Sabah uyandığımda biraz yorgun bedeni izleyip banyo yaptım. Ardından da kahvaltı hazırladım. Şimdi ise karşımda kahvaltı yapan hala uykulu meleğimi izliyordum.
"Ne izliyorsun beni. Sende ye önündekiler." Gülümseyip dediğini yaptım bu arada zil çalmıştı.
"Biri mi gelecekti?" Gözlerini yemeğinden ayırmadan sordu. Omuz silkip kapıyı açtım. Evet Jimin ve Hoseok çifti teşrif etmiş bulunmakta. Gülümseyip tokalaştıktan sonra içeriye geçmelerini söyledim.
"Yoongi nerede?" Hoseok sorduğunda mutfağı işaret edip konuştum.
"Kahvaltı ediyor." İkisi de kafasını sallayıp dün seviştiğimiz koltuğa oturdular. Güldüğümü belli etmemek için koşarak mutfağa girdiğimde kendimi tezgaha yaslayıp gülmeye başladım. Yoongi garip bakışlar atarken tabağını lavaboya koyup karşıma geçtiğinde tek hareketle onu tezgahla kendim arasında sıkıştırdım. Ellerini boynuma sarıp dudaklarıma bir öpücük bıraktı.
"Niye gülüyorsun?" Biraz dudaklarıyla oyalandıktan sonra geri çekildim.
"Jimin ve Hoseok dün bizim seviştiğimiz koltuğa oturdu." Ben gülerken onun gözleri korkuyla kocaman açılmıştı. Yüzünü ellerim arasına alıp konuştum.
"Merak etme sevgilim koltuğun dili yok." Sinirle omzuma vurup itti. Pembe yanaklarla salona doğru giderken arkasından gülümseyip onu takip ettim. İkimizde onların yan taraftaki koltuklara oturduktan sonra ikili heyecanla birbirlerine bakıp bize döndüler.
"Biz evleniyoruz." Hoseok tek nefeste söylediğinde Jimin ve bana inme inmişti. Aynen iki yıl geçmişti ama bizim inme inmelerimiz hala devam ediyordu çünkü best friend forever.. Herneyse.
"Ah sizin adınıza çok sevindim.." Yoongi yüzündeki buruk gülümsemeyle söylemişti. Ne yani o da mı istiyordu? Hiç bana bahsetmemişti. İnmeden çıktıktan sonra bende tebrik ettim.
"Tebrikler." Jimin'le kalkıp saçma hareketler yaptıktan sonra tekrar oturduk. Ama onlar geri kalktı.
"Şey biz gidelim. Malum hazırlık falan." Gülüşerek kapıyı kadar gittikten sonra onları gönderip geri salona geldik. Yoongi televizyonu açarken yanına oturup kolumu onun omzuna attım.
"Hyung?" Gözlerini televizyondan ayırmadan bana sokuldu.
"Hm?" Burnumu saçlarına sürtüp kokusunu içime çektim. O kadar güzel kokuyordu ki. Cennetin kokusu falan olmalıydı.
"Bizde evlenelim mi?" İlk önce kanal, kanal gezen eli durdu sonra büyük gözlerle beraber bana döndü.
"N-ne?" Omuz silkip yanağına bir öpücük kondurdum.
"Hoseok evleneceklerini söylediğinde senin kırıldığını hissettim." Şaşkınlığı gülümsemeye dönüştüğünde dudaklarımızı birleştirdi.
"Evlenmek bize göre değil Tae. Biliyorsun. O an sadece biraz duygusal hissettim. Biz sevgimizi kimseye kanıtlamak zorunda değiliz." Bedenine sardığım kollarımı biraz daha sıkılaştırdım. Cidden sevgim kalbimi yırtıp tüm deliklerimden akacak diye korkuyordum. Tamam alttaki deliklerden akmak zorunda değil ağzımdan gökkuşağı gibi aksa yeterli.
"Ne sikim saçmalıyorum ben.." Kendi kendime mırıldanıp geri çekildim. O arada Yoongi kıkırdayıp tekrar göğsüme sokuldu.
"Seni seviyorum Taehyung."
"Bende seni seviyorum sevgilim." Sarmaş dolaş dizi izlerken gelen mesajla yanıp sönen telefonumu elime aldım. Jimin mesaj atmıştı.
ihaveHoseok: Naber canım arkadaşım :)
nosnsTae: İyi canım arkadaşım senden naber :)
ihaveHoseok: Hiç oturduğumuz kafeden kalkamıyoruz :)
nosnsTae: Niye :)
ihaveHoseok: Bil bakalım niye :)
nosnsTae: Hesabı mı ödeyemediniz :)
ihaveHoseok: Oturduğumuz koltukta seviştiğinizi önceden söylemeliydiniz :)
nosnsTae: Ne alakası var ve sen nereden biliyorsun :)
ihaveHoseok: Canım müstakbel kocamın götünde siktiğimin menisi var amına koyayım!
Okuduğum şeyle gülme krizine girerken Yoongi telefonu elimden almıştı. Pembeleşmiş yanaklarıyla cevap yazdı.
nosnsTae: Jimin ben Yoongi. Tae şu an bok var gibi gülüyor ve özür dileriz :(
ihaveHoseok: Aaa hyung naber :)
nosnsTae: Yah Jimin özür diledim işte ~-~
ihaveHoseok: Özür dilemek yetmiyor gelip alın bizi buradan. Gelirken ya pantolon ya da hırka getirin!
nosnsTae: Geliyoruz
~~~~~
Bir sonraki bölüm final bebekler ayh duygusallaşmadım eheuheuheuhuehuehuehuehueh diğer TaeGi'ye bakmayı unutmayın beyler