-Medya Yavuz Ve arabada dinlenen müzik😘
NAZLI
Anıl'ı ardımda bırakırken bana doğru koştu ve kolumdan tutup "seni nasıl tek başına gönderirim peşindeler Nazlı ve tehlikeliler" dedi.
Gözlerinde telaş ve öfke vardı. Kafamı salladım ve ağlamamak için kendimi zor tutup "Orda birine bişey oldu Anıl, onlar olmadan zaten ölüyüm hiç bişeyden korkmuyorum, gidicem" dedim.Kollarından kurtulup yola döndüm. "Bende gelicem" dedi. Kafamı tekrar ona çevirdim ve "Gelme Anıl işlerin var ve ben senin korunmak zorunda olan küçük kızın değilim" dedim.
"Beni bekle aksama kadar bütün işleri halledip izin alıyım birlikte gidelim Nolur yoksa aklım sende kalıcak" dedi gözleri buğulu ve yavru küçük bir kedi kadar masum şekilde.
"Anıl bekleyemem anla beni lütfen hemen gitmeliyim bırak " dedim. "Nazlı dünya umrumda değil ama bugün çalıştığım yerde çok önemli bi maç var, bu maç için çok iyi para alıcaz ve bu para ordaki herkesin karnını doyurucak ve dışarda yardım bekleyen çoğu insana da yardım götürücem bu maça kalmam gerek 1 gün bana sadece 1 gün ver nolursun Nazlı yalvarırım beni dinle" dedi ve elini omzuma koydu. Kafamı Hayır anlamında salladım ve yoldan geçen bir taksiyi çevirip otogar a doğru yola çıktım.
Ardımda öylece baktı baktı ve yakınında ki çöp tenekesine tekme attı. Gitmek zorundayım suan kalbime saplanmış ağrının tarifi yok onlar ne halde meraktan ölüyorum Üzgünüm Anıl.. Seni seviyorum..
Otogar a gelir gelmez hemen bir bilet aldım ve saatin gelmesi için bekledim. Bir kenara oturup düşünmeye başladım gerçekten içimdeki acı öyle böyle değil Anneme Hira ya bişey olmuş olması düşüncesi bile öldürücü çıldırmak üzereyim ve eğer onların kılına bile zarar gelmişse onların burnundan tek tek getiricem. Allahım sen koru nolur.
Tek bir noktaya odaklanmış bakarken birden yanıma biri oturdu ve bana yaklaştı yabancı her kimse bakmamaya çalıştım zaten kafam bozuktu olay çıksın istemiyorum derken yanımdaki gölge konuşmaya başladı.
"Dalmışsın boğulma" dedi. Tanıdık ses ile hemen başımı çevirip ona baktım. Yavuz! Burda ne işin var der gibi baktım yüzümden sorumu anlar gibi "seni gördüm ve takip ettim iyi görünüyordun yanında olmak istedim" dedi. "Gidiyorum" dedim gözlerimi kaçırıp "Sınavlar öncesi nereye gidiyorsun erken tatil felan mı" dedi. "Annemin yanına gidiyorum onu görmem gerek bi sorun var soylemiyorlar ve ben delirmek üzereyim" dedim göz yaşları icinde Yavuz omzuma dokunup "Şşş, Ağlama Nazlı lütfen topla kendini" dedi ve beni omuzlarımdan kendine çekip göğsüne bastırdı. Bi süre böyle kaldık ve durumun farkına varıp geri çekildim.
"Bende geliyorum seni bu halde bırakamam, hatta benim arabamla gidelim hem daha rahat bi yolculuk olur" dedi kafamı olumsuz anlamda salladım ve "gerçekten gerek yok ben tek başıma giderim endişelenmeyin hem size yük olmak istemem" dedim tek kaşını kaldırdı ve "Yük de ne demek , hem senin gibi yüke kurban Nazlı" dedi yan gülerek. Bileti elimden hemen aldi ve iptal etti. Koşarak bana geldi ve valizi de alıp araya koydu.
Bu yaşadığım durumun şaşkınlığı ile itiraz etmeden onu takip ettim. Arabaya binip derin bir nefes aldım.
Koskoca Yavuz Özkan'ın ultra lüks porsche'sinde ön koltuğa oturdum ve yetmez gibi bi de beni annemin yanına götürüyor. Gözde beni böyle görse herhalde kiskancliktan çatlardı. Bide Anıl var tabi Anıl görse ne olur düşünmek bile istemiyorum. Tam bunları düşünüyorken birden telefonum titremeye başladı. Hemen baktım ve arayanın Anıl olduğunu görünce kapattım.
Yavuz valizimi bagaja koydu ve gelip direksiyona geçti. Bana bakıp hafif gülümsedi ve müzik açtı "Lost on you". Müzik açılınca birden dışarıdan şıkır şıkır sesler geldi. Yağmur en sevdiğim melodi. Yağmur'un yere düşüşüne ve birden hızla yağmasına bakarak ilerlemeye başladık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇLÜ OL
Teen FictionRomantik/Dram Belki bi yerlerde bu kitabı yazarken hissettiklerimi okurken hisseden insanlar vardır. Ya da hissedecek. Lütfen beni yalnız bırakmayın. Desteklerinizi bekliyorum . Güçlü Kadınların Öyküsü..