§Part 20§ - Season Final

346 11 6
                                    

 Ertesi gün.

Gözlerimi tecavüz eden ışık molekülleriyle uyandım. Yavaşça doğruldum ve uykumu kaçırmamaya dikkat ederek perdeyi kapattım ve yatağıma geri dönüp uzandım. 

Göz kapaklarım son zamanlarda yaşadığım şeyler yüzünden çok ağırmış gibi hissettiriyordu. Justin'in telefon rehberinden adımı sildiğinden emindim, ama yine de hala susam taneciği kadar umudum vardı. Caitlin'i ilk gördüğüm günü hatırlamaya çalıştım. 1 ay kadar önceydi sanırım. Nick'le buluşmuştum, Justin gelmişti ve o kız da bizi takip ediyormuş gibi masaların birinden fırlamıştı. Aslında takip ediyor da olabilirdi, o kaçıktan her şey beklenirdi.

Tam işleri ciddiye bindireceğiz, -ki böyle birşey olmayacak- Nick yine yapacağını yapıyor. Aptal herif.

Justin. Bana güvenmedi. Tamam, işi elime yüzüme bulaştırmam da söz konusu olabilirdi ama yine de bana güvenmedi.

Caitlin'in benimle sıkıntısı neydi acaba? Onu daha önce görmüş olabileceğim yerleri düşündüm. Bir ara rüya görmüştüm, oradaki kız olabilir mi? Hayır, çok saçma.

Kime güvenmeliydim?

Caitlin'e mi?

Justin'e mi?

Nick'e mi?

Hepsinin gözü dönmüşken mi?

Hayır, asla.

 Peki, ne yapmalıyım?

Caitlin. Benimle bir derdi olabilir. 

Nick. Caitlin'in gazabına düşmüş olabilir.

Justin. Beni silmiş olabilir.

Ben. Umudumu kaybetmiş olabilirim.

Bilmiyorum.

 Her şey o kadar karışık ki.. Kendimi kaybolmuş hissediyorum. Gereksizmiş gibi. Aslında böyle hissetmem biraz da garip, genelde dünya yıldızları böyle hissetmez. Parlak bir geleceğim var, iyi -yalan söylüyor.- arkadaşlarım var, tek başıma kaldığım bir köşküm ve yüzlerce korumam var. Ama bunlar sadece maddi. 

Telefonuma gelen mesajla komidinin üzerine elimi uzattım. Ekranda 1 mesajınız var. yazan kısma tıklayıp mesajı açtım.

"Hala anlamadın mı? O zaman saat 19.30'da en nefret ettiğin yere gel. Gönderen: Gizli numara."

Şaka mı bu? En nefret ettiğim yer mi? Tabii ki şey.. en nefret ettiğim yer.. New Jersey'de nefret ettiğim yer yok ki?

Ah tabii ya. Bu kısım da Nick'e bağlanıyor. Nick'in turne karavanının hareket ettiği yer. O sırada Nick'e yalvarmakla meşguldüm de. Oraya olan nefretimi şimdi farkettim. Tamam, saat 11:02. Daha var. Biraz alışveriş fena olur mu? 

Evet. Medya bu aralar çok baskın.

Üf. Otur kıçının üstüne. Hiç uğraşamam şimdi. Akşama kadar yatıp 53. defa Zombieland izlemem lazım.

Yine telefonla elimi tekrar komidinin üstüne uzattım. Tiffany.

"Ne var Tiffany?"

"Selly.. Aşk acısı yüzünden yataklara düşemezsin."

"Aşk acıma karışmak zorunda mısın?"

"Evet. Çünü arkadaşımsın."

"Tiffany. Yaşadığım şeylerin çoğunu bilmiyorsun. Ayrıca aşk acımın bekçiliğini de senden sormuyorum. Şimdi izninle, en uzun uyuma rekorunu kırmak istiyorum." deyip telefonu kapattım ve şarjını çıkarıp SIM kartını da kırdım. Biraz dinlenmem lazım.

Slow Down [Selena Gomez Fan Fic.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin