Araba şirketin önünde durdu, Suho kısa birkaç nefes alıştan sonra teşekkür edip indi.
Güvenlik görevlilerinden kendi çabasıyla geçemezdi, en büyük gerçek buydu.
"Patrona geldiğimi söyle." güvenlik görevlisi biraz hoşnutsuzdu ama yine de arkasını dönüp telsizinden birileriyle konuştu.
"Beklemeni söyledi."
"Onu görmeye gelmediğim için beklemeyeceğim." Suho ilerledi, güvenlik görevlisi onu oyalamaya çalışırken başka bir tanesi telsizle olayı anlatıyordu.
"Ne yapmaya beni strese sokuyorsun?" ufak bir kovalamaca ardından Baekhyun ona 5. katta rastlamıştı. "Chanyeol'ün adresini nereden buldun?"
"Koklayarak! Ben de bir kedi-çocuk oldum. Beni de mi satacaksın?"
Baekhyun sırıttı "Para edersen seni de satarım. Peki niye geldin? Xiumin'i göremezsin."
"Kris nerede?"
"Şimdi Kris'le ilgili tehlikeli planların mı var Suho? Amaçların için onu öylece harcadın ama benim yufka yüreğim buna dayanamadı. Onu iyileştirmeye çalışıyorum."
"Durumu ne?"
"Yaşıyor mu öldü mü belli değil. İyiye değil kötüye gidiyor. Ne zaman öleceğine bahse tutuşalım mı?" birden rol yapmayı kesip güldü.
"Şu an hangi odada?"
"Elbette yoğum bakım. Çok özel bir randevum olduğundan sizin romantik anlarınızı izlemeye kalamayacağım. Hoşça kal." el salladı.
"Umarım tüm işlerin ters gider!" kendi kendine söylenip asansörün düğmesine bastı.
"Ah, bu arada." bir şey hatırlamış gibi durup Suho'ya baktı "2 gün diyorum."
"2 gün?" kaşlarını merakla çattı.
"Kris ancak 2 gün yaşar bence." alay edercesine sırıttı.
----
Suho yoğun bakım odasının camından Kris'i izledi. Hareketsizce yatıyordu, bir sürü makine ve hortuma bağlıydı.
"Bu kadar çok mu güçten düştün?"
Doktordan birkaç umutsuz cümle duyup içeri girdi. Böyle maskesiz girmek tehlikeliydi, kimse onu durdurmamıştı.
"Kimsenin seninle ilgili umudu kalmamış." hafif tebessüm ederek kenardan bir sandalye çekip yatağın yanına oturdu. "Benim de umudum yok. Çünkü sen yaşayacaksın, bunu biliyorum."
Kris'in elini tuttu oldukça renksizdi. "Bugün Chanyeol'ü görmeye gittim. Serseri tıpkı sana benziyor. Tamam görsel olarak senin gibi oluşuna bir sorunum yok ama en azından karakteri farklı olsaydı." sızlandı.
"Yani iki balığa hemen tava oluyor. İnsan biraz ailesini merak eder... senin de onu görmeni isterdim. Kedi-çocuk olduğundan hemen boy atmış, 15 yaşlarında bir genç, ayrıca benden uzundu" bunu dişlerini sıkarak söyledi "Kendimi yaşlı hissettim. Ahh!! En önemlisi!"
Heyecanlanıp yerinde kıpırdandı "Chanyeol konuşuyor. Senin kisi gibi kalın bir sesi var, muhtemelen senin gibi de mırlıyordur."
Omuzlarını düşürdü "Hayatından çok memnunmuş... yani kim olmaz, Jongin denilen adam ona istediği her şeyi alıyor, hiç yokluk çekmiyor." gözleri doldu "Neredeyse iyi ki gitmiş diyeceğim... benim yanımda bu kadar mutlu olmazdı... beni babası olarak kabul etmedi. İhtiyacı olan her şey Jongin miş. Sanırım tam ergenliğe girmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi Bakıcısı(M)✔
FanficCatboy fiklerinden çok farklı, çok gerçekçi ona göre okumaya başlayın, angst kıvamında. |Tüm hakları saklıdır|