anladım. O kadar tepkisizdi ki...Neredeyse umurunda bile değildi. Ta ki bir hafta içerisindeki hareketlerine kadar. İşe gidiyor ve beni yanına çağırmıyordu. Sesimi çıkaramıyordum. Kendimi nedensiz bir suçluluğun içerisine sokmuştum. Evde kimse kimse ile konuşmuyordu. Uğur'un arada bana takılması haricinde tabii...
Ve az önce kapının çalınması ile karşımızda dikilen kıza bakakaldım. Kızıl saçları ve masmavi gözleri vardı. Onun güzelliğini o kadar içten kıskandım ki...Fiziği kusursuzdu. Gözleri içeride dolaştıktan sonra bir süre beni süzdü. Kıyafetlerime tuhaf bir bakış atınca utandım,
''Kime bakmıştınız?'' diye sordum kapı eşiğinden. Uğur birden gelip bu sorumu yarım yamalak bırakmış ve beni hiçte kibar olmayan bir şekilde köşeye ittirmişti. Sendelerken Uğur bağırmaya başladı,
''Sana gelmemen gerektiğini söylemiştim!''
''Onu görmek istiyorum.'' Kız oldukça ısrarlı olan bakışlarını Uğur'un gözlerine dikti.Uğur stresle parmaklarını saçları arasına geçirdi ve nefesini sinirle dışarı verdi. Köşede onları izleyen bana kısa bir bakış atınca gözlerimi kaçırdım,
''Gitmelisin.'' dedi dişlerinin arasından.
''Bunu daha fazla saklayamayız Uğur. Buraya sadece senin için gelmediğimi biliyorsun.'' Kız onu aşarken kaşlarım iyiden iyiye çatılmıştı. Kimdi bu? Uğur sertçe dış kapıyı örterken kızın arkasından hızlı hızlı yürüdü,
''Seni görünce ne olacağını sanıyorsun? Kucağına atlayacağını falan mı?!''
''Bir süredir onunla konuşuyorum.'' dedi Kız.
''Ne! Nasıl yani?''
''Kim olduğumu bilmeden mesajlaşıyoruz.'' dedi koltuğa otururken. Uğur da hemen karşısına yerleşti. Ben ise mutfak kapısından konuşmalara kulak asmıştım. Ama asıl durum bu değildi.Asıl durum bahsedilen kişinin Rüzgar olmasıydı. Ve bu kız Rüzgar ile mesajlaştığını iddia ediyordu. Yani Rüzgar'ın benden sakladığı bir kız vardı. Sadece ben değil Uğurdan da sanırım...