Bölüm şarkısı;
Awolnation - This kids not alrightMultimedya; Alin'in telefonunun zil sesi.
♢♢♢♢♢
Sıcaklayınca üstümdeki yorgana tekme atıp yere savurdum. Birbirine girmiş saçlarımı yüzümden çekmeye çalışırken çalar saat kulağımın içinde çalıyormuş hissi vermeye başladı. Zombi gibi yataktan kalkıp yüzümü kapatan saçlarımı sinirle geriye attım. Bileğimdeki tokayı alıp saçlarımı topladım.
Çalar saat soluksuz zırvalarken ona da yumruk atıp yere düşmesini sağladım bir kez daha ötüp susunca 'nihayet sessizlik ' diye geçirdim içimden . Büyükannem herzaman büyük konuşmamayı tembihleyip dururdu. Su an o sözü kafama balyozla vuruyorlardı. Kendimi tekrar yatağa sırt üstü bırakıp tavanı izlemeye koyuldum. Bu kadar sinirli hissetmemin nedeni regl tarihimin yaklaşmasını gösteriyordu.
Cihan'ın odama böğürerek girmesi bende toprak yeme isteğini körüklüyordu. Küçükken annem temiz kıyafetlerimle kum havuzunda oynamamı istemezdi ve çok kızardı. O zamanlar bende kızdığı için, kızmaması adına kendimce taktik geliştirmiştim. İşe de yarıyor du tabiki.
Taktik aynen şuydu; eğer annem ismimi çığlık atarak söyleyip bana doğru koşarsa kalkıp toprak dolduruyordum ağzıma. Eğer daha çok çıldırırsa toprağı kıyafetlerime sürüyordum. Tabii bu taktik annemin sinir krizi geçirmesine sebep olsa da artık kızmamaya başlamıştı günden güne. Tavanda küçüklüğümü izler gibi oldum.
Günlerden pazartesi saat 10.34 'ü gösteriyordu. Sabah sabah sinir damarlarımın altında usul usul geziyordu. Beynime şimşek gibi çakmasıyla derin nefes alıp Cihan'ın çenesini kapatmasını bekledim.
Telefonumdan this kids not alright şarkısının sesi yükselmesiyle Cihan telefonu çalışma masamın üstünden alıp bana uzattı. Ekrana bakmadan cevap verip karşı tarafı dinledim.
"Bugün dışarı çıkmaya ne dersin?"
Kulaklarıma Enes'in sesi dolunca sakince cevap verdim.
"Hayır derim."
"Hadi ama Kumru da gelecek. Seni onunla tanıştırmak istiyorum. Hem kalabalık olucaz biraz ."
Kumru geçen gün anlata anlata bitiremediği şu kızdı. Enes onu evine götürmesini teklif ettiğinde kafasına çantayla vuran kız .
"Kalabalığı sevmediğimi biliyorsun. Ayrıca ne ara sen o kızla bu kadar yakın oldun?"
"Ya hadi kırma beni lütfen. "
Bıkkınca ismini telaffuz ettim.
"Enes."
"Mekanı ve saati sana mesaj olarak atarım. Veya seni ben almaya gelirim.Geç kalmak yok prenses."
"Sensin prenses."
Diyip telefonu suratına kapattım. Kafamı kaldırdığımda Cihan'ı bana bakarken buldum.
"Ne var?"
Omuz silkip odadan çıktığında göz devirip peşinden çıktım. O mutfağa giderken ben banyoya girip elimi ve yüzümü yıkamaya koyuldum. Dün Egehan ile biraz sohbet etmiştik. Ve ona dair bir kaç şey öğrenmiştim .
Mesela aslında bir deniz kaptanı olduğunu ama babası yüzünden hayalindeki meslek olan kaptanlığı yapamadığını söylemişti. Nedenini sorduğumda sessiz kalıp sorumu cevaplamayı reddetmişti. Konu babasına geldiğinde sürekli sessiz kalması ve gözünün uzaklara dalması dikkatimi çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırbaç Darbesi
Teen Fiction"Neden ağlıyorsun ?" Dedi adam. Kadın göz yaşlarını sildi ve "Okuduğum kitabın sonu fazla hüzünlüydü " dedi . Ama okuduğu kitabı kendisinin yazdığını ve ana karakterin de o adam olduğunu söyleyemedi... (11/05/2016 tarihinde yazılmaya başlanılmış...