1.Bölüm

242 17 5
                                    

Uçaktan indiğim gibi İstanbul'un kokusunu Derince içime çektim. Merdivenden yavaş  yavaş inerken korktuğum  başıma gelmişti. Kendimi yer ile öpüşürken buldum.

Abimin 'Defne' diye bağırmasıyla yerden kafamı yavaşça kaldırarak gözlerimi diktim. Sadece küçük yalan söyleyerek "ben iyiyim" diyebildim.

Bana uzatılan ele bakarak kafamı o yöne doğru çevirdim. Biraz daha kaldırınca kafamı , tanımadığım bir Adam gördüm.

Havalı bir şekilde 'Gerek yok' dedikten sonra ellerimi yere dayayarak ayağa kalktım. Ellerimi sirkelidikten sonra 'saolun' diyip yürümeme devam ettim.

Adam bana bakıp 'bu kadar mı' diyip sırıtınca gözlerimi açarak 'Ne bu kadar mı ' diye bağırdım. Ne demeye çalışıyordu bu Adam?

Abimin "defneeee" diye uzatarak bağırmasıyla düşen valizimi kaldırarak taşımaya devam ettim.
*

Yol boyunca Adamın bana ne demeye çalıştığını düşündüm. Bide gözlerini bide burnunu sakallarını gülüşün-
NE OLUYOR YA BANA!

Kendime küçücük ama çok küçük bir küfür ettikten sonra arabanın eve geldiğini farkettim.

Küçük kız kardeşim Esra bağırarak 'Abla geldik' demesiyle garip bir bakış atıp sessizce 'yanındayım Esra farkındaysan?' Dedim.

Bu onun susmasına yardımcı olmuştu.

Yeni bir başlangıç yapıcaktım şimdi. Taşınacağımız yeni eve baktım. Derin derin inceledim onu.

Yeşil renkteydi. Eskimiş ahşap delik delikti. Ve biraz kahverengi olmuştu rengi akmış gibiydi.

Abim delik delik olan duvarı eliyle işaret ederek 'bunları görüyor musun?'
Dedi. Kafamı evet anlamında salladığımda elini kaldırarak orta parmağı ile işaret parmağını bi ileri bi geri yaptı.

'Onu yapan kurtlar evde senide  yiyecek 'Dedi.

Bende " YA ABİİİ" diye bağırarak tekme atar gibi yaptım.
*
-Ömer-

"Anne gitme"

"oğlum başka ne yapabilirim? Baban gibi olma lütfen. Onun gibi acımasız olma. Sakın haklı olan biriyi çıkarların için öldürme! Tamam mı oğlum söz ver."

"Anne gitme lütfen şimdi değil"

Üstümdeki gömleği çıkardım. Kanayan yere bastırarak bembeyaz gömlek kana bulanmıştı. Daha çok bastırdım.

"Geliyor bak ambulans anne yetişeceğiz-"

Annemin gözleri hafifçe kapandı.
"anne ? ANNE ŞAKA VAKTİ DEĞİL! Anne uyan"
-
Terler içinde uyanmıştım yine annemin ölümü sürekli rüyama giriyordu..

Yavaşça kalktım bugün o lanet okulun ilk günüydü.

Üstümü giydikten sonra merdivenlerden yavaşça aşağıya indim .

Salona girdiğimde babamın önünde iki tane Adam çökmüş kanlar içinde ağızlarıyla babama yalvarıyorlardı.

Babama dönüp 'ne yaptılar?' Diye sordum.

'Anneni öldüren adamlar'

Gözlerimin en sert bakışlarıyla onlara baktım.
'Neden lan! Kim yaptırdı size' diye bağırdım.

Adam sustu. En sert tekmeyi atarak ' size diyorum lan!'

Adam inleyerek 'bizi bırakın bilmiyoruz' Dedi diğeri onayladı.

Babama döndüm 'bunların ölümü bu kadar kolay olmamalı ' dedim.

Babam kafasını bir aşağı bir yukarı salladı.

Adamlara tekme attım 'sizi varya sürüm sürüm süründüreceğim lan! Bitiniz siz '

Tekrar yumrukladım. 'Bitiricem lan sizi o size emri verende hepinizi öldürücem lan'
'Bittiniz siz'
*
-Defne-
Odamı taşıdıktan sonra  annemle benim fotoğrafımı duvara astım.

Annemi fotoğrafta öptükten sonra ananem geldi.
'Hepsi o baban yüzünden. Onun yüzünden öldü annen.' Dedi .

Sessiz kaldım. Babam bizi ben 10 yaşındayken terketmişti. Annemin aldattığını düşünüyordu.

Bıçaklamıştı onu abimle benim önümde.
Ona duyduğum nefret çok fazlaydı.

Kardeşim gelmişti. ' ananne hadi ama okula geç kalıcam?'

'okul demişken sen ne yaptın gidicek misin bugün sınava'

'Evet' dedim. Saate baktıktan sonra  'bu gidişle geç kalacağım. ' diye söylendikten sonra bir kalem bir silgi alarak evden çıktım.

Okula geldiğimde Koleji inceledim. Büyük bir tabelada İplikçi Koleji yazıyordu.

  müdürün kapısının önüne gelerek kapıyı tıklattım.

İçeri girdiğimde saçı sarı gözleri bal renginde olan incecik kadın oturuyordu.

Benden sanki 2-3 yaş büyük gibiydi.

'Merhaba' dedim.

'Merhaba Canım sınav için geldin değil mi?'

'Evet ' dedim gülümseyerek.

Daha sonra içeri pat diye giren bir çocuk oldu.

Karşımdaki çocuk uçakta bana el uzatan çocuktu.

O da şaşırmış olacak ki gözleri açık bana bakıyordu. Daha sonra gözlerini çevirerek 'abla ben geldim sınıfım hangisi?'

'Sana kaç kere diyeceğim Ömer kapının üstünde yazıyor'

İsmi Ömer miydi. Ve karşıdaki kadın onun ablası mıydı ve bu çocuk burda  mı okuyordu?

Hepsi Şoktan bayılmak için nedenlerimdendi.

Müdür bana bakarak '10-c sınıfına git orada sınav olucaksın' Dedi. Bende sınıftan çıktım. 10-c sınıfına doğru ilerlerken çocuk yanıma geldi.

'Ayağını denk al' Dedi ve ilerledi.

Arkasından 'ne diyorsun ya sen!' Diye bağırmıştım. Herkes bana bakmıştı şu Ömer denilen çocuk dışında.

Sanki o gün uçakta beni kaldırmaya çalışan çocuk gitmiş yerine Kaba bir çocuk gelmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Esmerin içindeki kızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin