Eve varır varmaz kendini yatağına attı. Şarjı bitmişti tabi. Telefonunu şarj aletine takti hemen, sırt üstü uzandı. Bildirimlerini okuyordu. Bildirimler (+200) Mesaj (11) Üstelik nargile kafede gördüğü çocuk gerçekten yazmıştı. Heyecanla yatağından fırladı.
"İyi aksamlar "
Ümmü Gülsüm gülümseyerek delikanlıyı engelledi. Biraz sonra başka bir profilden tekrar mesaj geldi "İnat etme sadece tanışmak istiyorum"
"Ben istemiyorum." diye mesaj attı Ümmü Gülsüm. Birilerini postalayınca çok eğleniyordu. Gülerek kız arkadaşlarının olduğu Whatsapp grubuna girdi.
Kızlar birbirlerine yeni eşarp ve sal resimleri yollayıp kermeste hangisini takacaklarını konuşuyorlardı. Ümmü Gülsüm yeni bir konunun açılmasına sebep oldu."Kızlar bilin bakiyim kim yazdı.?"
"kefedeki çocuk mu?"
"Evet"" Of çok yakışıklıydı ya. Sakalı falan. *-* Nerden acaba."
"Hani nerde profili. Offf *--* Ümii bana da yolla"
Diye tek tek birbirlerinden geçiyordu kızlar. Ümmü Gülsüm çocuğun mesajına cevap vermeden profilini kızlara da yolladı.
"Bizim buralardan! İnanmıyorum. Of baksana, camiye falan da gidiyor, bir sürü resimleri var, Umre 'ye de gitmiş, namazlı abdestli herhalde." " Kaçırma bence." "Hasta oldum. *-*" "Ben de istiyorum yaaa :((" diye birbirlerini kıskanıyorlar, kafedeki çocuğu öve öve bitiremiyorlardı.
"Kızlar abartmayın. Çok günah. Bu da göz zinasına girer. Yapmayalım." diye içlerinden birinin de olsa aklına bu çirkin sohbete dur demek gelmişti.
Ve tekrar bir mesaj geldi. Mesaj (1)
Ümmü Gülsüm gördüğüne inanamıyordu. "Bir daha düşün istersen." Delikanlı gömleğini çıkardığı kaslı ya pisini gösteren bir resim yolla misti.Ne kadar çirkin bir mesajdı bu.
Ümmü Gülsüm sinirlenerek hemen screen yapıp paylaştı bu resmi. Ardından çocuğu tekrar engelleyip mesaj bölümünü kilitledi.
Paylaşımı baya beğeni tutmuştu. "işte dünyada ne kadar ahlaksız herif var görün. Bizim gibi iffetini koruyan namuslu kızlara öyle yüz vermek yakışmaz. Biz Hazreti Fatıma'nın torunlarıyız. Hazreti Meryem'in torunlarıyız. Öyle namusumuza göz dikene tokat gibi cevabimizi veririz. Bu da o şerefsize ders olsun!" (799 Beğeni)Ali Metin:
"Helal sana Ümmü Gülsüm. Tam bir Osmanlı Kızısın! Maşallah. İffetine sahip çıkıyorsun"Hazal Kaya:
"Güzellik Sen bakma onlara fıstık gibisin tabi ne yapsınlar! Ümi'm benim"Hasan Durmaz:
"Bize böyle kadınlar lazım iste! Helal sana yavrum. Maşallah iyi yapmışsın. Az bile ona! Güzelliğini koru. Böyle devam "Mohammed Jamil Taha en Nur:
"Maşallah sister ! This is the way of Fatıma! (Google Translation ;))"
Ümiii Glsm:"Hahahahaha yine de asılmaları mı gerekiyor. @Hazal Kaya Teşekkürler. @Ali Metin @Hasan Durmaz . Thanks @Mohammed Jamil Taha en Nur"
Ve daha bir sürü yorumlar.
Ümmü Gülsüm bu durumdan oldukca keyif almıştı.
Ah bir de keyif alan o görünmez duyulmaz şeytanların sevinçleri duyulsaydı. Üzüntüden ağlayan meleklerin hıçkırıkları duyulsaydı. Ama maalesef hiç biri duyulmuyordu.........................0000.............................
