Hayatta kalmak için öldürmek zorundasın ɸ 36

22 9 0
                                    

Poyraz koridorda yankılanan sesle sesin geldiği yöne gözlerini çevirdi. Acıyla yankılanan sesten başka bir şey değildi bu. Neyin ya da kimin sebep olduğunu bilmiyordu. Ama dikkatini çekmişti yine de. Çok fazla durmadan önündeki kapının kolunu çevirdi. İçeriye girdi. Burnuna gelen küf ve kitap kokusu tüm ciğerlerine dolmuştu. Odaya girdiğinde her ne kadar içerisinin karanlık olması onu ürkütse de binanın içerisindeki vampirlerden birinin avı olmayacağını biliyordu. Sonuçta binanın her yerine saldığı gölgeleri biri ona yaklaştığında onu uyaracaktı.

"Buraya geldiğine göre senin istediğin bir av değil, bir çözüm yolu."

Sesin geldiği yönü bulmaya çalışıyordu. İşte o an bulabildi.. Gri parlak renkli saç dalgalanıyordu. Bu kütüphanenin ikinci bir katı olduğunu bilmiyordu. Merdivenin trabzanına parmaklarının ucuyla dokunan annesini gördü. Annesinin yüzünden hiç düşmeyen gülümsemesi onu rahatsız etmişti. Basamakları inerken kulağına gelen topuklu ayakkabısının sesi Poyraz'ı tehlikede hissettiriyordu. Merdivenlere yaklaşarak annesine aşağıdan baktı.

"Aslında burayı bulmak kolay değil, çok fazla kişi bilmez." dedi Defne merdivenin ucuna geldiğinde. "Eski Uyanış'ın Kral ve Kraliçeleri biliyordu sadece."

"Kısacası seninde burada olmaman gerekiyor anne."

Poyraz gülümserken annesi de gülümsedi. Poyraz elini uzattı annesi tutsun diye. Defne parmak uçlarını oğlunun eliyle buluşturdu. Birbirlerine selam veren bir asil ve asilzade gibi duruyorlardı. Defne sonra oğluna baktı. Gözlerinin içinde sürekli kıpırdayan grilikler onun gücünün kullandığını gösteriyordu. Gölgeleri sayesinde bu odayı eliyle koymuş gibi bulmuştu Poyraz. 

"Bu odayı böyle buldun yani."

Poyraz anlayamamıştı. Şaşkınlıkla annesini baktı. Havada elini aşağıya indirerek eline bakmayı sürdürdü. Her ne kadar karşısındaki kişi annesi olsa da aynı zamanda düşmanıydı da. Ama hep merak ediyordu bu Uyanış yüzünden kral ve kraliçelerin birbirini neden katlettiğini.

"Ov Uyanış'ı merak ediyorsun."

Poyraz başını kaldırdı. Annesinin gücünden kaynaklı olan bu şeyden nefret ediyordu. Akıl okuyamazdı ama duyguları çok iyi okuyabilir, karşısındaki kişiye karşı kullanırdı. Onun tehlikeli olmadığına inanmak istiyordu, her ne kadar bunu yapabileceğini bilmezken buna inanmak istiyordu. İnanmaya çok ihtiyacı vardı. Sonuçta Yosun'un da Poyraz'ın da yaşı kaç olursa olsun bir anneye ihtiyacı vardı. Küçük yaştan beri anne sevgisine mahrum bırakılmıştı bu iki kardeş. 

"Evet." dedi Poyraz kısacası.

"Aslında tam olarak nasıl ve ne şekilde başladığı bilinmiyor. Tek bilinen şey; senin baban ve onun en küçük erkek kardeşi arasında olduğu." Defne kitaplıklarda gözünü hızla dolaştırıyordu. Ardından aradığı parşömenleri bulunca devam etti. "Tek bir krala aitti tüm bu güçler. Hepsi dağılınca tekrar bir bedende buluşması için eski kral ve kraliçeler birbirlerini öldürmeye başladı. Bu olay bugün burada olmasa bile kral ve kraliçelerin güçleri onların karakterlerinde değişime sebep olduğu için içindeki güdüyle hareket edip diğer rakip kral ve kraliçeleri öldürmeye teşebbüs edecekler. Kısacası tüm bunlar o krala ait gücün tek bir bedende buluşması için. Kısacası bugün kim hayatta kalırsa tüm bu güçler bir kişide yüz yıl boyunca kalacak. Bunun sebebi de asıl kralın yüz yıl içinde ölmüş olması olabilir."

"Yani kısır bir döngü içerisindeyiz?" dedi Poyraz soru sorarcasına.

"Pek kısır döngü değil. Asıl kralın soyundakiler öldürülürse bu Uyanış denilen illet de bitecek."

Poyraz korkuyla annesine döndü. Asıl kralın soyundan gelen şuan kendisinin bildiği kadarıyla sadece üç kişi kalmıştı; babası, kendisi ve Yosun. Bu üç vampirin öldürülmesiyle bitecek olan bu olayın bir parçası olmak istemediğini fark etti. Yosun'u korumak istiyordu. Babasıyla da geri kalan yıllarını yaşamak. Ama biliyordu, babası hayatta kalsa bile kendilerinin çok yaşamayacağını. Annesine baktı. Elindeki parşömenleri inceliyordu. Yüzünü ekşiterek Poyraz'a uzattı.

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin