Risk SİZ

TANIŞMA III

     Yaklaşık üç saat sonra toplantıya ara verdiler, herkes dışarı çıkıyordu, Linda çantası'nı toparlıyordu. Tam o sırada Morgan içeri girdi, boğazını temizledi "Bayan Kenton"

Linda kadına baktı "Linda deyin lütfen" seviyeli bir tebessümü de eksik etmemişti

Bu Morgan'ın hoşuna gitmişti "Linda, birşeyler yemek için seni bekledim, hazırsan çıkalım mı?" diye sordu

Sam'in buna itirazı vardı ama ondan önce Alex atıldı "Aslında bizim rezervasyonumuz vardı, biliyorsunuz Lindayı uzun zamandır görmedim" genç kızın yanına gelmiş onay beklercesine ona bakıyordu

Morgan biraz bozulmuştu ama "Tabi anlıyorum. Size afiyet olsun o zaman" dedi ve çıktı.

Linda rahatlamıştı daha fazla politikayı kaldıramayacak durumdaydı, özelliklede sabah yaşadıklarından sonra.

Linda Alex'e bakıp "Teşekkürler" dedi.

Alex kolunu onun omzuna sardı "Yalan da değil, beş dakikaya çıkarız. Benim ofisime bir uğramam lazım" dedi ve koşar adımlarla çıktı.

   Linda ve Sam başbaşa kalmışlardı. Sam yaklaştı "Demek Rose, hmmm... akıllıca!"

"Aslında Rose benim ikinci adım. Yani teknik olarak doğruyu söyledim" sesi istemeden de olsa savunmacı çıkmıştı. Bir taraftan oyalanmak amacı ile hala çantasını karıştırdığını fark edince kendinden utandı, adamdan kaçacak hali yoktu ya. Sonuçta o kötü bir şey yapmamıştı değil mi? Ama işin aslını kedine itiraf edebilirdi artık yani hafta sonundan beri bu adamın çekiciliğinden korkmuş olduğu gerçeğinden. İşte şimdi de iş ve arkadaş çevresinde adam tam burnunun dibinde bitmişti.

Sam'in gözlerine bakabilmek için ayağındaki beş santime rağmen kafasını kaldırması gerekiyordu, bu adam gerçekten uzundu. Linda onun bir doksanbeş iki metre arası olduğunu tahmin etti. Çünkü Linda'nın başı onun o güzel güçlü omzu ile boynu arasına geliyordu, göz hesabı tabi.

Ama bir de kulübte o gece omzuna dolandığını hatırladı ve hatırlamamış olmayı diledi çünkü yine ateş basmaya başlıyordu, içinden "acaba erken menopoza falan mı giriyorum," diye geçirse de bunun saçmalık olduğunu kendi de hissediyordu ama emin değildi. Çünkü ona bu yaşadığı hisler o kadar yabancıydı ki. Fakat birşeyden emindi bu adam onun kesinlikle kalp atışlarını hızlandırıyordu.

Sam onun düşüncelerini böldü "Anlıyorum. Sahte isim de versen haksız sayılmazdın, garip bir durumdu. Beni sapık falan sanmış olmalısın her halde" Linda, yüzüne bakınca onun hakikaten bundan çekindiğini anladı .

Linda düşünür gibi yaptı ama işin açıkçası onun bu mahçupluğu hoşuna gitmişti. Hemen cevap verme isteği duydu "Hayır sapık değil, daha çok çapkın diyelim biz şuna," dedi ve mutsuz bir şekilde gülümsedi, nede olsa adam hakkında izlenimleri

1- Adam tam bir çapkındı.

2- Yaptığı işte çok iyiydi, bunu toplantıda yeterince belli etmişti. İşine çok hakim, bağlı ve kendinden emindi.

3- Alex ve Kate den öğrendiği kadarı ile çok iyi ve sadık bir dosttu. Özelliklede Alex için canını bile verecek kadar iyi de bir ortak, ne de olsa onun için bir kere kurşun yemişti bile.

4- Çok yakışıklı ve çekici bir adamdı hatta biraz fazla. İki gün öncesinde de düşündüğü gibi Linda için bir hayli tehlikeliydi.

Bütün bu maddelerin birleşimi zaten onu çok tehlikeli yapıyordu. Çünkü ona karşı koymayı baya bir zorlaştırıyordu.