7.

34 5 0
                                    

Derekin burda ne işi var?Yoksa yine hayal mi görüyorum? Gerçek olub olmadığından emin olmak için elimi uzatmaya çalıştım fakat hiç bir yerimi oynatamıyordum. Fısıltıyla

"Derek? Sen... gerçekten buradamısın?" diyebildim. O ise endişeli gözlerle bana bakıyor ağzını bile kıpırdatmıyordu.
Sonunda konuşmak için ağzını açtı ve

"Evet buradayım. Seni bulmam zor oldu ama yinede buradayım. İyikide buradayım yoksa ölecektin Sofi. Az önce senin hayatını kurtardım" dedi. Ne saçmalıyor bu? Ne ölümü? Kaşlarımı çatmış bir şey anlamamış halde yüzüne bakıyordum.

Hiç değişmemişti. Geçip giden 5 yıl ona daha çok kas ve çene kemiği katmış. Kahverengi saçları her zamanki gibi arkaya doğru fönlenmiş. Her zamanki gibi ela gözler. Ve tıraşdan sonra yeni çıkmaya başlamış sakallar. Masum yüzü birazcık erkeksi olmuş. Geçen beş yılın farkı bakışları daha derinlerşmiş ve kendini gizlemiş. Gözlerinde göremiyorum her zamanki ışıltıyı. Hayat dolu bakışlar artık yoktu onda. Neler olmuştu ona böyle. Aşık olduğum adam değişmişti.Bunu gözlerinden görü biliyordum.

"Sofi beni duyuyormusun? Heey!" elini yüzümün karşısında sallayarakbeni kendime getirdi. Onu inceleyerek dalıp gitmişim.

"Diyorumki dönüşümün geç oldu? Beş yıldır senden gelecek mesajı bekliyodum?" dedi
Dikkatimi çeken sözleriyle kendime geldim.

"Dur bir dakika. Ne dönüşümü?Neden bahsediyorsun Derek seni anlayamıyorum?" sorularım kafamda fır fır dönüyodu.

"Senin gördüğün kişiler Gelecek Avcılarıydı Sofi. Ve sen birinin başına gelebilecek en korkunç olaylardan birine tanık oldun. Onlar o iki çoçuğun geleceğini çalıyolardı. Fakat seni görmelerile işleri yarım kaldı. Seni gördüler Sofi. Bunun nasıl korkunç olduğunun farkında değilsin? Seni yok ediyolardı az kalsın eğer seni kurtarmasaydım. Şimdi yüzünü gördüler. Senin bir Görücü olduğunu biliyorlar. " dedi ve ayakta o taraf bu taraf odayı tutlamaya başladı. Anlatdıklarından bir şey anlamıyordum. Gelecek Avcıları ne? Görücü ne?

"Peki sen beni nasıl gördün?"dememle afalladı. Belli ki bu soruyu beklemiyordu.

"Bende Görücüyüm o yüzden"deyip yanıma oturdu. O da benim gibi şeyler görüyormu şimdi?

"Sofi burası diğer hastaneler gibi bir yer değil. Seni çabuk burdan çıkarmalıyız. Seni kaçırdılar. Beni şimdi görmüyorlar. Çünki seni başka bir rüyaya geçirdim." anlatdıklarından bir şey anlamıyordum. Yüzüne öylece bakıyordum. Kafam almıyordu.

"Bak anlıyorum seni Sofi. Olanlar algılayacak kadar basit değil. Ama kendine gelmelisin ve buradan kaçmalısın. Biraz zor olacak. Fakat kaçmazsan ölürsün Sofi. Buradaki doktorlar senin gücünü çekiyorlar. Bu da senin ölümün demek. " elini elimin üzerine koymuş konuşuyodu. Heyecanlanmıştım ve biliyorum ki gözlerim yerinden fırlayacak gibi açılmış olmalı. Eğer bu bir rüyüysan onun dokunuşunu nasıl hiss ediyordum? Eline baktım sonrada yüzüne. O da çabuk elini çekti. Çabuk kendimi toparlayıp

"Peki nasıl?Nasıl kaçacağım?" işte esas soruyu sormuştum. Dudağı sağa doğru hafifçe kaydı ağzından bir hah çıktı.

"Kendini hafife alıyosun Sofia Screll. AVMdeki olayı düşün. Orada nasıl olmuştun? Şimdide öyle. Buradan da öyle kaça bilirsin." gülümseyerek konuştu. AVMi nereden biliyorsun diye sormadım. Çünkü demişti o da görücü.

"Demesi kolay fakat benim orada olmam tamamen bilinç dışı oluşmuştu. Şimdi yapamam" üzgünce dedim.

"Yapmasıda kolay Sofi. Bir şey var o da..." Derek sözünü tamamlamadan aniden ortadan yok oldu. Ben daha Dereki çağırmadan kendimi yeniden yüksekten yatağa atılmış gibi hiss ettim. Göz kapaklarımı açtığımda başımda üç tane doktor giyiminde kişileri gördüm. Ancak gözleri gözüküyodu. Ağızlarında maske vardı. Üçüde ellerindr tuttukları uzun ucunda ışık olan kalem gibi şeyi yüzüme tutuyolardı. Benim uyandığımı görüp çabuk elindekileri gizlediler. Ve odadadan çıktılar.
Nasıl kaçıcaktım şimdi? Kendimi çok güçsüz hiss ediyodum.

CLOUD Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin