KARAKTERLER / HİKAYEYE GİRİŞ

8 0 0
                                    

KARAKTERLER

DENİZ: Hikayemizin başrolü diyebiliriz. Açıklamada okuduğumuz gibi çok farklı bir kız.Hayatı farklı yaşıyor. E tabii bu bazı insanlara FARKLI geliyor. Yaşamda bazen zorluklar çekiyor. Aşkınıda mutluluğunuda üzgünlüğünüde farklı yaşıyor. Değişik bir kız.

RÜZGAR: Ailesi tarafından 'zengin züppe' gibi yetiştirilen, ama hiçbir zaman kendini öyle hissetmeyen. Kendini bulunduğu ortama ait hissetmeyen yakışıklımız. Kendini bulmaya çalıştığı gibi, istediği bir hayat yaşamak istiyor ve arayışlara yelken açıyor.

GÖKSU: Deniz ile aynı evi paylaşan, fakat Deniz'den çok farklı olan bir kız. Süsüne düşkün çıtır. Deniz ile çok farklı olmasına rağmen Denizle çok iyi anlaşan her derdine deva olmaya çalışan adeta bir 'BEST FRİEND' örneği kızımız.

Serkan: Gizemli karakterimize merhaba deyin. Onun hakkında pek bilgi vermeyeceğim. Okuyup göreceğiz. :)

GÖKTUĞ: Bu çocuk hikayeyi bağlayan ana unsurlardan. Kötü çocuk tipli olsa da çok şebeleşek bi karakter.

***************************************************************************************

"Ya Deniz, çok farklı bi kızsın ha." Günlerden cumartesi sıkıcılığı ve kafeye gitmek için Göksu'yu beklemem yetmezmiş gibi Mert'in eleştirilerine maruz kalmıştım.

"He öyleyim. Şimdi uzatma da at şu topu." Evet onu beklerken futbol oynuyordum. Ne var bunda?

"Yok lan kız değilsin sen. Erkeksin erkek. Erkek Deniz. Ama güzelliğinden etkilenmeyen yok." Dedi yaklaşarak.

"Yılışma yılışma" diyerek ittirdim onu.

"Kızma be, bir dostluğumuz var sonuçta."

"Dostluğuna tüküreyim Mert". Bu sırada Göksu aşağı inmişti. Diz kapağının biraz üstüne gelen kırmızı etek, siyah büstiyer(nasıl yazılıyorsa artık), kırmızı flar. Şakamısın ya. Alt tarafı bi kafede kahvaltı yapıcaz. Saçlarınıda wak mı neyse. O maşadan yapmış süslü pakize. Ama ne yalan söyleyeyim. Koyu dudaklarıyla çekici duruyordu. Topuklularıyla kırıtarak geldi önce Mert'i öptü.

"Nasılsın Mertciğim?"

"İiyim Göksucuğum. Bak Deniz . Kız dediğin böyle olur. Ama bizim Deniz'e bak. Şort tişört. Çok klişesin tatlım. "
Kıkırdamaları 3 5 saniye izledikten sonra.

"HEY! Kesin çenenizi. Hadi Göksü gitmemiz gerek."

vedalaşma fastlı geçti gitti. Taksiye bindik. Gideceğimiz yeri tarif ettikten sonra öylece etrafa baktık. Aşıktım bu Çanakkale'ye. Neyse geldik bi 7 8 dakikaya . Ücreti ödedikten sonra indik. Çok sade şirin bir kafeydi. Kahvaltı etmek için güzeldi. Deniz kenarındaydı. Bir masaya oturduk ve siparişlerimizi verdik. Kahvaltı öyle çabuk geçti. Kahvaltı sonrası denizin dalgalarını vurduğu kayalıklara oturmaya karar verdik.

"Kanka Göktuğ mesaj attı. $&#£;'&', da buluşalım diyor."

"Sen buluşmak istiyor musun?"

"Kanka çocuk çok tatlı tabii ki de isterim."

"İyi hadi yürü"
Kahveci çok uzağımızda değildi yürüyerek gitmeye karar verdik.

Önümde bulunan uzun ingilizce yazıları telaffuz etmek zor geldi ve kısaca sert bir soğuk kahve istedim. Göksu benim aksime çikolatalı bir şeyler istedi. İsim yazdırdıktan sonra beklemeye başladık. Göksu Göktuğ'u görünce kıvırtarak yanına yanaştı. Bunlar sarıldı filan oturdular bi masaya. Ben de salak gibi kahveleri bekliyodum. Benim kahvemin aynısından Göktuğ'ada istedim. Kahveci bi tipi vardı . Kahveler hazır olunca masaya doğru ilerledim. "Neyi seveceğini bilmiyorum ama.." dedim ve göktuğya uzattım. Gülümseyerek sevdiğini belli etti . İçecekleri dağıttıktan sonra bunlar sohbete bende telefona gömüldüm. Aradan 10 dakika sonra masada bi ses hissedip kafamı kaldırma ihtiyacı hissettim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Normal Derecede ANORMALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin