Suho su içerken fark etmedi ama Kris gözlerini açmıştı. İçeri hevesle giren hemşireye 'ne var kadın' bakışlarını attı fakat umursanmayınca gözlerini uyanmış Kris'e çevirdi.
"Bir haftadır uyuyorsun tembel kedi!" sevincini kontrol edemeyip Kris'e vurdu, neredeyse severken öldürme tabirini gerçekleştiriyordu.
"Gerçekten uyandı, oysa komaya girmek üzereydi." hemşire serumu düzeltti.
"Doktora haber verecek misin, şimdi ne olacak?"
"Onu normal odaya alacağız sanırım"
"Sanırım? Emin değil misin?"
"Bay Byun ne karar verecek bilmiyoruz, uyutulma fikrinden vaz geçmemiş olabilir."
"Vaz geçti. Kris için ne gerekiyorsa yapın." hemşire başını sallayarak onayladı.
Birkaç hafta geçmişti Kris gerçekten eski haline dönmüş görünüyordu, Suho Xiumin'i bir kez cam duvar ardından görmüştü. Ufak bebek emeklemeyi öğrenmişti ve gittikçe daha şirin oluyordu.
İnsanın ona bakınca gülümsemekten başka çaresi yoktu. Suho bakıcı işine geri dönebilmek adına Baekhyunla her fırsatta konuşuyordu.
"Geçerli bir neden söyle."
"Xiumin'e daha yakın olabilmek için."
"Onun da nasıl satıldığını görmek için mi?"
Suho Xiumin'in satılmayacağını bağırmak istiyordu "Oğluma yakın olmak istiyorum."
"Kabullen. Artık oğulların yok. Onlarla bağlarını koparırsan hayat herkese daha kolay olacak." omzunu pat patladı ve giderken gözlerini devirdi.
"Dediğin gibi." derin bir nefes aldı "Oğullarım uzaktaysa benim de kendime bir uğraş bulmam gerek."
"Bu mantıklı." biraz düşünür gibi yaptı "Gidip Krisle yeni kedi-çocuklar yapın. Sürekli."
"Ben ciddiyim bay Byun." sakin kalmak için saç diplerini bile zorluyordu.
"Benim espiri yaptığımı mı düşünüyorsun?"
"Bana söz vermişin, Xiumin'i görebilecektim. Karşılığında Kris'i alarak."
"Ah başımın etini yedin. Tamam git Kris'e yemek filan ver."
Suho başını sallayarak Kris'in yanına gitti.
Birkaç gün daha geçtiğinde Xiumin şirkete getirilmişti. Her ay yapılan rutin kontroller için burada bulunmalıydı. Suho geçen aylar bir şey yapamamıştı fakat bu sefer bir planı vardı.
İşe geri dönmesi de en çok şimdi bir halta yarayacaktı.
"Kris buraya gel." kedi-çocuğu odasından çıkarıp eğitilen kedi-çocukların kafesleri yanına götürdü. "Onları dışarı kovala." fısıldadı.
Görevlilerin birkaç dakika için orasını boş bırakması şanstı. Teker teker tüm kafesleri açarken boyca ufak olan kedi-çocuklar sinirli Kris'ten korkup kaçıyordu.
Şirketin her bir noktasında çığlık ve gerilim vardı.
"Koş!" birileri gelip onu yakalamadan dışarı çıktı. Yangın alarmını çalıştırdı, böylece tüm kapıların kilitleri devre dışı kalacaktı.
Xiumin'in tam olarak nerede olduğunu biliyordu. Hayatının koşusunu yaptı, sonunda korumaların panik halinde vızıldayan arılar kadar hareketli olduğu o noktaya geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi Bakıcısı(M)✔
FanficCatboy fiklerinden çok farklı, çok gerçekçi ona göre okumaya başlayın, angst kıvamında. |Tüm hakları saklıdır|