Adalet

219 101 6
                                    

''Bir gün tekrardan hapsolduğum gözlerine bakacağım Akasya'm ''

22 kasım 2008

Sabah alarmı duyunca elimin tersiyle ittim. Hiç kalkasım yoktu . Üzerimde koca bir ceset varmış gibiydi . Yataktan zor bela çıkıp içimdeki elemlerden kurtulmak için kalkıp üstümü değiştirdim. Dağılmış dalgalı saçlarımı tepede topladım zaten genellikle böyle yapardım. Çantamı da alıp aşağıya indim . Evde ölü bir sessizlik vardı , çok aldırmadan günaydın diyip çıkmayı tercih ettim . Miray 'ı yine köşe başında ağacın orada bekliyordum.Miray 'ı severdim onun o neşesi beni mutlu ederdi. Hiçbir şeye aldırmayan rahatlığı da bazen sinir etmiyor değildi orası ayrı. Ailede maddi durumları biraz kötüydü ona rağmen hep en iyisini isterdi en iyi olmak onun için önemliydi Çok uyardım böyle yapmaması için ama beni dinlemezdi. Çocukluğumdan beri tanıdığım  deli gibi eğlendiğim ve güzel günler hatrına görmezden geldiğim her şeyi artık bende tanıyamıyordum. '' Asmin , Günaydın kuzum '' dedi beyaz dişlerini gösterip kocaman sırıtarak . '' Günaydın erkencisin bugün '' dedim gülerek. '' Bugün mutlu uyandım o yüzden hayatımdaki en güzel günleri yaşıyorum '' dedi saçlarını havalı bir şekilde attırarak. '' Aşk kokuları hala üzerinde bakıyorum '' '' Aşık olmak güzel şey Asmin çok güzel ''. Evet aşk güzeldi . Ama acı çekmeden olmazdı . Aşık olan birinin mutlaka vardır yaraları. O yaralar her dokunuşta tekrar kanar . Aşk güzel ama acısı bile güzeldi . Sanırım güzel olan onu sevmekti . Güzel olan o ağacın aşık olduğum yaprakları gibi olan yeşil gözleriydi . Güzel olan şeyler buydu.Mirayla yolda giderken bir süre konuşmadık. Okula vardığımızda her şey normaldi . 

Öğle arasına doğruydu . Normalde Mirayla yemek yerdik her öğlen ama gelmeyeceğini Dorukla işi olduğunu söyledi . 1 saat sonra gidip geldim . Sınıfa çıktığımda Miray tekti . Biraz tedirgin solgun duruyordu . '' Miray iyi misin '' dedim . '' İyiyim bir sorun yok biraz Dorukla atıştık sadece '' dedi çatallanan sesiyle . Sonra ne oldu diyemeden telefonu çaldı . Çantasında olan telefonu almak için fermuarı açıp ön kısımdan telefonunu çıkardı . '' Kesin Doruk arıyordur '' dedi elindeki çantayı kucağıma verip hızlı bir şekilde yanımdan gitti. Çantasını kapatmak için baktığımda ön kısımda bir saat görmüştüm baya pahalı ve daha önce Miray ' da görmediğim bir saatti . Çok kafamı kurcalamadan kapattım çantasını.  Yankı yine her zaman ki yerinde oturuyordu. Sürekli izlerdi. O yeşil gözlerini hep üzerimde hissederdim . O baktıkça ben bakamazdım. Her bakışı kurşun gibiydi. Kalbime işleyip öldürmüyordu yaralı bırakıyordu yarım bırakıyordu eksik bırakıyordu.Kafamı çevirip  Mirayın çantasını sıraya bıraktım. Sonra bir anda okuldan yine sesler yükseliyordu. Herkes heyecanlı heyecanlı konuşup bir yerden bir yere gidiyorlardı. Ne olduğunu anlamak için aşağıya iniyordum . O sırada merdivenlerden Miray çıktı çok telaşlı ve gözü hiçbir şey görmüyordu . '' Miray neler oluyor iyi misin ?'' dedim kolundan tutarak. Kolunu çekip geveleyerek '' Şey, yok bir şey sen aşağıya in geliyorum '' dedi .Ne olduğunu anlamadım . Yankı' yı  lavaboya gittiğini görmüştüm Mirayı beklerken . Merdivenler de biraz daha Miray ' ı beklemeyi tercih ettim .Miray beş dakika falan sonra geri geldi . Beti benzi atmış şekilde '' Ben şu olayları bir öğreneyim çeşmenin orada buluşalım bilirsin dedikoduya dayanamam dedi'' yarı kendini kandırır gibi gülmesiyle. Aklım karışık bir şekilde iki dakika sonra  sınıfa dönmek istedim. Tam kapıdan girecekken Yankı'yı Mira'yın sırasının yakınlarında gördüm . Beni görmesin diye geri çekilip izlemek istedim . Arkasını bir an dönmesiyle hızlı bir şekilde geri çekilip merdivenlere doğru inmem bir oldu. Daha ne olduğunu anlamadan hocalarla beraber yukarıya gelen bir grup öğrenci gürültüsü vardı . Duyduğum tek şey '' Hocam arama yapılsın '' 

         '' Bir gün tekrardan adalet sağlanacak en yakınına bile güvenme Akasya'm''

Herkes sınıflara girdi. Anladığım şey öğlen arasına yakın bir hırsızlık olduğunu ve bu yüzden arama yapılacağını herkesin çantasına bakılacağını söylendi . Kalabalık bir şekilde her hoca çantaları açmaya başlamışlardı. Miray ı çok kötü görmüştüm . Tek kelime bile etmiyordu . Bir anda beynimde şimşekler çaktı . Miray'ın çantasında gördüğüm şey bu olaya ait olamazdı. Kendi kendime hayır hayır diyip durdum. Gerçekten Miray mı yapmıştı ? O saat Miray'ın çantasında değil miydi ? Peki Yankı ne için Miray'ın sırasının oradaydı ? Ben bunları düşünüp soğuk soğuk terlerken Miray' ın ağlamaklı sesinin duydum . '' Hayır hocam bir yanlışlık oldu lütfen ben yapmadım '' dedi. Tüm okul bir anda susmuştu . Sadece Miray'ın sesi duyuluyordu. Hocalar Mirayı sınıftan alıp müdürün odasına götürdüler. Arkalarından gittim ama sonra bir anda durdum . Doğru olabilir miydi ? Kendi gözlerimle görmüştüm. Miray neden böyle bir şey yapmıştı? Dokunsalar ağlamaklı durumumla tekrar sırama dönüp kapatmak için çantamı elime aldım . Tam kapatacakken çantanın en sonunda beyaz bir kağıt buldum. 

   '' Bir gün tekrardan seni bulacağım ve bu sefer sen benim hayatımı kurtaracaksın Akasya'm''

İçimin YankısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin