Baek mi?

28 2 2
                                    

Ufak bir cırtlama sesiyle kyungsoo uyandı ve kai onun yüzüne endişelice baktı.
"Soo? İyi misin." Soo gözlerinin içi gülerken kaiye bakıyordu. "Onu hissedebiliyorum." Karnı biraz daha şişiyordu ve kai gülüp bir elini Soo'nun karnına , diğer elini de Soo'nun kafasının yanına koyup alnına bir öpücük kondurdu, sonra burnuna. Sonra dudağına ve kalktı. Soo ayağa kalkarken koşup kai ona yardım etti birlikte hazırlanıp dışarı çıktılar.
"Şuna da bir bak, bu bebeğimiz için çok güzel olabilir!" Derken herkes Soo ile Kai ye garipçe baktı, kai kyungsoonun arkasında yüzünü eğip sakladı, güldü. Soo da hemen fark ettiği için gözlerin durmasını düşünerek "Eminim bunu karıcığım çok sevecektir." Dedi , bakışlar bitti. Cidden bu insanlar kolay kandı ve ahmaklardı, ikiside sırıtarak bebekler için eşyalar aldılar. Köşeyi dönerlerken Soo'ya birisi çarptı.
"Ya! Önüne baksana, görmüyor musun!" Diye bağırdı kai ve Soo'nun karnını gösterdi.
Soo'nun kızardığını görünce ekledi . "O çok fazla yedi çarptığın için kusabilirdi." Karşılarındaki sarı-kırmızı saçlarıyla , yırtık kot pantolonu, üstünde sadistce bir tişört,kafasında ters kep ve gözünde eyeliner'li bir çocuk kafasını sola çevirip söylendi. "Hah! Cidden gay olduğunuzu belli ediyorsunuz dostlar." Soo "E-eh?" Diye şaşkınlığını belli ederken karşılarındaki çocuk yüzlerine baktı. "Gay olduğunuzu oldukça belli ediyorsunuz, çarpmaya gelirsek bunun için özür ." Dedi 'özür'ü saygı ifadesi olmadan söyleyerek.
"Kaç yaşındasın?" Dedi kai.
"24."
"İsim?"
Ondan beklenmiyecek -Cidden kıyamet olsa bile beklenmeyecek- bir sevimlilikle ellerini çenesine açtı ve "Baek, baekhyun" dedi.
Soo birden tatlılığından etkilenip "Omo!" Dedi.
Baek eski kabalığına dönünce Soo gözlerini devirdi.
"Neyse , gay arkadaşınız varsa beni arasın." 2 tane kart verdi baekhyun.
"Pekala, bunu bulmak kolay." Dedi Soo , kai'nin yüzünde istemeyen bir bakışı fark etsede küçük elleriyle bir hızla elinden kartları kaptı.
Kai alçak sesle söylendi. "Sanırım chanyeole vermiyceksin değil mi?"
Baek birden endişeyle bağırdı. " Chanyeol?!" Bağırdığını fark eden baek elini ağzına götürdü.
"Onu tanıyormusun?" Dedi kai.
Baek kahkaha atmaya başladı ama Soo gözlerinde bir hüzün sezdi. "Tanrım, ilk defa böyle bir isim duyuyorum!"
Kyungsoo şüphelice baekhyuna baktı. " Sen tanımadığından emin misin? Cidden?" Baek bozuldu.
"Tanrım tanımıyorum dedim!" Dedi. "Bize gelip çay içmeye ne dersin?" Dedi Soo, kai birden soo ya döndü. "Ya!" Soo kaiye baktı. "Kes sesini." Deyince kai , kyungsoonun sezgilerini anladı. Baek elini alnına koydu ve "olabilir." Dedi. Beraber arabaya indiler ve eve gittiler. Kai bahçede Chanyeolü görünce soo ya haber verdi çünkü soo çalılıktan onu göremiyordu. ( yazık ama dimi haha :') ) "baek, arka kapıdan girelim." Dedi ve eve girdiler. "Siz oturun." Dedi soo ve mutfağa girdi, arada bir tezgahtan kai ve baeke bakıyordu ama ikisi de boş boş oturuyordu. Soo rahatsız olup 4 kahve fincanı ile salona girdi.
Baek şaşkınca soo ya baktı. "4.sü kimin?"
"Evde bir arkadaş daha kalıyor." Dedi soo.
" O nerede ? Çağırayım mı?"
"Bilmem odasına bak" diye yalan söyledi soo işaret parmağıyla chanyeol'ün odasını gösterirken.
Baek gitti ve kainin karşısına geçti neredeyse yüzüne yapıştı. "Ne?" Dedi Kai. "Şşşş fısıldamalısın." Dedi soo ve kai kafasıyla onaylayınca devam etti.
"Geçenlerde chanyeolün resimli tişörtünü hatırlıyormusun? Chanyeol onun bir şarkıcı olduğunu ve hayranı olduğunu, fotoşopla tişörtüne bastığını söylemişti. Ve o çocuk bu baekhyun kai. Odasından toplayıp bi koliye , yatağının altına sakladığını hatırlıyormusun? İçinden sadece çerçeve kalmıştı ve o gene baekhyun. Geçenki kazada chanyeolün yatağındayken görmüştüm." Dedi tek nefeste . Nefes nefeseydi çünkü hızlı konuşuyordu. Kai "pekala sakin ol onları karşılaştırmalıyız." Dedi.
Baek geldi. "Odasında yoktu."  Kai chanyeolün elinde çiçeklerle bahçeden geldiğini gördü. "B-bahçededir." Bekledi. " kahve dilimi yaktı, kekeledim."
