Bir Eylül Hikayesi

Bölüm 9 : Kafe

Bölüm Şarkıları :

Athena - Yalan ~

Maroon Five - She Will Be Loved ~
One More Night ~

Mert kapıyı çalarken ne yapacağımı bilmiyordum. Eninde sonunda buradan çıkmam gerekecekti ve Mert'i göndermem mümkün değildi. Mağazada karşılaşma ihtimalleri de yüksekti. Bunu açıklamam zor olurdu ve Mert ' in de kafası karışıp bunu Ekim'i söylerse işler iyice kontrolden çıkardı.

Yanımdaki Rüzgar ise son derece rahat tavırlarla ne düşündüğümü anlamaya çalışırcasına bana bakıyordu. Ağız hareketleriyle ona sessiz olmasını söyledim. Beyefendinin ise tek yaptığı omuz silkmek oldu ve eli kapının açma yerine giderken koluna öyle bir abandım ki ona tutunmak zorunda kaldım. Hiç olmasını istemediğim bir şekilde şimdi ona yapışmış gibiydim. Hareketliliği duyan Mert ise huzursuzca seslendi.

" Eylül ne oldu ? Artık çıkmayı düşünüyor musun ? Ekim de gelir birazdan. "

" Mert ben... Benim canım tatlı bir şeyler istiyor. Ben bunları denemeyi bitireyim, sen de o zamana kadar alıp gelirsin. "

" Sen denemeni bitir kıyafetleri ödeyelim sonra beraber çıkarız. "

Gitmiyordu işte. Acilen bir çözüm bulmak zorundaydım. Rüzgar ' a kalsa kapıyı açıp gidecekti. İyi ki aşağıdan ayakkabılar falan görünmüyordu. Sağlam ve büyük kilidi olan bir deneme kabiniydi.

" Mert ! Mağaza poşetlerim yok. Yemek katında kalmış olmalı. Daha yeni almıştım ürünleri. Her zaman Gittiğimiz pizzacı. Gidip alsan? Özür dilerim seni böyle uğraştırıyorum. "

" Bugün eşyalarınızı unutma gününüz mü kızım ? Neyse yok ya ne uğraştırması... Tatlı da alırım hem. Tiramisu alayım mı ? "

" Tiramusunu sikeyim senin. "

Rüzgar çok kısık bir sesle söylemişti bunu. Güler gibi bir ses çıkarmıştım çünkü bunu söylerken ki yüz ifadesi çok komikti. Sorun yaratmadığı için şükrediyordum.

" Olur,çok güzel olur. Benim işim de bitmek üzere. "

Bir süre daha öylece durduk. Sonra ' gitti ' diye düşünüp yavaşça kabini açtım. Rüzgar ' a sessizce hızlıca buradan çıkması gerektiğini söyledim.

" Alkan konusunu daha sonra konuşacağız. "

Rüzgar dışarı çıktığında denemeye gelmiş bir kadın Rüzgar ' ı görünce büyük bir şaşkınlık yaşadı ve sonra edepsizce Rüzgar' ı süzdü. Kadın da ahlaksız işte. Rüzgar ise pis pis sırıtıp mağazadan çıktı. Kadının da erkeğin de yavşağı çoktu tabii. Başta Rüzgar beyefendi olmak üzere.

Denediğim kırmızı elbiseyi ve mavi bir kot şortu alıp kasaya doğru yürüdüm. Kasaya ödeme yapıp Mert 'i aradım. Tiramisu 'yu alacağı yerdeydi ve ayrıca poşet falan olmadığını söyledi. Ben de poşetler küçük olduğu için çantama koyduğum ve daha sonra bunu unuttuğum hakkında ufak bir yalan söyledim. Son zamanlarda ne kadar yalan söylüyordum ben öyle...

Ekim'i arayıp alışveriş merkezinin girişinde olduğunu öğrendik ve beraber yürümeye başladık.

" Eylül... işin peşini bırakmamı söyledin ama içim rahat değil. Yaptıkları yanına kalmamalı. "

" Merak etme Mert... Şu an iyiyim ve tek istedikleri maddi bir zarar vermekti. "

" Ya sana bir zarar verselerdi? "

"Vermediler. " dedim ve elimle omzunu sıvazladım. Mert bana bakarken uzaktaki Ekim bağırdı.

" Sonunda gelebildiniz ! Kızım tüm mağazayı mı denedin? "