Günler geçiyor, her gün böyle sen şakrak devam ediyordu. Fotoğraflar, videolar gün geçtikçe artıyor. Beğeniler çoğalıyordu. Ümmü Gülsüm sayfalara resmini yolluyor, takipçileri günden güne yüzer yüzer artıyordu.
Bütün gün elinde telefonla dolaşıyor, namazlarını aksatıyordu. İçine ateş düştüğünde seccadesini seriyor, o vaktin namazını kılıyor. Seccadesinin, teşbihinin resmini çekip dini paylaşımlar yapıyordu. Ama diğer vakitlerden ne haber. Paylaşımlık namazlardı onlar.
Haftalar geçmişti aradan ve nihayet beklenilen kermes günü gelmişti. Ümmü Gülsüm sabah erkenden kalkıp en güzel kıyafetlerini giyindi. Namaza yetişmeye çalışıyordu. Ama yetişip yetişmeyeceğini bilmiyordu. Biraz sonra camiye kadınlar mescidine girdiğinde vaaz seslerini duydu. Genç kızlar "Aaa Ümi geldi. Hoş geldin Ümiii" diye bütün ilgilerini ona veriyor, kadınlar mescidinin yarısı hocanın verdiği vaazı dinlerken, yarısı da mescide giren güzel kizir seyrediyordu. Konudan uzaklaşmışlardı iyice. "Maşallah ne kadar güzel bir kız. Tam bir genç kız gibi giyinmiş. Manken gibi bak. Armine mankenleri gibi" diye konuşuyor birbirlerine Ümmü Gülsüm'ü gösteriyorlardı. Ümmü Gülsüm üzerindeki bakışları hissederek mescit de en ön sıraya arkadaşlarının yanına oturdu. Kızlardan kimisi konsantre olmuş halde tevazu ile vaazı dinliyor. Kimisi sohbet ediyor, kimisi arada direklerin arasından erkekler mescidi de kimlerin olup olmadığını süzüyordu. Ümmü Gülsüm yine telefonuyla meşguldü. Nerde olduğunu ve kimlerle olduğunu etiketlemek istiyordu. Hocanın sesi bütün mescidi, hatta yeri göğü inletiyordu.
"Nerede edep? Nerede ahlak? Nerede hayâ? Genç kızlarımızın aklı nerde? Nerede iffet timsali kızlarımız! Soruyorlardı Hazreti Fatıma'ya. 'Ya Fatıma. Ey Fatıma. Ey Resulün inci çiçeği, en hayırlı kadın kimdir?' Ne diyordu Hazreti Fatıma?
Sessizlik çökmüştü mescidin üzerine. Vaaz veren genç hoca öyle bağırıyordu ki. Öyle öfkeliydi ki, kuşlar minareden, cami avlusundan uzak. Yaklaşmaya bile korkuyorlardı sesinin yankısından."'En hayırlı kadın kimdir?' Ne diyordu Fatıma...
'Başka erkeklerin hayallerinde gezmeyen kadın.'Vaaz sürdükçe sürüyor. Genç hoca medyayı ve gençlerimize yapılan oyunları şiddetle kınıyordu. Müslüman kızlarının ne kadar değerli olduğunu anlatıyor, onların tıpkı el değmemiş pırlantalar gibi muhafaza edilmeleri gerektiğini açıklıyordu. Ama dinliyor muydu Ümmü Gülsüm. O telefonuyla meşguldü. Arş'ı Ala nın dahi duyduğu. Gökteki kuşların dahi duyduğu o gür sesi. O duymuyordu. Çünkü kalbi mühürlenmişti. [...]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMTİHAN
General Fictionİmtihan (Hikaye) İnternet Fenomeni Kızın İmtihanı "Ümmü Gülsüm! Kızım kalk hadi sabah oldu. Nerdeyse öğlen olacak. Bak. Kalkmıyor. Ümmü Gülsüm!" Kırk yaşlarında oyalı yazmalı tatlı bir hanim kızını uyandırmak için odasına girmişti. Elinde teşbihi i...