13. Bölüm

76 12 18
                                    

Multimedia; bölümden bir sahne.

Bade Başer

Bugün çok eğlenceliydi Neva ile. Tabii şu an tam tersi. Hazine bir sondu yine Neva'nın gidişi. Yine onsuz ne yapıcam ben?

Şu an otogardayız ve ben hüngür hüngür ağlarken abim bana sımsıkı sarılıp teselli veriyor. Neva'nın otobüsü tam bir saat önce kalkmıştı ama biz hâlâ burdaydık. Herkes benim sakinleşmemi bekliyordu. Tıpkı ilk girişinde ki gibi...

Sonunda biraz sakinleştiğimde kafamı abimin göğsünden kaldırıp gözlerine baktım. Söyleyecek laf bulamıyorum. Abim de benden farksız. Daha sonra bütün aileme baktığımda herkes abim ve göğsünde ki bana bakıyorlardı.

Tekrar abime dönüp "Ben biraz sahile gidebilir miyim ?" dedim. Çok zor konuşuyordum. "Seni bücür halde yalnız bırakamam. Birlikte gidelim" dedi abim itiraz istemeyen bir ses tonuyla. Kafamı iki yana sallayarak "Lütfen abi. Yalnız kalmak istiyorum" dedim, sesim titremişti yine.

Abimi ikna etmek çok zor olmuştu hele ki şu halimle ama izin alabilmiştim. Babam da abim izin verdiği için bir şey söylememişti. Arabayla beni sahile bıraktıktan sonra eve gittiler. Bense şu an bir banktan oturmuş ağlıyorum.

Dizlerime iyice kendime çektim ve kollarını dizide sardım. Bir anda adımın seslenilmesiyle irkildim. Sesin yaklaştığını hissediyorum ama başım hâlâ dizimin üzerinde cenin pozisyonunda. Omzuma dokunan el ile hemen kafamı kaldırdım. Karşımda Poyraz'ı görmeyi beklemiyordum.

"Ne oldu sana?" dedi telaşla. Artık ne kadar kötü duruma geldiysem. Ona cevap vermeyip aglamaya devam ettim. Tekrar "Bade" demesiyle "Sus ve git artık. İstemiyorum kimseyi. Yalnız bırak beni!" diye bağırdım. Poyraz hiçbir tepki vermeden yanımda oturmaya devam etti.

Bir süre sonra, sakinleşince Poyraz'a döndüm ve "Lütfen, beni yalnız bırak" dedim tane tane ve öncesine göre sakince. Onu kırmak istemiyordum ama biraz daha burda kalırsa ona patlayabilirim. Poyraz bana bakıp "Seni bu saatte, burda, yalnız bırakamam. Önce ne olduğunu anlat" dedi o da benim gibi sakince.

Ona hiçbir şeyi anlatmaya niyetim yoktu tabi ki. Tamamen ona dönüp "Ben abimi arayıp, senin beni rahatsız ettiğini söylemeden git!" dedim yine aynı sinirime dönerek. Poyraz küçükken abimden çok korkardı. "Yine küçüklüğünde ki gibi istemediğin bir şeyi kendin başaramayınca abinle tehdit ediyorsun büyü artık ayrıca seni asla yalnız bırakamam" dedi tebessüm ederek.

"Sanane ya, git işte!!" dedim bu kez daha da sinirlenerek. O sırada adımın diğer taraftan seslenilmesiyle o tarafa döndüm. Yine kim acaba? Al işte bu sefer de Bartu. Eveeettt şu an yalnız kalma ihtimalim sıfıra düştü. Bartuyu birazcık tanidiysam bu saatte bir kızı asla dışarda bırakamayan erkeklerden.

Bartu , bir Poyraz'a bir de bana baktıktan sonra "O mu ağlattı seni?" diyerek eliyle Poyraz'ı işaret etti. Bunlar neden birbirlerine Sinirle bakıyorlar, her an birbirlerinin üzerine atlayabilirler. "Hayir onunla bir ilgisi yok" dedim Bartuya. Yanıma daha da çok yaklaşıp gözyaşlarımı sildi. "Ne oldu o zaman? " dedi ve devam etti "Kim acıttı bu mavileri? " diye sordu.

"Kimsenin ağlattığı yok" dedim. Bartu hiçbir şey demeden ellerini yüzümden çekti ve o da banka oturdu. Şu an yalnız kalıp ağlamam gerekirken ya saatte bir kızı asla bırakmam diyen iki anlayışsızın arasında oturuyordum. Artık içimden de ağlamak gelmiyordu. Yalnızken daha iyi ağlıyorum. Yanımda biri varken ağlayamıyorum; tabi çok zor durumda kalmazsam.

Bartu bana dönüp "Emin misin?" Dedi kafamı onaylarcasına salladim. İçimden 'Hayır Badeyim" Demek Bile gelmiyor. Poyraz sinirle yanımdan kalktığında kafamı ona çevirdim. "Madem sevgilin geldi, bana müsade" dedi. "Sevgilime mi?" dedim ve devam ettim "Bunu da nerden çıkardın" "Bir kaç defa sizi birlikte gördüm. Lan seni yıllardır seviyorum beni bi kere bile sevmeyi denemedim" dedi birden bire. Şaşırdım doğrusu. Hâlâ beni mi seviyordu? Bu çok saçma. Aklıma Giray ve dün ki hali gelince Poyraz'ın da cok üzüldüğünü anladım. Poyraz Sinirle Bartu'ya bakıyordu.

Düş-EşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin