En kötüsüde şuan ne yapacağımı bilemememdi."Baba sakin ol." dedim sesim ne kadar güçsüz çıksada.
Nasıl böyle bir kötülüğü yapabilmişti? Sonuçta şirkette ortaklardı,sırf daha fazla para için niye ortağını kandırıp,şirkete kazık atmıştı?
"Kızım kendim için değilde,senin ameliyat masrafların için düşünüyorum." dediğinde yüzüm düşmüştü.
Doktorlar yurtdışından geleceği için bir hayli masrafın olduğunu biliyordum,şimdi sırf bu adam yüzünden durumumuz iyice kötüleşecekti.
"Baba istersen ameliyatı birkaç ay sonraya erteleyelim." dediğimde babam direkt "Hayır kızım saçmalama." demişti.Açıkçası bende hiç istemezdim ertelemeyi,beş gün için bile sabırsızlanıyordum.
"Otel için alınan arsaları satarız,o önemli değil de,Selçuk'un yaptığını asla unutmayacağım."
Hak verircesine başımı salladım.Selçuk gibi bir adamdan nasıl Rüzar çıkmıştı bilmiyordum ama,kesinlikle haksızlıktı.
"Babacım sıkma canını,şimdi ben uyumaya gidiyorum." dedim yumuşak bir şekilde. Annemin boşluğunu ne kadar doldurmak istesemde bunun mümkün olmayacağını biliyordum. Annem olsaydı babamı teselli eder,rahatlatırdı ama benim elimden ancak bu kadarı geliyordu.
"Tamam kızım,iyi geceler." dediğinde bende aynı şekilde karşılık verdim ve odama çıktım.
Yatağıma otururken elim telefona gitti.Deli gibi Rüzgar'ı aramak istiyordum ve en sonunda dayanamayıp numarasını tuşladım.
'Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor..' sesiyle beraber aramayı sonlandırım.Niye kapatmıştı ki telefonunu? Acaba şarjı mı bitmişti?
Düşüncelerimi bir kenara bırakarak yatağa uzandım.Ama buradada bana eziyet ediyorlardı.
•
"Kızım baban seni aşağıda bekliyor,hadi kalk."
Gittikçe netleşen bu ses,beni rüya girdabından çekip çıkarmıştı.Gerinerek yatakta doğruldum.Babam niye bekliyordu ki? Bunun cevabını merak ettiğim için hızlıca işimi halledip aşağı inmiştim.
"Günaydın baba." dedim neşeli çıkartmaya çalıştığım sesimle.
"Günaydın." diye sıkkın bir şekilde cevap verince kaşlarımı çatıp kahvaltı masasına oturdum.
"Birşey mi oldu?" dediğimde Nergis Teyze önüme kahvaltı tabağını bırakmıştı.
"Selçuk'tan haber alınamıyor.Sanırsak kaçmış şerefsiz." dedi sinirle.
"Nereye kaçmış olabilir?"
Bu sorunun cevabından çok korkuyordum. Yurtdışına kaçtıysa eğer,Rüzgar'da onunla giderdi. Boğazımdaki düğümü itip yutkundum.
"Kızım tabiikide yurtdışına kaçmıştır." dediğinde elimi saçımı arasından geçirdim. Ya o da gitmişse? Telefonunu açmaması zaten içime bir şüphe atmıştı ve o duyguyu şimdi daha iyi hissediyordum. Hızla masadan kalktım. Ne yapabileceğimi,nereye gideceğimi hiç bilmiyordum. Çareyi Rüzgar'ı birkere daha aramakta buldum.
Aynı kadının sesi kulaklarımı doldururken gözyaşlarım yine sıralanmıştı yanaklarımda.Sanki bir yarış içerisindeydiler,hangisi daha hızlı akarsa o kazanıyordu ve şuan için hepsi kazanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Teen FictionBir insana hiç görmeden aşık olmak... Onun kalbine aşık olmak... Elif 18 yaşında, hayatın ona gösterdiği karanlıkta kendi aydınlığını bulmak için kanat çırpan bir genç kız. Peki ya hayatına aniden giren bir adama kalbini emanet ederse? Dünyası kapka...