Brand Williams

2016 yılının 18 Temmuz günüydü.Paris'teki en lüks Fransız restoranına sahip olan Brand Williams restoranın gizli bölümündeki evine girdi ve heryeri kilitledi.Bir baktı ve içeride Brand Williams'ın içeri girdiğini görmeyen güzel kadın Adrienne Brown vardı.Brand Williams hemen bağırdı:

''Sen kimsin? Ne arıyorsun burada,nasıl girdin sen? Yoksa sen hırsız mısın çık dışarıya! Hemen! Çabuk!'' diye bağırdı.Adrienne Brown arkasını döndü ve ne olduğunu anlamayarak şöyle dedi:

''Ha-hayır lütfen beni dinle,lütfen,lütfen ne olur beni dinle ben hırsız değilim dur bekle anlatayım.'' dedi.Brand Williams bunun üzerine şöyle dedi:

''Dinleyecek vaktim yok! Sadece nasıl girdiğini söyle.'' dedi ve Adrienne Brown ağlamaya başladı.Kekeleyerek konuşuyordu ve şöyle dedi:

''Birisi burayı basmaya geldi,yakacaktı burayı! Ben gelince de vazgeçip kötü kişi bana seni oraya kilitleyeceğim! Bana karşı gelmeseydin birlikte yakardık burayı,yıkardık,basardık! dedi.Çok ağladım kilitli bir şekilde nasıl duracaktım? Önce burayı terkedilmiş bir restoran sandım ama 5 yıldızı görünce olmaz terkedilemez dedim.Beni anlıyor musun? Ben hırsız değilim'' dedi ve sırtını dönüp hıçkırarak ağladı.Bunun üzerine Brand Williams,Adrienne Brown'un durumuna çok üzüldü ve o anda Adrienne Brown bayıldı.Brand Williams nasıl yardım edecekti Adrienne Brown'a? Hemen ambulans çağırmaya çalıştı.Ama telefonu bozulmuştu.Kadının cebine baktı onun da telefonu kırılmıştı.Şöyle düşündü Brand Williams:

''Burayı basmaya çalışanlar kırmış olmalı.''

Zaman kaybetmeden Adrienne Brown'u alıp hastaneye götürdü.Hava yağmurluydu ve çok ta soğuktu acele edip sonunda hastaneye varabildiler.Hastanede muayene odasına girdiler ve doktor Adrienne Brown'u muayene etti 1 adet serum taktılar.Sonrasında;Adrienne Brown gözlerini açtı ve şöyle dedi:

''Teşekkür ederim bayım!'' Bunun üzerine Brand Williams da şöyle dedi:

''Rica ederim,bunu yapmak benim için bir zevkti'' dedi.