Yağmur çiseliyordu...Arkasına bakmadan seri adımlarla ilerliyordu. Elleri üşümeye başlamıştı. Ellerini giydiği dar monta sıkıştırmaya çalışıyordu. Kıvırcık siyah saçları ensesini ısıtıyordu.
Her adımını korkuyla atıyordu, peşinde düştüğünden emindi. Etrafı boştu.Arkasından yavaş adımlarla gelen ayak sesleri duydu. Koşmaya başladı. Gidebileceği kadar uzağa...
Fazla uzaklaşmıştı nefes nefese kalıyordu. Koşmaktan yorulmuştu. Dayanamadı. Durup soluklandı. Hızlıca arkasına baktı. Hiçbirşey görmemesine rağmen ayak sesleri duymaya devam ediyordu. Ses ona doğru yaklaşıyordu. Ürkmeye başladı."Çakal sürüsü kurduğu tuzağa düşürünce, kurt nasıl kurtulacağını değil ; nasıl intikam alacağını düşünür (!)"
Bu ses tanıdıktı. Dolunay bu sesi uzun süredir duymuyordu. Ama hatırlaması zor olmamıştı. Bu Ayaz dı. O amcasıydı. Kayıp babasının sorumlusunu hep amcasından bilirdi. İntikam almak istemişti. Amcasının bu dünyada değer verdiği tek bir kişi vardı. "BESTE" onun biricik kızı. Babasının intikamını Beste'yi katlederek aldı. Tam üç yıl olmuştu evet üç yıl. Herkesten kaçıyordu. Taa ki bugün amcasıyla karşılaşıncaya kadar.Dolunay bugün öleceğini biliyordu ama söz vermişti kayıp babasını bulmadan bu dünyadan göçüp gitmeyecekti.
Ağır ağır yutkunmaya başladı. Çaresiz bi sesle:
- Ne istiyosun benden !
Yankılanan sesindeki çareziğli duydu bu ona daha çok acı verdi.
Ayaz gülmeye başladı. Eline aldığı gazı gitmek üzere olan çakmağıyla sigarasını yaktı. Derin bi nefes aldı "Kızımı" dedi. Ayaz tekrar gülemeye başladı.
Dolunay korkuyordu adımlarını hızlandırdı.
"Rahat bırak beni !" Diye bağırdı.
"Şş..şş" adam yine güldü. Cebine sıkıştırdığı silahını Dolunaya doğrulttu. Dolunay sesi duydu. Amcasına karşı çıkamıyacağını biliyordu. Gözlerini yumdu. Montuna saıkıştırdığı elleri artık beline sarılmıştı. Üşüyordu... Ayaz tetiği çekecekti elleri titremeye başlamıştı. Gözleri dolmaya başlamıştı ama ağlamıyacaktı. Aklına kızı Beste geldi. Bir zamanlar Dolunayla abla kardeş gibi anlaşan kızlardı onlar . Ağlamak üzereydi. Silahı yere fırlattı. Dizlerinin önüne çöktü. Kendini tutamadı ağlamaya başladı.
Dolunay karmaşık duygular içindeydi. Az önceki adam şimdi umutsuz bir vaziyette ağlıyordu. Vicdan azabı kalbinin derinliklerinden bi yerden çıktı. Nefesini içine çekti ve yürümeye devam etti."Kimse yaşattığını yaşamadan ölmez !" Diye haykırdı Ayaz.
Sesinde kin ,nefret ve acı vardı. Dolunay amcasının sözlerini aldırış etmedi. Hiçbirşey olmamış gibi yoluna devam etti. Ormanlık bi alana vardı. Yerlerde yağmur damlalarından oluşmuş su birikintileri vardı. Aklına birden Beste geldi çocukken yapmayı en çok sevdikleri şeydi bu su birikintilerinin üzerinden atlamak. Yüzünde hatıralarının oluşturduğu bi gülümseme belirdi. Pek uzun sürmeden eski haline döndü."Sen beni ödürmedin Dolunay... Sen bizi öldürdün"
Sesi duymasıyla aniden yere eğildi. Dizlerinin önüne çöktü. "Hahahayır bu gerçek olamaz bu imkansız"
Su birikintisinde Beste'nin yansıması vardı. Elinde de küçük bi ayıcık. Çocukken bu ayıcık için çok kavga ederlerdi.Dolunay afallamış gibiydi.
Gözlerini yumdu. Beste ile olan hatıraları gözünün önünden film şeridi gibi geçti. Gözünden üç damla yaş aktı. Besteyi görmüyordu artık. Yalnızca vicdan azabı çeken bi kız görüyordu. 16 yaşında masum bi kız öldürmüştü. Ayağa kalktı yürüyemeyecek kadar halsiz hissediyordu. Kendini toparladı. Az ilerde kendi başına yaptığı klube vardı. Meşe ağaçlarının arkasında gizliydi. Dalların arasından dikkatlice geçti. İçeri girdiğinde zar zor soluyordu. Kalbi tekliyordu. Nefes alamıyordu nemli montunu apar topar üzerinden çıkardı ve bi köşeye fırlattı. Montu yere çarptığımda bi ses duymuştu. Yerden aldı. Önü beyaz taşlarla süslenmiş kapaklı bi kolyeydi. İçini açtı. Babasının resmi birde bi kağıt vardı. Resmi görünce gözleri dolmuştu. Ağlamıyacaktı kendini ağlarken görmekten nefret ederdi. Dolmuş gözlerini avcuna bastırdı.
Kağıdı açtı :
*Lütfen yanlış bişey yapma, varlığımı hep yüreğinde hisset...
-Baban
Poyraz
Bu not onu sinirlendirmişti. Az önce ağlamak üzereyken şimdi ise hırçınlaşmıştı. Kafasında soru işaretleri oluşmaya başlamıştı.
Bu not amcası tarafından tezgahlanmış bi entrika mıydı ? Yoksa babası hâlâ yaşıyor muydu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANIT:İNTİKAM
Mystery / Thriller"Çakal sürüsü kurduğu tuzağa düşürünce, kurt nasıl kurtulacağını değil, nasıl intikam alacağını düşünür"