Bölüm 19 : Ben Liam'ı seviyor muyum?

2.6K 87 10
                                    

Biraz geciktiği için özür dilerim sınav haftası başlıyor... Artık yeni bir Styles var :D Mitchie Styles! Bu arada Gemmayı hikayeye karıştırmayacağım. Başını SOML ile okuyun :) Vote ve yorumlarınız için teşekkür ederim... Sizi seviyorum ! Bu arada SOML klibini bekleyemeden izledim ve harikaydı!

Over Again - 19.Bölüm : Ben Liam'ı seviyor muyum?

Cox donup kalmıştı. Kendini toparlayıp dolan gözlerini sildi. Ardından da tek tek konuşmaya başladı.

Cox: Ta-tabi ki y-yok...

Sesi öyle çok titremişti ki zar zor anlamıştık.

Harry: Neden bana yalan söylüyorsun?

Cox: Ah Harry bunu nereden öğrendin bilmiyorum ama var tamam mı... Ama onu bulamazsın. O çok uzaklarda...

Mitchie: Ben buradayım anne!

Cox: Mitchie...

İkimizin de göz yaşları yanaklarından süzülürken hızlıca birbirimize sarıldık. Beni öyle sıkı sarmıştı ki bir an olsun bırakmıyordu. Üstüne Harry de bizi uzun kollarıyla sardı.

Harry: Biz bir aileyiz...

Çok duygulanmıştım. Bu hissi ilk defa hissediyordum. Bunca yıldan sonra böyle mutlu olmak ve anneme kavuşmak... En sonunda ayrılıp üçümüzde üçlü koltuğa oturduk. Annem hala elimi tutuyordu ve mutluluktan ağlıyordu. Harry bu duygusal andan sonra gözlerini silip ciddi bir hal aldı.

Harry: Peki neden bunu bana söylemedin? Ve neden Mitchie benimle büyümedi?

İkimizde Cox'a dönüp anlatmasını bekledik. O da kendini toparlayıp anlatmaya başladı.

Cox: Harry hatırlıyor musun ben Amerikaya gitmiştim? Sende babanla babaannende kalmıştınız. O zamandı. Babandan hamile kalmıştım. Fakat doğmanı istemiyordu Mitchie. Amerikada iyi bir doktor olduğunu söyledi. Oraya gidip bebeği aldıracaktım. Amerikaya gittiğimde doktor bana bebeğin alınamayacak kadar büyük olduğunu söyledi. Geri dönemezdim. Bende başka doktor aramaya çıktım. Fakat çok yorulmuş ve çok susamıştım. Yanımda para vardı elbet ama onu çocuğu aldırmaya kullanacaktım. Yürüdüm yürüdüm en sonunda bir nehir buldum. Hemen su içip biraz dinlendim. Fakat birden bir ağrı hissettim. Sen geliyordun Mitchie. 2 ay önceden geliyordun. Burada tek başıma doğuracağım düşüncesinin ardından Jessica beni buldu. Hemen beni evine kadar götürüp bana yardım etti. Böylece Mitchie doğdu. Jessica yalnızdı ve tek başına yaşıyordu. Ayrıca çokta üzgündü. Bende senle eve dönemeyeceğim için seni Jessicaya verdim. Onun çocuğu olarak büyümeni istedim. Seni bırakırken tabi ki çok zorlandım Mitchie. Hatta geri bile döndüm. Ama yapamazdım. Zorlanarak eve geri döndüm.

Tekrar ağlamaya başladı. Bende ağlıyordum. Aslından suçluydu. Neden beni bıraktı ki? Ama kader böyleymiş. Ona sarıldım.

Mitchie: Ama artık buradayım anne... Bir daha ayrılmayacağız. Tamam mı?

Kafasını sallayıp beni kollarına sardı. Kendime geldiğimde evdeydim ve kıyafet seçiyordum. Harry'nin bu akşam ailemizin bir araya gelişini kutlayacağız dediği aklıma geldi. Hemen Saly'nin verdiği bir elbiseyi giyip aynaya baktım. Saçlarım biraz soluk görünsede yüzüm parlıyordu. Çünkü mutluydum. Gülümseyerek aşağı indim.

