-Bölüm 23-

15.6K 542 43
                                    

Bölüm Şarkısı: Gökçe - Herşey Bitmedi Bitemez..

Mutlaka dinleyerek okuyun özellikle İkinci ve Üçüncü kısmı.

İyi okumalar.

"Hayır Savaş! O şeye binmeyeceğim!" diye bağırarak küçük ellerimi büyük ellerinden kurtarmaya çalıştım.

"Oyunbozancılık yapma Simay!" deyip tekrardan çekiştirmeye başladı. Ayaklarımı yere bastırarak kollarımı çekmeye çalıştım ama benden daha güçlü olduğu için boşa çırpınıyordum.

"Binmek istemiyorum ama!" diye sesimi yükselttim çevredeki sesleri bastırmak amacıyla.

"Eğer benimle hız trenine binersen sana pamuk şeker alacağım." dedi sesinde ki alayı gizleyemeyerek. Tepinmeyi bırakıp olduğum yerde durarak gözlerine baktım.

"Beni bir pamuk şekerle kandırabileceğini sanıyorsan yanıl- ... Yanılmıyorsun. Pamuk şeker alırsan hız trenine binerim." dedim yüzümde ki muzur ifadeyle.

Gülmeye başladığında boş anına denk gelip hızla kolundan kurtularak kaçmaya başladım. Kimse beni o devasa şeye bindiremezdi! Kalabalık lunaparkta insanların arasında koştururken giydiğim gece mavisi mont zorluyordu. İstem dışı yüzümde oluşan gülümsemeyle Savaş'ın arkamdan seslenişlerini duyuyordum.

"Simay! Gel buraya!"

Kahkaha atıp hızımı arttırdım. Savaş gerçekten çok eğlenceliydi. Hafta sonları birlikte takılırken hafta içi birkaç kere beni okuldan almaya gelmişti. Birlikte gerçekten çok iyi vakit geçiriyorduk... Fakat bir tarafım hep Furkan'daydı. Onu o kadar çok özlemiştim ki...

Düşünceler beynime üşüştüğü için bacaklarım yavaşlarken belimde hissettiğim ellerle geriye doğru sendeledim. Savaş sırtımı göğsüne yaslayıp kollarını karnımın üzerinde kenetledi.

Kahkahası kulaklarımı doldururken diz kapaklarımı hafifçe kırıp bacaklarımı kendime çektim. Ben de gülmeye başladığımda etrafında dönmeye başladı. Gözlerimi kapatıp gülmeye devam ederken ellerimi karnımın üzerinde ki ellerine indirdim.

"Savaş! Eğer beni bırakmazsan üzerine kusacağım!" dedim kahkahalarımın arasından. Saçlarım etrafımda uçuşurken hiç bir şey göremiyordum. Ve midem hafiften sarsılmaya başlamıştı.

"Bir daha kaçacak mısın?" diye sordu.

"Hayır! Yemin ederim kaçmayacağım." dedim kahkahalarımın arasından.

Olduğu yerde durduğunda beraberinde ben de durmuştum. Kendime çektiğim diz kapaklarımı doğrultup ayaklarımla zemine bastım. Karnımın üzerinde ki ellerini geri çekerken arkamı dönüp ona baktım.

"Ama bu hiç adil değil." dedim kollarımı göğsümde bağlayarak. Alayla bana bakarken dayanamayıp gülmeye başladım. Bu çocuğun yanında gülmekten başka bir şey yapmıyordum zaten...

Bakışlarım bir noktaya takılırken kaşlarım çatılmıştı. Mila ve Furkan'ın burada ne işi vardı?

Savaş'a imayla bakarken ellerini havaya kaldırıp, "Benim haberim yok." dedi. Bakışlarından anladığım kadarıyla doğru söylüyordu. Ya da ben fazla saftım.

"Burada ne arıyorlar ya?" diye mırıldandığında anlamsızca ona baktım.

"Ne demek istiyorsun?" diye sordum kaşlarımı çatarak.

"Yani bu saate genellikle ya Barlar Sokağı'nda yiyişiyor olmalılar ya da bir otel odasınd-" diye başladığında hızla dirseğimi karın boşluğuna geçirdim. Aksi takdirde hemen burada kusabilirdim.

Aptal KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin