Medya; Profesörler Kütüphanesi
O gece çaylak öğrencilerin konuştuğu tek konu akıllarını karıştıran profesör olmamıştı. Okulun gizli odalarını da merak ediyorlardı. Kendi aralarında tahminler yapıp asla öğrenemeyecekleri gizli odalar üzerine bahis oynuyorlardı. Ta ki yatakhane görevlisi Bayan Methy içeri girene kadar.
''Çaylaklar, susun!'' diye bağırdı gür sesiyle Bayan Methy. Otuz yılı aşkın süredir bu okulda yatakhane görevlisiydi. Huysuz ve yaşlıydı. Okulda ki öğrenciler tarafından yürüyen bela olarak adlandırılırdı. Elinde ki asasını havaya kaldırdı ve cümlesine devam etti, ''Konuşanın ağzını fareler ile doldururum. Yarın sabah 05.00'de uyanacaksınız!'' ve ardından bütün ışıkları asasını sertçe çevirerek kapattı. Çaylaklar farelerden mi yoksa sabah 05.00'de uyanacaklarından mıdır bilinmez, derhal uykuya geçtiler.
*********************************
''Tüm Witech büyücüleri büyük bahçede toplansın! Tüm Witech büyücüleri büyük bahçede toplansın! Tüm Witech...'' Okulun içinde anons yankılanıp duruyordu. Bayan Methy haklıydı, öğrenciler sabah 05.00'de uyandırılıp bahçeye çağrılıyordu. Çaylaklar arasında mırıldanmalar vardı. Fakat hepsi üniformalarını giyip bahçeye inmek zorunda kalmıştı. Tüm sınıflar bahçede sıraya dizilmişti, her şey disiplinle işliyordu. Okulun baş profesörü olan Bay Bampton yüksek bir kürsüye çıkıp boğazını ufak bir öksürük ile temizledi ve ardından söze başladı.
''Büyücü Tarihi dersinize giren Profesör Huxley kısa süreliğine izinli. Bu süre içerisinde 'Büyücü Tarihi' derslerinize profesör Armandes girecek.''
Çaylaklar birbirlerine imalı bakışlar atmaya başlamışlardı. Dün gece bavuluyla giden profesör bir süreliğine yoktu. Fakat aralarından birinin bu konu hiç ilgisini çekmiyordu. Profesörün okuldan gittiğine neden bu kadar şaşırdıklarını ve dün geceden beri bunu neden konuştuklarına da anlam verememişti. Belki de diğer çaylaklar dersin boş geçeceğini düşünüp seviniyorlardı. Fakat Lei Wien öyle değildi. Profesör Huxley'in yerine Armandes'in gelecek olduğuna bile sevinmişti. Belki aklında ki soruların cevabı Armandes'deydi.
Kulak çınlatıcı ilk ders zili koridorları ve bahçeyi inletiyordu. Çaylakların ilk dersi Asa Kullanımıydı. Asa bir büyücü için çok önemliydi. Bir asa yoğun bir güç barındırırdı, eğer onu yönetemezsen o seni yönetirdi.
Profesörün içeri girmesiyle sınıfta ki uğultu kesildi, sınıfı süzdü ve kendini tanıttı, ''Ben Profesör Otha, Asa ve Savunma Büyüleri derslerinize gireceğim.'' Profesör Otha çok hoş bir bayandı. Sarı saçları, yeşil gözleri vardı. Boyu uzundu ve oldukça alımlı gözüküyordu. Çaylaklar ondan gözlerini alamamışlardı. Asası son derece güzeldi, asasını nazikçe havaya kaldırdı ve sözüne devam etti, ''Güzel bir asa sizlere güzel büyüler yaptırır, herkes asasını kaldırsın!'' dedi. Çaylaklar Profesör Otha'yı biraz taklit ederek nazikçe asalarını havaya kaldırdılar. Profesör Otha çaylakların asalarını incelemeye başlamıştı. Kimisinin asası eskiydi, ailelerinden yadigar olduğu belliydi. Kimisinin ise yeniydi fakat profesör Otha hiçbir asayı beğenmemişti. Sınıfın içinde biraz yürüdü ve sıraların arasına doğru geldi. Lei Wien'in yanı başında durdu.
''Asan, sana ailenden mi kaldı?''
''Evet efendim, büyük babamın asası.''
''Demek büyük baban da büyücüydü.''
''Evet efendim.''
''Asana bakabilir miyim?'' diyerek elini uzattı Profesör Otha. Lei Wien asasını istemeyerek olsa da verdi. Oldukça bakımsız, yüzeyi aşınmış kötü bir asaydı. Ailesinin asa alacak durumu olmadığı için Wien büyük babasının eski asasını almak zorunda kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Büyü - Geri Dönüş
FantasyBüyücü ırkları yıllardır süre gelen gizemini ve mücadelesini koruyordu. Efsaneler, destanlar, açığa çıkmamış büyücü ırkları ve cevaplanamamış bir büyü tarihi... Peki ya gerçek olabilir miydi? Ya sadece bir efsaneden fazlasıysa? 'Beni test et, ru...