22.Bölüm ~Huzur~

4.2K 251 13
                                    

Bölüm Şarkısı : Model feat
Emre Aydın - Bir Pazar Kahvaltısı ❤

"Uyurken izliyorum
En sevdiğim halini
Saçların dağınık yüzünde yastık izi
Bir pazar kahvaltısı gibi"

22.Bölüm

Teoman
Yıllar sonra ona özgürce dokunabilmek,yastığımda saçlarını görmek inanılmazdı. Hasrete düştüğümüz ilk andan beri kurduğum hayallerin hep hayal olarak kalacağını düşünmüştüm. Ama şimdi her şey gerçekti ve güzeldi.

Kokusunu burun direğimi sızlatacak kadar yakından duyumsamak gülümsemekti. Birkaç saç teline yatağımda tesadüf etmek,özlemimdi.

Demiş ya Özdemir Asaf "Bakarken kıyamamak mı baktıkça doyamamak mıdır aşk?" diye...
Şuan bu cümleyi yaşıyordum.
Bir yandan içimi kemiren hasretle yanıp tutuşuyor,onu izlemeyi bırakamıyordum. Gözlerimi bir an olsun ondan ayıramıyordum.
Bir yandan ise yıllara meydan okuyan güzelliğine bakmaya kıyamıyor,kendimi uzak tutmaya çalışıyordum. Yumuşacık tenine dokunmak için karıncalanan parmaklarıma dur diyordum.
Her şeye rağmen gösterdiğim bu beyhude çabanın farkındaydım. Kendimi dizginlemeye çalıştığımda ona daha da çekiliyordum.
Üstesinden gelmeye çalıştığım şeyler tam aksine benliğimi ele geçiriyordu.

Elimi saçlarından çekip yanaklarına indirdim. Ufak benlere sahip bembeyaz yüzünün her bir zerresine temas etmeyi öylesine seviyordum ki.
Bir an kendime hakim olamayarak daha da yaklaştım ve önce alnına ardından yanaklarına birer buse bıraktım. Dudaklarım bu temaslarla yandı ve dondu. Bir anda alev aldım ve bir anda söndüm.
Bir insana bir ruha hasret duymak ne kadar da zordu...

Uyandı. Gözleri etrafı taradı ve ardından benimle buluştuğunda yumuşacık,küçük bir gülümseme aldı yüzünü. Hemen uçup gitmeye hazır bir gülümsemeydi bu.
Güneş aynı annesi gibi gülümsüyordu,bunu bir kez daha anlamıştım.

Çok garip geliyordu. Bir kızım vardı... Bunu kabullenmem tahminimden kısa sürmüştü. Fakat hala kavramakta güçlük çekiyordum. Zümra'nın yıllarca bu gerçeği saklaması beni kırmıştı,üzmüştü,paramparça etmişti. Bunu en başında bilmek isterdim. Belki her şey bambaşka olabilirdi.  Ama etrafındakilerin ne denli üzerine geldiğini biliyordum. Orada öfkeme yenilip bağırıp çağırmam saçma olurdu. Benim yüzümden daha fazla üzülmesine izin veremezdim. Hem bağırsam ne olacaktı ki? Hiçbir şey değişmeyecekti.
Yıllar önce buradan giderken Güneş'i de birlikte götürdüğünü ikimiz de bilmiyorduk ki.

Bakışları yan tarafa kaydı. Yine kendini sorguluyordu,biliyordum. Burada olmaması gerektiğini içinden tekrarlayıp duruyor olmalıydı. Zümra'yı tanıyordum,kendini ilk anda teslim etmeyeceğini de biliyordum. Ama az kalmıştı. Her geçen gün aramızdaki kapıların anahtarını buluyordum. Her seferinde bir kilit açılıyordu ve gittikçe bana yaklaşıyordu.

" Daha iyi misin?" Hafifçe doğrulup yatağın başlığına yaslandı.

" Evet. Beni eve bırakır mısın?" Sevinmeliydim. Bir kapının kilidini daha açmıştık anlaşılan. Artık benim teklifimi reddetmiyor,onu bırakmamı kendi istiyordu. Bu aramızdaki duvarların çatlaması için büyük bir gelişmeydi.

Yaklaşık yarım saat sonra onun evine varmıştık. İnmeden önce " Her şey için teşekkür ederim." dedi.
İkimizin de düşünmeye ihtiyacı vardı. Bu yüzden çok üstelemedim ve geldiğim yolu geri gittim. Eve vardığımda aklıma eskiler doluşmuştu yine.

Flashback
Cıvıl cıvıl vitrinler öyle çekiyordu ki insanı... Zümra her mağazaya girmek istiyor bin türlü kararsızlıkla geri çıkıyordu. Bu tatlı heyecanını anlıyordum. Ama ona katılamamak beni perişan ediyordu.
Birkaç gün önce bayılmam ve şiddetli baş ağrılarım üzerine doktora gitmiştim. Tahlillerin sonucu ile doktorun söyledikleri,başımdan aşağı kaynar suların dökülmesine sebep oldu.
İnsanın kısa bir zaman sonra öleceğini bilerek yaşaması dayanılmazdı. Hele ki umut olmaması...
Bunların hiçbirinden haberi olmayan Zümra,düğün telaşına kaptırmıştı kendini. Mutluydu,oradan oraya gidiyor,hayallerini bizimle paylaşıyordu.

Mevsimlerden Sonbahar(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin