H|elen:
''Bana bunu yaptırdığın için senden nefret ediyorum.'' dedim somurtarak. Oysa pişkin,pişkin sırıtıyordu. ''Hell! psikalog olarak en iyisi. Bunu biliyorsun. Ve senin tedaviye ihtiyacın var.'' dedi ciddileşerek. Bacaklarımı üst üste attım. ''Ben onun psikalojisini bozarım.'' Gözlerini patlattı. ''Hell! lütfen!'' gözlerimi devirdim. ''Helen, Alaras?'' dedi kadın çıkarak. Ayağa kalktım, ve kadına ters bakışlar atarak iiçeriye girdim.
Beni görünce, gülümseyerek ayağa kalktı. Uzattığı eline baktım. ''Ben Heaven ve sizde-'' bense, ordaki koltuklara lap diye çökünce, şaşkınlıkla yerine oturdu. Sonra hemen gülümsedi. Sarışınları oldum olası sevmemiştim. Saçını kulağının arkasına attı. Ben gayet rahattım, ancak o benden daha gergindi. Bana baktıkça kasılıyıyordu. ''Adınızla başlayalım..'' ''Zaten biliyorsun.'' tek kaşımı kaldırdım. ''Anlamı nedir?'' dedi arkasına yaslanarak. ''Bundan sana ne?'' bozulmuştu. Ve o gerildikçe ben zevk alıyordum. ''Sadece.. Tanışmamız için gerekli olur. Ama ben biliyorum. Turuvalı Helen'den geliyor değil mi? Antik yunanın en güzel ölümsüzü.Güzel bir isim.. Benim ismimde, cennet anlamına geliyormuş.'' Yanaklarımı şişirdim.''Aslında adım Hell. Cehennem anlamına geliyormuş.'' Korkmasını istiyordum. Ve istediğimi elde etmiştim. Büyüyen gözlerini keyifle izledim. ''S-sen osun.''
Yunanistandaydık. Kaç tane Helen vardı ki?!
''B-ben.'' kekeledi.''Yani-i'' ''Sakin ol. Yemem.'' dedim sırıtarak. Oysa, bana kevaşemsi bir gülümseme yollayarak arkasına yaslandı. ''Ama bu benim için bir şey değiştirmez. Benim adımın kısaltması yok. '' dedi sakince. ''Öğrenmekte istemezdim zaten.'' dudaklarını dişledi.
Çekici olduğunu göz arda edemezdim. Onun için lezbiyen bile olabilirdim. Ama kız olduğuma eminim. Yani.. Ona baktıkça geçecekti. yeni bir yüzdü. Bir kıza aşık falan olamazdım.
Tanrım! bunu düşündüğüm için, kendimi camdan atmalıyım.
''En sevdiğin renk nedir?'' cevap vermedim. ''Benimki beyaz.'' dedi gülümseyerek. ''Lütfen cevap ver?'' ''Siyah.'' ''Pekala..''
''Asla!'' dedim bağrırak. Leo'ysa sırıtıyordu. ''Tedavin için seninle gezmem gerekiyor.'' dedi Heaven çantasını koluna takarken. ''Aha! asla! Seni kaniş köpeği gibi peşimde dolaştırmam ben!'' ''Arkadaşın gibi dolaştır o zaman. Eee nereye gidiyoruz?'' Leo'ya döndüm. ''Onu kuruma sokmayacağız değil mi?'' ''Tedavin için gerekliyse..Birşey yapamam.''
Siktir.