Baek bahçeye yöneldi kapıyı açtı ve geniş bir göğüse çarpıp düşüyordu.
Büyük eller karnını sardı. O kadar yakındılar ki kafasını kaldırdığı anda chanyeolün dudağı alnına sürtündü. Bir süre öylece kalınca arkadaki çift gülerek onlara bakıyordu. Baek gözlerini kırpıştırdı ve geri geri gitti. "Özür dilerim, sanırım adınız chanyeol olmalı." Dedi. Soo hayal kırıklığına uğradı, tanışmıyorlardı. Dudak büzdü. "Omo! Bu çok tatlı. Bunu hep yap!" Deyip dudağına bir öpücük kondurdu kai. O sırada chanyeol elindeki çiçeklere baktı, kırmızı karanfiller ve türlü türlü kırmızı beyaz çiçekler.
Gözleri doldu , elleri titredi. Baek ona hüzünlüce baktı. Göz yaşları çiçekleri suladı. "Baek." Soo birden güldü ve kai'nin kucağında onları izledi. Yanılmıştı, chanyeol ismini bilmişti ve tanışıyorlardı. "Baek..."
Baek chanyelün göz damlalarını takip etti, göz yaşları en sevdiği çiçekleri suluyordu ve gözlerinin içine baktı. "Ef-" "Bunlar senin en sevdiğin çiçekler değil mi. Değersiz göz yaşlarım ile ıslansalar da bunları sana verebilirim..." Diye sözünü kesti Chanyeol. Baekin elleri çiçekleri kavradı ama chanyeol elini çiçeklerden bırakmıyordu. Baek chanyeolün ellerini tutmak zorunda kalıyordu, çok geçmeden chanyeolün eli kanla kaplıydı. "Gene de sen hep zehiri seçtin baek" baek ile gözleri kenetliydi. "Seni hep korudum, tehlikeden. Gene de gittin. Bu yüzden gene bu çiçekleri bırakamam. Bunları sana vermeyeceğim." Dedi ve elinde çiçeklerle elini sarkıttı, bikaç saniye sonra çiçekler elinden düştü. Baek chanyeolün eline baktı. "E-eli... Chan!" Baek chanyeole vurunca kai ayağa kalktı ve onların orda olduğunu ikisi de yeni hatırladı. "Baek , banyo şu tarafta onu götür." Banyoyu işaret etti ve baek chanyeolün elini bi eline alırken eline üfleyerek banyoya ilerledi. "Chan cidden ne yaptın." "Neden gittin." Dedi soğuk bi sesle. Baek aldırmadı. Dolabın üstündeki ilk yardım çantasını almaya çalıştı ve arkasından chanyeol aldı. Baek dönünce chanyeol kafasını baekin omzuna koydu, diğer eliyle sardı. "İzin vermeyeceğim, bir daha gitme." Sessizce ağladı. Baekhyun titrek bir şekilde ellerini boynuna sardı ve chanyeol onu göğüs kafesine hapsetmek istercesine dahada sarıldı. İkiside ağlamaya başlarken baek chanyeolün kafasını omzundan kaldırıp burnunu öptü . "Elin." Chanyeol geri gitti ve yere oturdu. Baek gözünü silip ilk yardım çantasını aldı. Chanyeolün elindeki dikenleri cımbızla çıkardı , her defasında chanyeol alt dudağını ısırdı. Baek yüzüne bakıp güldü. "Sana hep zarar veriyorum değil mi? " Chan yüzüne baktı. "Sadist sevdiğim yeter ki istesin, onun için mazoşist olmaya hazırım." Baek güldü ve chanyeolün eline batikon bastığında chanyeol inledi ve baek eline üfledi, chanyeol o anda üflemekten ileri geri giden dudakları ısırıp parçalamak istedi. Baek gözlerin üstünde olduğunu anlayınca sargı bezini yapmaya başladı. Chanyeol baekin elini tuttu. Baekin eli chanyeolün sarılı elindeyken chanyeol biraz daha sardı. "Chan, elim." "Yaram iyileşene kadar gitmene izin vermiyorum baekkiem." Chan ayağa kalktığı için baek de kalktı ve banyodan çıktılar. Soo ve Kai birbirlerini yerlerken chanyeol odasına gitti, baek de koşarak devine yetişmeye çalıştı. Tanrım, boyu uzamış ve kas yapmıştı. Cidden çekiciydi, chanyeol odasına girdi ve yattı. Elleri aynı sargı bezinde diye baekde yattı. Chanyeol baekin ona baktığını fark edince onu kendine çekti ve sarılarak uyudu.

tanrım cidden bu hikayenin ana eşleri kim olacak bilmiyorum. ChanBaek ve ya KaiSoo. Hunhan'ı da getirmeyi düşünüyorum belki getiririm. Bu arada fanfic hakkında konu fikirleri önerebilecek kişiler arıyorum. Yeni fikirleri olan kişiler varsa watsapptan konuşabilirim. Yoruma düşüncelerinizi yazmayı unutmayın. Şuandan itibaren +5 vote ile yb getiricem. Bana fikir verecekler özelden telefon numaralarını atsın, watsapp grubunda hep beraber fikirler üretelim. İsimlerinizi fic bölümünün sonuna yazmayı düşünüyorum. (Fikir verenlerin) yb'de görüşmek üzeree !

Hello; GoodbyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin