Evcilik Oyunu (#Wattys2016)

Kim bu Aras?

Multide Aras
****

Bı gün yine normal hayatıma dönmek için saat 5.30 da kalktım. Her sabah bu saatte uyanıp koşmaya çıkarım. Zaman kahbetmeden elimi yüzümü yıkadım ve kısa siyah nike taytımı ve sporcu atletimi giyidim. Saçlarımı da yepeden balık sırtı örüp iki tane üstüme nike yağmurluğumu geçirdim. Hava bu gün yağabilirdi. Son bahara girmek üzereydik sonuçta.

Telefonumu ve kulaklığımı alıp zaman kaybetmeden odadan çıktım.
"Günaydın" duyduğum sesle arkamı döndüm. Bu uygardı ve o da aynı brnim gibi giyinmişti. "Günaydın" dedim "Nereye bu satte?" Marsa roket atıyolarmış ben de baş astronotum teallahm ya "koşmaya" dedim. "Ben de sana katılabilir miyim?"

Çok masumanne bir sesle sormuştu. Yüzünd baktım. Uykulu görünüyordu ve yorgun. Ve aslında onun hiç bir suçu yoktu. O da benim gibi istemiyordu evlenmeyi. Belki de onunla arkadaş olabilirdim. Ona ters davranmayı bırakmalıydım. Sıcak bir şekilde gülümsedim "tabi" dedim şaşırmışa benziyodu. Haklıydı da ilk defa gülümsedim ona.

Dışarı çıktığımızda "Bu taraftan" dedi ve sol tarafa saptık. Bir sğre sessiz koştuktan sonra sessizliği o bozdu. "Dün İpeğin söyledikleri için üzgünüm seninle öyle twhdit eder gibi konuşmamalıydı." "Önemli değil hangi kız olsa aynısını yapardı. " dedim ve gülümsedim.

"Şaşırttın beni. Hangi kız bu saate kalkıp koşar ki hele de senin gibi her şeyine dikkat eden biri" dedi. Ne demek her şeyine dikkat eden. Bu beni küçümsedi mi yoksa laf mu soktu "Nasıl benim gibi her şeyine dikkat eden biri?" " yani sen hep kıyafetine saçına makyajına çok zaman harcıyo gibi görünüyosun buna zamanın olmasına şaşırdım." " "Beni tanımıyosun ben sevgilin gibi olan boyalı bebeklere benzemem" dedim ve güldüm. O da güldü. Tuhaf sinirlenmesi gerekmez miydi. "Öncelikle sevgilime laf etme. O uykuyu seviyo oyüzden bu saatte uyanamıyo" güldüm.
"Öyle diyosan öyle olsun" dedim ve daha sonra hiç konuşmadık.

Uygar

Eve geldiğimizde ikimz de yan yana olan odalarımıza girdik. Hala aklımda sabahki hali vardı. Annem gibi sabah erkenden kalkmış ve koşuya çıkmıştı. 3 yıldır İpekle bunu yapmaya çalışıyordum ama o bundan hoşlanmıyordu çünkü uyumayı seviyordu.

Görünümü dışında da anneme benzemesi beni şaşırtıyordu. Bu imkansız denicek kadar kolay geliyordu bana. Öyle bir kadının bu hayatta tekrar karşıma çıkacağını hiç düşünmemiştim. Ayrıca bu gün ilk defa bana içten gülümsedi. Meşeklere benziyodu.
Ne saçmalıyorum ben. Ahh sabah sabah uykusuzluk ve alkol işte.

Hızlıca bir duş alıp üstümü giyindim. Sevgilimle baş başa kahvaltı edicektik. Kapkmın manda tekmeler gibi açılmasıyla irkildim.

"Günaydın kankitoşkom"
"Kankitoşkom ne lan. Niye odaya manda gibi dalıyosun ayrıca"
"Aa öyle deme aşkım amaaaaa bak küserimmm kahvaltıya çıkıcazz"
"Kusura bakma ama sevgilime sözüm var"
"Ne demek sevgilime sözüm var beni aldatıyo musun yoksa"
Bu çocuğun bu halleri beni güldürüyordu.
"Yürü oğlum twk et kahvaltını." Odadan ittirdim onu kolidora çıktığımda Arya da çıkmıştı.

Dar kot giymiş ve bol bir tişört ve düğüm yapmış saçları dümdüz ve çok hafif makyajlı. Bu kadar sporken bile güzel görünüyordu.

" Günaydın" dedi. Sesiyle yine kendime geldim. Noluyo ki bana böyle.
"Günaydın prenses. Çok güzel görünüyorsun" Mert yine ne halt ediyodu böyle. Tuhaf ama yanakları kızarmıştı "Günaydın" dedim. "Nereye böyle bu saatte okula gitmiyosun herhalde?" diye sordu Mert ona. "Hayır kahvaltı etmek için çıkmıştım.

"Tek mi?" Bana neydi ki niye böyle bi soru sordumşimdi ben ağğh aptal ben yüzü düşmüştü. "Evet" dedi benden önce Mert lafa atladı. Bi saniye koluma mı girdi o Arya'nın "Aa biliyo musun Uygar aşkım da beni terk etti beraber edelim mi kahvaltımızı hem dün gece anlattıüın şeyin sonunu da getirirsin" dedi. Bi dakika noluyo dün gee anlattığı şey? Numarası mı var onda bi de sohbet mi etmişler?Koluna da mı girmiş?bi de yemeğe mi gidiyolar birlikte?