Herkes buradaydı. Perrie, Saly, Elenour ve... ve Lucy. Onu görmemiş gibi yaparak aşağı indim. Sırıtarak beni bekleyen Liam'ın yanına gittim. Takım elbisenin içinde çok karizmatikti. Aynı David Beckham'a benziyordu. Bunu bir haberde okumuştum. Yani David Beckhamı tanımıyorum. Koluna girip ona baktım.

Liam: Harika görünüyorsun...

Mitchie: Teşşekür ederim ...

Etrafıma baktığımda Louis Elenourla uğraşıyordu. Ona baktığımı görünce gülümseyip kafasını salladı. Zaynde Perrie'nin elbisesinin fermuarını çekmeye çalışıyordu. Beni görünce sessizce ''Kurtar beni'' dedi. Gülerek karşılık verdim. Harry de Sally ile mutlu görünüyordu. Harry baş parmağını kaldırıp bana gösterdi. Keyfim giderek yükseliyordu.

Ta ki Lucy'nin mızmızlandığını görünceye kadar. Kollarını göğsünde birleştirmiş, kaşlarını da çatmıştı. Niall'a bir şeyler diyordu. Niall, Lucy konuşurken ara sıra bana bakıyordu. Lucy, Niall'ın bana baktığını görünce o da bana baktı. Gözlerinden alevler çıkıyordu. Gülümsemeye devam ederek tekrar Liam'a döndüm. Liam gözlerini bende kilitlemişti. Bu bakışını çok seviyordum. Yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı. Herkesin önünde mi yani? Tam nefeslerimiz birbirimize çarparken Harry bağırmaya başladı.

Harry: Evet millet herkes hazır olduğuna göre gidiyoruz!

Gülerek Liam'ı dışarı çekiştirdim. Arkamdan gelirken Harry'e yaklaşıp ''Tam zamanıydı dostum.'' Dedi. Heyecanla Harry'nin arabasına bindik. Harry sürücü koltuğuna geçti. Saly de Harry'nin yanındaki koltuğa oturdu. Bende Liam ile arkaya oturdum. Tam kapıyı kapatmıştım ki kapı tekrar açıldı. Lucy'nin sinir bozucu bakışlarıyla karşılaştım. Daha ben ne olduğunu anlamadan yanıma oturdu. Yanına da Niall. Başka araba yokmuş gibi! Lucy de bende zayıf olduğumuz için arka koltuğa 4 kişi sığmıştı. Fakat neden?! Çok fakirler sanki! İçimden daha neler geçiriyordum. Kızla kollarımız değiyordu! Sinirle bize bakan Harry'e baktım. O da 32 dişini göstererek yanıt verdi. Kollarımı göğsümde birleştirip arkama yaslandım. Onu görmemeye çalışarak. Mümkün değil ama(!)

Liam hala bana bakıyordu. Gözlerimi kapatıp olanları düşündüm. Liam bana aşıktı ve neredeyse beni öpecekti. Hayatımda yalnızca Niall ile öpüşmüştüm. Ama durun. Liam zaten beni öpmüştü. Üç yıl önce ormanda... Peki ben Liam'ı seviyor muydum? Gerçekten sevseydim Niall'ı unuturdum. Peki şimdi ne olacak? Yanımda Niall'ın Lucy ile bir şeyler fısıldaştıklarını duydum. İyi bir şey konuşmadıkları kesindi. Çünkü Lucy yerinde kıvranıp duruyordu. Bir anda ayağımda öyle bir acı hissettim ki yerimden zıpladım ve çığlık attım. Benim bağırmamla Harry frene bastı. Gözlerimi açtığımda...

+5 vote ve +3 yorumdan sonra yeni bölüm gelir :)

Over Again [ Niall Horan & Liam Payne Fanfic ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin