Hemen bugün olmazsa da seni acilen göresim var

1.7K 112 165
                                    

Kelime Sayısı: 7091
Yayınlanma Tarihi: 2016//
İyi okumalar.
🌻Oy ve yorumlarınızı eksik tıtmayın 🌻

Yılın en sevmediği zamanları, mart ayının bunaltıcı havasının kendisini gösterdiği zamanlardı. Bu vakitlerin, okulların açılacağına dair bir çağrı olması yetmiyormuş gibi birde tatil boyunca kitap yüzüne bakmadığı için annesinden azar işitirdi.

Kyungsoo anlam veremiyordu. Tatildeyken, neden ders çalışması gereksindi ki? Okullar açıkken yeterince çalışıyordu hatta o kadar çok çalışıyordu ki, uyuyabildiği tek yer otobüs oluyordu. Kim Jongin olmasa ne yapardı bilemiyordu; esmer çocuk, Kyungsoo'nun uyuduğunu fark edip uyandırmasa, yaşadığı bölgeden çok daha uzak bir yere gidecek, geri dönmek için harçlığından vazgeçmesi gerekecekti.

Bu olay birkaç kez yaşanmıştı fakat olayın mahmurluğu ile Kyungsoo sadece kuru, tatsız bir teşekkürler mırıldanmış, hızlıca otobüsten inmişti. Kim Jongin'in bunu dert etmeyeceğini düşünüyordu; dışarıdan gördüğü kadarıyla insanlardan fazla haz eden birisi değildi zaten kendisi.

Okul yolunda kullandığı okul otobüsü ve okul çıkışlarında gittiği kilise korosu çalışmaları dışında hiç kimse Kim Jongin hakkında bilgi sahibi değildi. Varlığı büyük bir sırdı ama kimsenin onunla ilgilendiği de yoktu. Kyungsoo ise diğer herkesten farklıydı. Boş yer kalmadığı zamanlarda, zorunlu bir şekilde yanında oturduğu an; etrafa yaydığı nahoş kokudan mıdır yoksa onun yanındayken vücudunda salgılanan Kortizol hormonunun kendisini son derece belli etmesinden midir bilinmez, çocuk hakkında annesinden bile daha çok bilgi sahibi olmak istiyordu.

Kaç kilo doğduğunu dahi bilmek isterken, her sabah otobüse bindiğinde bedeninin titremesine engel olamaması son derece doğaldı. Elinde tuttuğu kitapların, titremenin şiddeti ile bir gün elinden kayıp düşeceğini düşünse de çok şükür böyle bir rezillik yaşamamıştı. Gerçi, Jongin denilen esmer afetin, titreyen ellerini fark ettiği konusunda dalağını verirdi. Sadece çocuk o kadar kibardı ki bu konuda D.O Kyungsoo ile alay etmemişti. Belki hasta olduğunu düşündüğünden de olabilirdi.

Taemin'in anlattığına göre – Kyungsoo ona fazla güvenmiyordu, çocuk atraksiyon yaratmak için iki ayağının sol olduğunu bile söylemişti de beden dersinde üstlerini değiştirirken fark etmişti yalan olduğunu- Jongin, kendisini kenara çekip, Kyungsoo'nun her hangi bir hastalığı olup olmadığını öğrenmesini istemişti. Kyungsoo, buna ne kadar inanmak istemese de içinde bir yerde, Jongin'in kendisi hakkında bir şeyler sorduğunu düşünmek gururunu okşuyordu.

Bugün, okulun ilk günüydü. Karar vermişti; teşekkür babında Kim Jongin'e bir kutu çikolata verecekti. Hem, okul açıldığı için duyduğu üzüntüyü çikolata yiyerek bastırmasına yardımcı olmayı, hem de kendisini uyandırdığı her sefer için toplu bir şekilde teşekkür edeceğini düşünüyordu.

Geceleyin heyecandan uyuyamadığından, okul saatine iki saat kala annesi alt kattan uyanması için bağırdığında yastıkla kulaklarını kapatmış, ebeveyninin sesini bastırmaya çalışmıştı da nafileydi. Kadının öyle bir sesi vardı ki, balkon konuşması yapsa her hangi bir desteğe ihtiyaç duymazdı.

Ne kadar zorlansa da, Jongin'i görme düşüncesi ile kalkmıştı. Çocuğa karşı konulamaz bir ilgi güdüyordu ve tüm bu kargaşa yetmiyormuş gibi birde sözde en yakın arkadaşı Byun Baekhyun'un 'ruh eşleri' hakkındaki aptal bilgilendirmelerini çekiyordu.

Kibar biri olmak zordu. İlgi alanına girmeyen, ufacık bir zerre bile umurunda olmayan, ruh eşleri hakkında o kadar çok şey duymuştu ki artık ruh kelimesini duyunca bile kusası geliyordu. Tüm bunlar saçmalığın daniskasıydı. Kyungsoo daha Tanrının varlığına bile inanmazken, sözde onun yarattığı insanoğlunun birbirini tamamladığını düşünmek bile beyin hücrelerini yakıyordu.

Cherry x 'Kaisoo [Soulmate]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin