Bölüm 20 (Parti)

642 66 23
                                    


Playlist:Adamlar-Koca Yaşlı Şişko Dünya

Gözlerim aralandığında az daha yere düşüyordum. Rüzgar tuttu beni. Küçük kanepedeki büyük bedenlerimiz birbirine dolanmıştı sanki. Dudakları arasındaki yamuk sigarası ve uykulu gözleri ile yüzüme baktı öylece. Suratlarımız arasında 3,4 parmak oynuyodu. Hafifçe gülümsedi,

''Günaydın.'' dedi sessizce. Sesinden henüz yeni uyandığını anlayabiliyordum. Belki benden beş dakika önceydi. Ya da on...? 

''Günaydın...''diye mırıldandım ve yüzümü hemen önüme çevirdim. Buraya,yanına ben gelmiştim. Kendimi öylece onun yanına sıkıştırmıştım.Kolu hemen kafamın altından dolanmış omzumdan sıkı sıkı tutuyordu.Pikenin altında kalan bacaklarımdan biri onun bacakları arasındaydı.Kafam hemen çenesi ile omzu arasında kalmıştı. Kendi çenesini kafamın üzerine yaslamış,huzurla içiyordu sigarasını.Yerimde rahatsızca kıpırdanınca,

''Hımm?'' diye sordu.

''Hiç.'' dedim hemencecik.

''Rahat değil misin?'' diye sordu. Kafamı kaldırdım hafifçe ve adem elmasına çarptı gözlerim. Sigarasından nefes çekerken nede güzel oynamıştı. İçim gitti...

''Hayır,rahatım.'' dedim çabuk çabuk ve önüme döndüm,''Sen?'' diye sordum çekingen bir sesle.

''İyiyim ben de.'' dediğinde ağzıma tutuşturdu sigarasını. Dişlerimle tuttuğum sigarayı içmeden dudaklarımdan ayırdım ve yere eğilip söndürdüm.Ardından aynı pozisyonu almak istedim ama Rüzgar buna izin vermedi.Yattığı yerden doğruldu hemen.Kafam yastığa düşerken tişörtünden tuttum,

''Nereye?'' diye sordum saçma bir şekilde. Bana şaşkın bir bakış attı,

''Tuvalete?'' Elimi acele ile tişörtünden çektim,

''Pardon. Yani Peki. Git.'' Kalkmadan önce suratıma uzunca bakıp yandan bir gülüş attı. Nefesimi tuttum. Gidene kadar nefessiz kaldım. Salondan çıkınca nefesimi hemen geri bırakıp kafamı yastığa attım. Tavanla bakışırken,''Ne?'' diye sordum, ''İnsan aşık olamaz mı? Ne bakıyorsun öyle?'' 

Cevap yoktu...

Kollarımı göğsümde birleştirdim, ''Bakmasana öyle. Sana diyorum!''

''Kızma bana Yağmur Abla.'' gelen sesle içeri giren Uğur'a baktım. Aklı sıra tavanı seslendirmişti az önce, ''Tavanla mı kavga ediyorsun manyak?'' 

''Hayır tabii ki.'' derken doğruldum yerimden. Yüzüme komik bir ifade takınıp elimi havaya kaldırıp indirdim, ''Daha neler!'' Uğur bana kaşlarını kaldırıp tuhaf bir bakış attı. Suratının bir köşesinde ufak bir gülümseme vardı. Bu halim ona komik gelmiş gibiydi. Bir koltuğa attı kendini,

''Peki bakalım...'' dedi önüne dönerken. Rüzgar yanımıza geri dönerken,

''Kahvaltı hazır mı millet!'' diye bağırdı. Bu coşkusuna şaşkınca baktım ve gülümsedim,

''Hayır.'' dedim hayran hayran.

''Hazır değilse neden gülümsüyorsun?'' diye sordu tek kaşı havadayken.

''Az önce de tavanla kavga ediyordu.'' diye ekledi Uğur. Kaşlarımı çatarak Uğur'a döndüm ve elime geçen ilk yastığı ona fırlattım, ''Boş yere gülümsemesi gayet normal.''

''Öyle bir şey yapmıyordum!'' diye itiraz ettim çabucak. Rüzgar bir şey demeden kaşlarını şaşkınlıkla çatıp bakışlarını başka bir noktaya sabitledi ve bir şey demeden mutfağa girdi. Anında Uğur'a döndüm,''Neden sürekli beni rezil ediyorsun?''diye sordum burnumdan solurken.

MANASSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin