- Hey Emre sana sesleniyorum duymuyo musun?
- Gene ne var Ayça ne istiyosan?
- Yaaa ama bu kadar sinirlenme altı üstü bi etek istedim. Ne var bunda bu kadar sinirlenecek ya?
- Ne mi var Ayça? Seni anlamıyorum valla normal bi şartta çok zekisin ama bazı konularda aklın tam anlamıyla çalışmıyor. Bak şimdi sana güzel güzel anlatıcam. Sen okulda asla uslu durmuyosun. Bu konuda anlaştık?
- Hıhı
- Sen okuldaki insanları sinirlendirince ne yapıyorsun onlardan kurtulmak için?
- Kaçıyorum.
- Diğer bi söyleyişle koşuyosun. Peki koşarken altın açılmıcak mı etekle? Nasıl koşmayı planlıyosun?
- Haklısın. ( Dağılın gençler Emre dibine kadar haklı.)
- Anlaştığımıza sevindim Ayça.
Bu arada neler olduğunu hemen size anlatayım. Aslında fazla bi olay olmadı. Şu 2 günde evi tamamıyla yerleştirdik. Gerekli malzemeleri biraz yaygara çıkarak aldık. Benim evdeki bodrumu düzenledik. Ve iki çocuğa bu şehrin lanetli olduğunu iyi saklanmazlarsa onları yiyebilcek canavarlar olduğunu söyledik. Ayrıca ailelerine bizi ispiyonlamamaları için eğer bu söylediklerimizi başka birine anlatırlarsa bizlerinde o canavarlara dönüşeceğimizi ve sizi bildiğimiz için direk sizi yiyeceğimizi söyledik. Ama çocuklarım öyle bi kaçışı vardı ki o haz anlatmakla olmaz yaşanması gerekir. Şu anda da Emre ile yeni okul için kıyafet bakıcaz ama ben okul formamı etek şeklinde istediğim için bey efendi kızıyor bana. Ve en kötüsü de ne biliyo musunuz? Dibine kadar haklı. Offf offf. Emre ile kavgalarımda hep mantıklı düşünen Emre oluyo. Ama başka biri ile kavga ettiğim zaman kazanan hep ben oluyorum.
- Hey Ayça o pantolon biraz dar değil mi? Nasıl koşacaksın onunla?
- Farkındayım merak etme akıllandım artık. Bunun daha büyüğü var mı acaba?
- Tabi var efendim.
- Bana bak çocuk ya bu mendilleri satarsın yada seni dayak manyağı yaparım anladın mı?
Adamın bunu söylemesi ile bütün yüzler adamdan tarafa döndü.
EMRE'DEN ANLATIM
Olamaz ama bu. Ne güzel alışveriş yapıyorduk. Asıl suç bende asla Ayça'yı dışarıya çıkartmamam gerekti. Olan oldu şimdi Ayça'yı sakinleştirmem gerek. Ama kız tam anlamıyla kırmızı görmüş boğa gibi bakıyo adama. Sakinleştirmem hiç kolay olmayacak.
- Ayça hadi güzelim gidelim buradan.
Bu arada Ayça'yı çekiştirdim çıkartmak için. Ama Ayça tek hamlede kolunu elimden kurtardı. Bu kız sinirliyken onda oluşan güç bi filde bile yok.- Birak beni Emre şu adama bi.çocuğa nasıl davranması gerektiğini öğreticem. Hem etrafa baksana biz yardım etmezsek kim yardım edecek o çocuğa?
Bu sefer Ayça çok haklı. Bende Ayça'nın kolunu bırakarak ona destek olduğumu gösterdim. Adam bu dayağı sonuna kadar hak etti artık. Ayrıca hala çocuğu tartaklamaya devan ediyo şuna bakın. (Koyu yazdığım yerler adamın konuşması)
Ayça= Hey sen sana sesleniyorum bıraksana çocuğun yakasını lan şerefsiz.
- Bana mı diyosun sen şerefsiz diye? Bana bak kızsın diye bişe yapmıyorum akıllı ol aklını alırım.
Ayça= Dedi şerefsiz adam. Naparsın lan şerefsiz. Çocuğu dövdüğün gibi beni de mi döversin? O biraz sıkar işte. Şimdi bırak o çocuğu.
- Hayırdır? Sana ne bundan çocuk benim değil mi istediğimi yaparım.
İnanmıyorum ya ne aileler var şu dünyada böyle şerefsizleri infaz etmek lazım aslında. Ama Ayça onu infaz etmekden daha beter bi hâle getirir. Adamın sonunu düşünmiyorum şu anda. Bu arada evet ben uzaktan izliyorum olayı çünkü Ayça böyle olaylarda karışılmasından nefret eder.
Ayça= Çocuk bide senin mi lan. Şerefsizin önde gidenisin sen. Kendine insan mı diyosun? Böyle yapanlara neler yapılmalı biliyomusun? Hepsi tek tek yakalanıp daha canlıyken her bir hücreleri tek tek doğranmalı onların. Ama yeter bu kadar konuşma değil mi? Sıra icraatte.
Dedi Ayça ve adamın gözüne çok afilli bi yumruk çaktı. Adam sendeleyince tam karın bölgesine bi yumruk daha ve bide tekme attı adamın kafasına. Evet kafasına çünkü Ayça ayağını adamın kafasına kadar kaldırabiliyor. Adam arkaya düşünce adamın göğüs kafesine dizini dik gelecek şekilde bastırıp yani ayağının dizinden aşağısını karın bölgesine koyacak şekilde durup adamın yüzüne ardı ardına yumruklar atmaya başladı. O civarda bulunan adamlar gelip Ayça'yı tutmasaydı Ayça o adamı daha çok pataklardı ama. Civardakiler gelip Ayça'yı tutunca Ayça daha çok sinirlendi ama benim Ayçam sinirlenince daha zeki olduğu için adamların elinden kurtulup onlarla konuşmaya başladı. ( Eğik yazdığım yerler o civardaki adamların konuşması)
- Kızım sen koskoca adamı dövmeye utanmıyo musun? Senin yaşın kaç bide o adamın yaşı kaç? Sizde hiç saygı yok mu?
Ayça= Peki amcacım bana bunları söylüyorsun. Bu adamın neler yaptığını gördün mü sen?
- Evet gördüm ne olmuş yani çocuğuna bi iki vurduysa çocuk bu elbet sinirlendirmiştir adamı.
Ayça= Amca sen bu adamın neler yaptığını hiç bilmiyosun. Bu adam kendi çocuğuna mendil sattırmaya çalışıyordu. Ayrıca senin o bi iki dediğin dayağın çok daha fazlasını attı o adam. Sokak ortasında kendi çocuğuna bunu yapan evde kim bilir neler yapıyordur. Şimdi sana soruyorum amca senin çocuğun var mı?
- Yok benim çocuğum.
Ayça= O zaman sen anlayamasın ne demek olduğunu. O senin canından kanından bir parçadır. Sen ona asla kıyamazsın eğer bi yeri incinecek olsa yüreğinden bi sızı gelir senin. Onunla birlikte seninde canın yanar. Ona bırak el kaldırmayı bi yerine iğne basta onun canı yanmasına diye uğraşırsın. Amaaaa sen bunları nereden bileceksin ki. Neyse boşver hem 18 yaşından küçükleri çalıştırmak büyük bi suç. Adamın kendisi çocuğu zorlayacağına kendisi rahatlıkla çalışabilirdi.
Bu arada ben çocuğu bu olanlar yaşanmadan önce bi dönerciye götürüp karnını doyurmasını söylemiş parasını da verip geri gelmiştim. Çocuk yemeğini yiyip buraya geri geldiğini gördüğümde babasının halini göstermemeye çalıştım ama çocuk gene de gördü. Görünce direk babasının yanına gitti. Ona ne olduğunu sordu. Kimse cevap vermedi. Çocukta babasının gene mi kavgaya karıştığını sorup babasına uzun ve üzgünce baktı. Ayça da onun bu haline kıyamamış olsa gerek onu hemen karakola götürmeyi teklif etti. Oradan bi adamı da yanımıza alıp görgü tanığı olarak karakola getirdik. Olan biteni komisere anlattığımızda gerekli işlemlerin yapılacağını ve gerektiğinde içeride kalacağını bize temin ettikten sonra çıkmamızı istedi. Ayça bana kafasına sen çocuğu çıkar anlamında bi işaret yapınca bende çocuğu çıkardım. Sonra geri içeriye girdim.
Ayça= Komiser bey bu Ali'nin babasını içeriye atacağınızı söylemiştiniz ama ufak bir sorunumuz var. Ali'nin annesi kanser hastasıymış ve çalışmıyormuş. Bu durumda onlara kim bakacak?
Komser= Devlet tabi ki Ayçacığım devlet bu gibi aileler için yeterince yardım yapıyor sen hiç merak etme biz Ali için devlete muracaatta bulunuruz. Onlarda her ay eve gelip Aligile parayı öderler.
Ayça sayesinde bi işte tatlıya bağlandı. Ben diyorum bu kız salam malak ama tertemiz bi kalbi var. Ama arada ufak şeytanlıklarını görmezden gelirsek bide kızdırmazlarsa tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ YÜZLÜ
RandomSenin için eğlence ne demek? İnsanları birçok şey eğlendirir. Peki çok zeki ve sadist bi kız nasıl eğlenir? Ayça kendini sadist olarak görmüyor. Onun eğlencesi herkesten daha farklı. O kendini daha çok bir yardımsever olarak görüyor. Sizce Ayça tam...