Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur zaman içinde bir kadın varmış. Bu kadının bir kocası varmış öyle inatmışki anlatamam. Bu kadın pazardan eve giderken 3 arkadaş görmüş. Eve gittiğinde ise kocasına bunları söylemiş. Kocası ise "hanım isimleri neymiş bi öğren öyle gel." demiş. Kadın kocasının dediğini yapmış. "Selamün aleyküm arkadaşlar kocam sizin isimlerinizi sordu. Bende isimlerinizi öğrenmeye geldim." demiş. "Aleyküm selam ben zengin bu arkadaşım yalan bu arkadaşım fakir." demiş. Kadın isimlerini öğrendikten sonra gidip kocasına söylemiş. Kocası "tamam hanım zengini çağır belki gelirde evimizi bereketlendirir." demiş. Kadın zengin yalan ve fakirin yanına giderek "kocam zengini çağırıyor demiş. Zemginle kadın eve gitmiş. Kadın zengine bir tas çorba ikram etmiş. Aradan bir gün geçmiş iki gün geçmiş üçüncü günde adam zengini kapı dışarı etmiş. "Hanım git yalanı çağır gelirde belki evimizi bereketlendirir." demiş. Kadın zenginle beraber fakir ve yalanın yanına gitmiş. "Kocam yalanı çağırıyor." demiş. Kadın yalanla evin yolunu tutmuş. Kadın yalana bir tas çorba ikram etmiş. Bir gün geçmiş iki gün geçmiş üçüncü günde adam yalanıda kapı dışarı atmış. "Hanım son çare fakiri çağır belki o bizi zenginleştirir." demiş. Kadın yalanla birlikte fakir ile zenginin yanına gitmişler. "Kocam fakiri çağırıyor." demiş. Kadın fakirle eve gittiğinde kadın fakire bir tas çorba ikram etmiş. Bir gün geçmiş iki gün geçmiş fakir adama "kuyunun altında altın var ben sana onu getirecegim." demiş. Kadın ile kocanın gözleri parlamış. Fakir uçarak altınları onlara vermiş. Kadın ile koca çok zengin olmuşlar. Artık atlı karıncalar saray villa 950 tane çalışanları varmış...
MUTLU SON