#1.Bölüm#

322 8 2
                                    

Merhaba arkadaşlar, @HortlakMandalina 'da olan hesaptaki 'Özel Güçler' kitabını devam ettiriyoruz. Biraz değiştirdik. Umarım beğenirsiniz. :)

Okuldan eve döndüm. Okul gerçekten çok sıkıcı ya! Of! Keşke şu okula gitmesem! Kapıda bekliyom. Salak mıyım ben ya? Niye kapıda bekliyom? Ya valla var bende bi şey ya! Kolumdaki saate baktım. Yaklaşık on dakikadır kapının önünde bekliyorum! Neyse.. Çantamdan anahtarı çıkardım ve eve giriş yaptım. Yukarı odama çıktım. Annem ve babam büyük bu ihtimalle işteydiler. Ne büyük ihtimalle ya işteler işte. Ben bugün ne içtim, ne yedim ya? Of! Bide çağlanın partisi var. Elbise falan seçecem daha. Parti saat 19:00 civarında başlayıp büyük ihtimalle saat 23:15 gibi biterdi. Şu an ise saat 15:37 'di. Daha üç buçuk saatim var. İlk önce okul kıyafetlerimden kurtuldum (ayıcıklı pijamamı giydim ahahah) . Mutfağa indim ve dolabı açtım. Dolapla yaklaşık iki dakika falan bakıştık. O bana bakıyor, ben ona. Dolabın alarm sesi gibi, dit diit diit dit sesi çıkardığı için dolabı kapattım. Bu gidişle açlıktan ölecektim. Bu arada kapı çaldı. Of kim geldi? Kapıya yavaş ve paytak adımlarla ilerledim. Kapının deliğinden baktığımda Alara gelmişti. Kapıyı açtım, hemen içeri girdi. Ardından kapıyı kapatıp;

+ İçeri girseydin Alara!

- Ha ha ha çok komik öldüm gülmekten.

+ Aa ciddimisin ama hala yaşıyorsun ahahah.

- Dolunay senin yüzünden bedenim ölmedi ruhum öldü!

+ Dolonoy sonon yozondon bodonom olmodo rohom oldo! Senin ruhun ölüydü zaten sjsjjsjsjaja

- Yav he he

+ Yav she she sjsjjsjsjasj

- Wts ?

+ Bi şeyide anla! İngilizce düşün!

- ...

+ Kötü müydü ?

- Buna iyi demek : Dondurmadan veya çikolatadan nefret etmek, özenle yaptığın bi şeyi yere düşürmek, telefonu suya bile bile fırlatmak, telefonuna virüs girmesi ve özellikle müzik ve resimlerini çökertmesi gibi kötü bi şey!

+ O kadar mı?

- Evet

+ Neyse niye geldin?

- İstersen gideyim,

+ Vallaha çok güzel olur ahaha.

- Ha ha çok komik? Neyse Dolunay hadi hazırlanacağız.

+ Neye ?

- Çagla'nın partisine! Bi de seni çok iyi tanıdığım için, senin uzun süre dolap ile bakışıp sonra bu gidişle açlıktan öleceğim diyeceğini bildiğim için sarma getirdim.

+ Adamın dibisin ya! Güzelim be! Senin saçların ne güzelmiş ya.

- Daha yeni ne yapıyordu, şimdi ne yapıyo! Neyse hemen ye sonra duş al sonra hazırlancaz!

+ Tamam tamam.

Yemeğimi yedim ve duşa girdim. Karpuzlu şampuanımla saçlarımı üç kez yıkadıktan sonra saçıma kirazlı saç kremimi sürdüm. O şekilde iki dakika bekletip saçlarımı su ile duruladım. Vücudumu iki kere yıkadıktan sonra duruladıp çıktım banyodan. Üstüme bornozumu geçirdim . Sonuçta evde kimse yoktu. Alara'nın yanına gittim. Benim odamda dolabı karıştırıyodu. Sanırım kıyafet arıyordu. Elinde iki tane kıyafet ile önüme geçti. Alara'nın sol elindeki kıyafet siyah straplez bir elbiseydi. Boyun ve omuz kısımları siyah taşlarla süslenmişti. Sağ elinde ise bordo sade bir elbiseydi. Siyah elbise uzanacakken onu arkaya attı ve bordo elbiseyi bana uzattı. Oflayıp giydim. Bu elbisemi Alara'nın sayesinde almıştım. Elbise geniş geliyordu ve şimdi üzerime tam oturmuşdu. Tam bana beyaz bir ceket getirmişti ki ona;

+ Bundan sonrasını ben yapıyım eğer beğenmessen tekrar giyinirim. Zaten vakit bol..

- Peki.

Dolabımın karşısına geçtim ve ceketlerime baktım. Siyah deri üstünde dikenli süsleri olan ceketimi aldım ve ayağıma yine siyah üstü dikenlerle süslü botumu giydim. Alaranın karşısına geçtim ve;

+ Nasıl olmuş?

- Muhteşem.!

+ Sen ne giyeceksin?

- Ben getirdim giyeceklerimi.

+ Ne getirdin?

- Pembe straplez bir elbise altına şeker pembesi topuklu ayakkabımı giyeceğim.

+ Peki sen hazırlan bende makyajımı yapayım.

Kafasını tamam anlamında salladı ve üstünü giyinmeye başladı. Bende makyaj masasının karşısına geçtim. Gözüme siyah göz farı ve maskara sürmüştüm. Ruj olarak bordo mat rujumu sürdüm. Siyah saçlarımı düzleştirdim ve açık bıraktım. Bu arada Alara da hazırlanmıştı. O da makyaj falan yaptı evden çıktık. Partiye geldik, içeri girince tüm gözler bize çevrildi. Bir masaya oturduk. Çağla yanımıza geldi. Bu kızdan nefret ediyorum. Okulda da kavgalıyız zaten ama gelmezsem benim korkak olduğumu falan söyleyecek hiç çekemem rahat bi tavır takındım. Çağla yanımıza geldi ve bi şeyler zırvaladı. En sonunda dediği şeyle kan beynime sıçradı. Bana seni gebertecem köpek dedi! Eh yetti be! Susmaya çalıştım. Sinir tüm vücudumu esir almıştı. Olmuyordu! Birden saçlarımın havada uçustuğunu hissettim. Sonra Çağla'nın boğazını sıkmaya başladım ve tüm gücümle bağırmaya başladım.

+ Bi daha sakın ama sakın bana bulaşma köpek!

Tüm sinirimle boğazını sıkarken arkadan gelen sesle dikkatim dağıldı..

× Nesin sen!?

MEDYA= DOLUNAY

Umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir.. Vote'lemeyi unutmayalım lütfen..

Özel Güçler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin